Anadolu Ajansı, Ermenistan'ı suçladı

Ermeni Soykırımı’nın yıldönümü öncesi Anadolu Ajansı Türkiye – Ermenistan ilişkileriyle ilgili yayımladığı analiz haberinde diplomasi sürecinin tıkanmasına neden olarak Yerevan yönetimini gösterdi.

SERDAR KORUCU

Ermeni Soykırımı’nın yıldönümü öncesi Anadolu Ajansı Türkiye – Ermenistan ilişkileriyle ilgili yayımladığı analiz haberinde diplomasi sürecinin tıkanmasına neden olarak Yerevan yönetimini gösterdi. Haberde Ankara’nın imza töreninden sonra Azerbaycan’ın tepkisi üzerine masaya sürdüğü ‘Karabağ’ şartı ise yer almadı. Ajans ayrıca Ankara’nın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Ermenilere yönelik yaptığı ‘açılım’ları iki ülke arasındaki sürecin parçasıymış gibi aktardı.

Anadolu Ajansı, 2007 yılında İsviçre’nin arabuluculuğuyla başlayan, 10 Ekim 2009’da imzalanan protokollerle kritik bir aşamaya gelen Türkiye – Ermenistan ilişkileriyle ilgili Ermeni Soykırımı’nın yıldönümü öncesinde özel bir haber yayımladı.

Haberde, “Türkiye, diplomatik ilişkilerin bulunmadığı Ermenistan'la ilişkilerin geliştirilmesine yönelik özellikle son yıllarda artan biçimde iyi niyet adımları atmasına rağmen, Ermenistan tarafından aynı oranda karşılık gelmemesi, ilişkilerin yeniden tesisini zorlaştırıyor” yorumuna yer verildi.

Anadolu Ajansı’nın özel haber koduyla üyelerine geçtiği haberde ilişkilerin donmasında sadece Yerevan yönetimi sorumlu tutuldu, “…protokoller, Ermenistan Anayasa Mahkemesi'nin açıkladığı gerekçeli kararla amacında saptırılarak, protokollerin içeriğinin dışına çıkıldı. Ardından Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, protokollerin onay sürecinin dondurulduğunu açıklayarak, Ermeni diasporasının baskılarına yenik düştü” dendi. Haberde Ankara hükümetinin protokoller sonrasında muhalefet ve Azerbaycan yönetiminin uyarıları üzerine gündeme getirdiği Karabağ sorunu ise yer almadı.

Karabağ konusu

Halbuki protokollerin imzalanmasının ardından Başbakan Erdoğan protokollerin onayında Karabağ’ın unutulmayacağının altını çizmişti. Protokollerin uygulaması için Karabağ sorununun şart olarak öne sürülmesi üzerine Ermenistan’dan olumsuz yanıt gelmişti. Yerevan hükümetinin dondurma kararında da bu durum yer alıyordu: “Ulusal meclisteki siyasi çoğunluk, Türk tarafının, özellikle de Ermeni-Türk protokollerinin Türk parlamentosunca oylanmasını Dağlık Karabağ konusunda alınacak bir kararla doğrudan ilintili hale dönüştüren Başbakan Erdoğan'ın son günlerdeki açıklamalarını kabul edilemez bulmaktadır.”

Haberinde Karabağ sorununa atıfta bulunmayan Anadolu Ajansı, “Buna rağmen Türkiye, Ermenistan ve Ermenilere yönelik iyi niyet adımlarını atmaktan geri durmadı” ifadeleri ile Ankara’nın ‘açılım’larını sıraladı:

“Türkiye’nin Ermenilere yönelik iyi niyet adımlarının somut göstergelerinden biri, Diyarbakır ve Van'daki Ermeni kiliselerinin yıllar sonra yeniden ibadete açılması oldu. Van'daki Akdamar Ermeni kilisesi 2010'da, 2011 yılında ise Ortadoğu'nun en büyük Ermeni kilisesi olan Diyarbakır'daki Surp Giragos Ermeni kilisesi ibadete açıldı. 2013'te Türkiye Ermenileri Patrikhanesi Patrikvekili Başpiskopos Aram Ateşyan'ın başkanlığında Akdamar'da gerçekleşen ayine Ermenistan'ın yanı sıra diasporadan da çok sayıda Ermeni katılırken, 100 yıl sonra ilk kez kilise içinde bir vaftiz töreni düzenlendi.

Dönem dönem özellikle AB tarafından, Türkiye'de azınlıkların dini inançlarını rahat yaşayamadıklarına dair eleştirilere açık bir cevap niteliği taşıyan bu adımlar, Türkiye'nin Ermenilere dair önyargı ile hareket etmediğini de göstermiş oldu.”

Ermeni mülklerinin iadesi

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Ermenilerle Ermenistan politikası arasında bağ kuran ajansın haberinde, Ermeni mülklerinin iade süreci de hatırlatıldı.

“Uzun yıllar azınlıkların vakıf mallarına el koymakla eleştirilen Türkiye, son yıllarda bu konuda da ciddi düzenlemeler getirdi. Bu kapsamda son üç yılda, daha önce 10 farklı Ermeni vakfına ait olan taşınmaz mallar, Vakıflar Meclisi tarafından iade edildi.

Ayrıca Vakıflar Meclisi tarafından, Kumkapı Surp Harutyun Ermeni Kilisesi ve Mektebi Vakfı'na ait olan arsanın vakfa ve Sarıyer'de bulunan bir çeşme ve çeşmenin su haznesinin, Boyacıköy Surp Yerits Mangants Ermeni Kilisesi Vakfı'na iade edilmesine karar verildi.

Son üç yılda, Ermeni vakıflarına iade edilen taşınmaz malların listesi şöyle:

“-Beykoz Ermeni Mezarlığı, Beykoz Surp Nigoğayos Ermeni Kilisesi Vakfı'na iade edildi.
-Kuzguncuk Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi Vakfı'na ait arsa geri verildi.
-Bezciyan Ermeni Mektebi'nin, Kartal Surp Nışan Ermeni Kilisesi Mektebi Vakfı'na ait olduğu tescil edildi.
-Büyükdere Ermeni Mezarlığı'n Apostolik Ermenilere ait kısmı, Büyükdere Surp Hıripsimyants Ermeni Kilisesi Vakfı'na iade edildi
-Yeniköy Küd Dıpo Surp Asdvadzadzni Ermeni Kilisesi Vakfı'na ait olan Sarıyer'deki eski bir mezarlığın tapusu, vakfa verildi.
-Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı'na ait 42 bin 259 metrekarelik arazi, vakfa iade edildi.
-Ermeni Katolik Mezarlığı, Elmadağ Surp Agop Ermeni Hastanesi Vakfı'na verildi.
-Özel Yeşilköy Ermeni İlköğretim Okulu, Yeşilköy Surp Istepanos Ermeni Kilisesi Mektebi ve Mezarlığı Vakfı'na iade edildi.
-Bomonti Ermeni Mıhitaryan İlköğretim Okulu, Beyoğlu Surp Gazar Ermeni Katolik Mihitaryan Mektep ve Manastırı Vakfı'na iade edildi.”

Haberin dış politika ayağında ise “Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise ilişkilerdeki durağanlığı kırmak için Erivan'daki Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (KEİ) zirvesine katılırken, Türkiye, Suriye'nin Keseb bölgesinde çatışmanın ortasında kalan Ermenilere yardım eli uzattı” dendi.

Anadolu Ajansı’nın haberinin sonunda da Yerevan yönetimi süreçte yaşanan olumsuzluklardan sorumlu tutuldu, sert bir dille eleştirildi:

“Türkiye'nin tüm bu girişimlerine rağmen geçen zaman dilimi içinde Ermenistan tarafından ilişkilerin düzelmesine yönelik olumlu bir adım atılmamış olması ise sorunların çözülmesini ve karşılıklı işbirliğini geliştirilmesinin önünü tıkıyor.”

Kategoriler

Güncel Gündem

Etiketler

protokol