Çizginin ve sade anlatımın gücüyle feminizm

Karşılaştırmalı edebiyat ve feminist edebiyat kuramı araştırmacılarından Cathia Jenainati’nin metni ve illüstratör Judy Groves’un çizimleri ile hazırlanan ‘Feminizm- Kadın Hakları Mücadelesini Anlamak İçin Çizgibilim’ kitabı Duygu Akın’ın çevirisiyle NTV Yayınları’nın CepKaynağı serisinden çıktı.

 

KARİN KARAKAŞLI

Sonu ‘izm’ ile biten akım ve ideolojiler, kendi alanlarına dair devasa külliyatların konusunu oluşturur. Eski zamanların bütünlüklü bilgi anlayışından farklı olarak çağımızın belli alanlarda uzmanlaşma dayatan düzeninde temel düşünce alanlarına dair kapsamlı bir bilgi edinmek giderek daha ürkütücü, daha zahmetli bir hal alıyor. İşte bu ortamda bir kitap, feminizm gibi hararetli tartışmaların döndüğü bir alanı, çizgibilimin gücü ile anlaşılır kılmayı deniyor.

Karşılaştırmalı edebiyat ve feminist edebiyat kuramı araştırmacılarından Cathia Jenainati’nin metni ve illüstratör Judy Groves’un çizimleri ile hazırlanan ‘Feminizm- Kadın Hakları Mücadelesini Anlamak İçin Çizgibilim’ kitabı Duygu Akın’ın çevirisiyle NTV Yayınları’nın CepKaynağı serisinden çıktı. Adına uygun olarak cep formatında kuşe baskılı bu özel yayın, feminist hareketin temel çizgilerini gerek kronolojik gerekse tematik bir sıra içerisinde okura sunuyor.

Sade ama yüzeysel değil

Derinlikli bir konuya dair sadeleştirilmiş anlayışla hazırlanan kitapların kolaycılığa kaçma ve ele aldıkları alanı basite indirgeyerek yüzeysel kalma tehlikeleri vardır. Oysa elimizdeki ‘Feminizm’ kitabı, akımın son yıllardaki jino-eleştiri, kadın çalışmaları-toplumsal cinsiyet çalışmaları tartışması, sosyalist feminizm, eko feminizm, radikal feminizm gibi pek çok güncel konuyu da ana hatlarıyla gündemine alıyor. Hareketin tarihi içerisinde söylem ya da eylemi ile öne çıkan kadınları en tayin edici anlarında gösteren kitap, tarihin dönüm noktası olan olay ve kişileri dinamik çizimlerle belleğe kazıyor. Kitabın sonundaki ileri okuma ve ek referanslar bölümleri de eserin, üstünkörü bilgi vermekten ziyade okuru meraklandırmak ve daha fazlasını araştırmaya teşvik özelliği taşıdığının bir diğer kanıtı.

Bell Hooks’un “Feminizm cinsiyetçi baskıyı sonlandırma meselesidir” tanımının temel alındığı kitap, terimin türlü farklı yorumlarına da yer verirken ataerki başta olmak üzere hareketin en temel mücadele meselelerini kavram ve içerik olarak ele alıyor. Antik Yunan felsefecilerinin kadına yönelik özcü görüşlerinden İncil’in 16. yüzyıla denk gelen feminist yorumlarına uzanan hatta, 1642’de İngiliz işçi kadınların Lordlar Kamarası’na protestosundan Britanya ve ABD’de 19. yüzyılın ikinci yarısında gelişen örgütlü feminist aktiviteleri kapsayan Birinci Dalga Feminizm’e doğru ilerliyoruz. Mary Wollstonecraft, Angelina Grimké gibi evlilik ve kölelik meselelerine öncü görüşleri ile iz bırakan isimlerden, Harriet Taylor Mill ve John Stuart Mill’in bir dönem skandal olarak yorumlanan ortak yaşam ve fikirlerine feminist düşüncenin ilk tohumlarının izini sürerken, siyasi yaşamda oy verme hakkı ve hukuk alanında evlilik ve çocuk velayeti davalarının tarihini izlemiş oluyoruz.

20. yüzyılın başlarında ‘sapkın lezbiyenlik’ şeklinde aşağılanan feminist düşünce, bugün yapı çözümcü feminizmin en önemli çağdaş kuramcılarından Judith Butler’in savunduğu üzere heteroseksüel söylemin cinsiyet/toplumsal cinsiyet bölünmesini reddeden ekseninde kapsayıcı ve ikili sınırlandırmalardan arınmış bir çizgide ilerleyişini sürdürüyor. ‘Feminizm’ çizgibilim kitabı işte bir yandan bütün bu gelişimi sunarken Angela Davis, Rosa Parks Alice Walker’dan başlayarak siyahî kadınların feminizm deneyimleri ve gelişmekte olan ülkelerde Batı tarafından yanlış ve yanlı resmedildikleri eleştirilerini getiren Chandra Talpade Mohanty ve Gayatri Spivak’ın sesini de duyuruyor.

Tarihi özetlemek gibi zor bir iş

Kapitalizmin çarkında ve beden politikalarının etkisiyle meta olarak sunulan kadın bedeninden, popüler kültürün estetik dayatmalarına pek çok ilgi çekici başlığı da barındıran ‘Feminizm’ çizgibilim kitabı, feminist felsefenin kurumsal Hıristiyanlık ile hesaplaşmasını da sunuyor. Karşılaştırmalı edebiyat birikiminin etkisiyle metinde Virginia Woolf başta olmak üzere farklı kadın yazarların düşüncelerine de yer veren Cathia Jeaninati tarihi özetlemek gibi çok zorlu bir işin içinden başarıyla çıkmış.

Bir çırpıda okunan ‘Feminizm’ çizgibilim kitabı, tam da amaçladığı üzere okurda daha fazla ve derinlikli bilgi için ilgi uyandıran bir eser. Konuyu daha fazla araştırmak istemeyecekler içinse en azından cehaletten ve önyargıdan kaynaklı ‘cadı, erkek düşmanı feministler’ kalıbını yerle bir edecek içeriğe sahip. Feminist düşüncenin tıpkı LGBTİ hareketi gibi sadece kadınların ya da eşcinsel ve transların haklarını savunmanın ötesinde toplumu heteronormatif düzeninden silkinerek uyandırma misyonunu gösteren kitap, sırf bu açıdan bile okunmaya değer.

Kategoriler

Kitap ԳԻՐՔ