Osmanlı Ermenilerinin yaşantısı bu kitapta

Osmanlı Ermenilerinin, Anadolu’nun çeşitli yerleşim yerlerindeki sosyal ve kültürel yaşamlarını hatırlatmaya yönelik bir internet sitesi olarak başlatılan Houshamadyan Projesi’nin ilk matbu ürünü olan kitabın ilk cildi yayımlandı. Osmanlı Ermenilerinin geçmişini yaşatma ve hafızayı nesilden nesle aktarmayı hedefleyen proje, unutulmaya yüz tutan Osmanlı Ermenilerinin dünyasına ışık tutmaya devam ediyor.

LORA SARI
lorasari@agos.com.tr

2010’da Berlin’de kurulan Houshamadyan Derneği, 2011’den bugüne, internet sitesi aracılığıyla, Osmanlı Ermenilerine dair fotoğrafları, otobiyografileri, seyahatnameleri, günlükleri, anı objelerini topluyor ve akademisyenler tarafından kaleme alınan, Osmanlı Ermenilerinin tarihine dair çeşitli makalelerle yayına devam ediyor. Konu hakkında görüştüğümüz Houshamadyan Projesi Direktörü ve Genel Yayın Yönetmeni Vahé Tachjian, kitabın da, internet sitesi projesinde olduğu gibi, okurların büyük katkısıyla gerçekleştiğini söyledi: “Bu kadar kısa bir süre içinde Osmanlı Ermenilerinin hayatını yansıtabilecek bir kitabın hazırlanması hem akademik, hem de finansal olarak çok zorlayıcıydı. Sitemizin ziyaretçilerinin crowd-funding aracılığıyla yaptıkları bağışlar ve iki yıldır sitemize gönderdikleri fotoğraflar sayesinde kitabın yayımlanması mümkün oldu.”

Beş ana makaleden oluşan kitapta, projenin internet sitesinde olduğu gibi, makaleler, konuyla ilgili birçok görselle birlikte sunularak, söz konusu tarihin zihinlerde canlandırılması kolaylaştırılıyor. Kitapta, Anadolu’nun çeşitli yerleşim yerlerinden 250’ye yakın fotoğraf, ‘aile’, ‘ticaret’ ve ‘okul hayatı’ başlıkları altında, üç ayrı fotoğraf albümünde sergileniyor.

Ticaret, mahkûmiyet, memleket

Chicago Üniversitesi Osmanlı ve Türkiye Çalışmaları’nda doktora öğrencisi olan Yaşar Tolga Cora, kitabın önsözünde, 19. yüzyılın ikinci yarısında yaşayan Erzurumlu girişimci Haçadur Pastırmacıyan’ın hayatından söz ediyor. Cora, birincil kaynaklara dayanan çalışmasında, bizi Pastırmacıyan’ın ticari hayatının çeşitli aşamalarına götürüyor. Osmanlı taşrasında yaşayan bir Ermeni’nin elde ettiği ticari başarıları ve şehrinin öne çıkan şahsiyetlerinden biri haline gelişini anlatıyor. Makale, öte yandan, Osmanlı’da bir Ermeni’nin nasıl kolayca savunmasız kalabileceğini, günah keçisi olabileceğini, kin ve nefret kaynaklı saldırıların hedefi haline gelebileceğini de ortaya koyuyor.

Kitapta yer alan bir başka makalede, Columbia Üniversitesi’nde Ermeni Çalışmaları alanında çalışan yardımcı doçent Nanor Kebranian, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ceza sistemini inceliyor ve Ermeni siyasi hükümlülerin genel bir resmini sunuyor. Kebranian, çeşitli örnekler ışığında, Ermeni mahkûmlara uygulanan işkenceleri ve mahkûmların bu işkencelere nasıl karşı koyduklarını anlatıyor. Makale, Osmanlı hapishanelerindeki günlük yaşama, resmi makamların hapishanelerde yürüttüğü politikaya ve bütün bunların, Ermenilerin genel durumunu nasıl etkilediğine dair güçlü bir çerçeve sunuyor.

Michigan Üniversitesi’nde, 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğu bölgeleri üzerine doktora çalışması yürüten Dzovinar Derderian’ın kaleme aldığı makalede ise, Van’ın (Vaspuragan), Ermenilerin ulus bilincindeki ‘memleket’ kavramını nasıl güçlendirdiği anlatılıyor. Çalışmanın odağında, Van’daki Varakavank Manastırı’nın ve ‘Ardzvi Vaspuragani’ adlı cemiyetin başında bulunan ve Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan Ermenilerle, dünyanın diğer yerlerinde yaşayan Ermeniler arasında bağ kuran Hırimyan Hayrig’in çalışmaları yer alıyor. Derderian, Ardzvi Vaspuragani’nin başlattığı, ulusal bilinci hayata geçirme hareketinin, kültür ve eğitimde bir özgürlük alanı açtığına, bu hareketin ayrılıkçılık ve bölgesel bağımsızlık fikirlerini benimsemediğine, aksine, Ermenileri doğup büyüdükleri toprakları sahiplenmeye, geliştirmeye ve yaşatmaya teşvik ettiğine dikkat çekiyor.

Beş ana makaleden oluşan kitapta, Anadolu’nun çeşitli yerleşim yerlerinden 250’ye yakın fotoğraf, ‘aile’, ‘ticaret’ ve ‘okul hayatı’ başlıkları altında, üç ayrı fotoğraf albümünde sergileniyor.

Hatıratlar

‘Huşamadyan’, kelime anlamıyla hatırat, anı albümü demek; proje ekibi de bu kitapta hatıratlara yer vermeyi eksik etmemiş. Vahé Tachjian yazısında hatırat türünün iki ünlü yazarı Manuk Dzeron ve Harutyun Sarkisyan’ın çalışmalarını ele alıyor ve bu çalışmaların, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermeni hafızasının yeniden inşasında çok güçlü ve zengin kaynaklar teşkil ettiğini belirtiyor. Mihran Minassian’ın, kitapta yer alan ‘hatıratlar bibliyografyası’ da, bu Ermenice kaynakların, Osmanlı Ermenilerinin yerel tarihini öğrenmek isteyenlerin önünde ne kadar geniş bir bilgi havuzu olduğunu ortaya koyuyor.

Proje kapsamında, her yıl bir cilt daha yayımlanması planlanıyor. İkinci cilt, Mihran Minassian’ın özel koleksiyonundaki ‘Osmanlı Ermenileri’ fotoğraflarında oluşacak; üçüncü ciltte ise, Osmanlı’da Ermenilerin el sanatları ve zanaat alanlarındaki faaliyetleri ele alınacak.

Şu an için yalnızca İngilizce olarak basılan ilk cildi Aras Yayıncılık’tan temin etmek mümkün; çalışma, e-kitap olarak, internet üzerinden de satın alınabilir.

Kategoriler

Kültür Sanat Edebiyat