160 yıl önce Harput’ta bir Amerikalı

Crossby H. Wheeler, 1850’de ABD’den kalkıp Harput’a Hıristiyanlığı anlatmak için geldiğinde, elbette 160 yıl sonra Elazığ ve yöresinde yaşayan Ermenilerin ve diğer Hıristiyanların yaşam biçimleri, kültürleri ve yaşadıklarıyla ilgili son derece değerli bir tanıklık anlamına gelen bir kitap yazacağın aklından geçirmiyordu.

 

ARAKEL ARMADYAN

Crossby H. Wheeler, 1850’de ABD’den kalkıp Harput’a Hıristiyanlığı anlatmak için geldiğinde, elbette 160 yıl sonra Elazığ ve yöresinde yaşayan Ermenilerin ve diğer Hıristiyanların yaşam biçimleri, kültürleri ve yaşadıklarıyla ilgili son derece değerli bir tanıklık anlamına gelen bir kitap yazacağın aklından geçirmiyordu. Yayımlanmasından bu kadar uzun süre geçtikten sonra ‘Fırat’ta On Yıl’ı Türkçe okuyabilmemizi sağlayan ise Harputlu araştırmacı Ali Baylar’ın titiz ve sabırlı çalışması.

Baylar’ın kitabın ‘Sunuş’ bölümünde yazdıkları, kitabın önemini ve Türkçeye nasıl bir serüven sonucu aktarıldığını anlatıyor: 

“1970 yılının 8 Eylül sabahında gözlerimi açtığım Elazığ, hayatımın ilk 15 senesinin geçtiği ve çocukluk, ilk gençlik yıllarımı yaşadığım, hayatımda önemli yere sahip bir şehirdir. Osmanlı İmparatorluğu’nda bir sancak şehri olan Harput’un sadece Süt Kalesi, birçok evliya türbesi ve mezarlıktan oluşmadığını öğrenmem zaman aldı. 1990’larda elime geçen İshak Sunguroğlu’nun dört ciltten oluşan Harput Yollarında kitabı Harput’a bakış açımı tamamen değiştiren kitap oldu.

(…) 1995 yılında Hıristiyanlığı yaymak için ülkemizde dolaşan altı Amerikalı misyonerlerle tanıştım. Konu dönüp dolaşıp Harput Amerikan Koleji’ne gelince de kendilerinden bana bu konuda misyoner kütüphanesi arşivinden destek verebilmeleri konusunda ricada bulundum. Nitekim birkaç ay sonra dediklerini yapıp okuyacağınız bu eseri posta yoluyla, fotokopi olarak yolladılar. Fırat’ta On Yıl adlı çalışmada 1850’lerde Harput’a gelen ilk misyonerlerin yaşadığı olaylar diğer misyonerlere bir rehber olarak sunulmuştu.

(…) Bu kitap, on dokuzuncu yüzyılda Harput’ta yaşayan bir misyonerin hatıralarını, yaşadıklarını ve diğer misyonerlere rehber olacak önerilerini içeren bir eser. Harput Misyonu’na yerleşen ve burada Fırat Koleji’nin kurulmasını sağlayan Crosby H. Wheeler’ın bu eseri, sadece Elazığ’ın geçmişi anlattığı için değil, misyonerlik yöntemini örnekleriyle anlattığı için de temel bir eser. O dönemin Harput Sancağı’nı bir yabancı gözüyle okumak ilginizi çekecek diye düşünüyorum. Yer isimleri özellikle orijinal şekliyle kullanıldı. Elazığ halkı bugün de Perçenç, Hoğu, Yığiki gibi isimleri kullanmakta ve o yüzden rahatlıkla belirtilen yerlerin nereleri olduğunu bulacaklardır.

(…) Bu kitabı okurken misyonerlerin psikolojilerini de analiz etmenizi rica ediyorum. 1850’lerde Amerika’dan kalkıp Samsun limanına gemilerle gelmek, at sırtında 15 gün yol kat ederek Amasya, Sivas üzerinden Harput’a zor şartlarda gelmek, bilmediğiniz bir ülkede, bilmediğiniz insanlara İsa’yı anlatmak kolay iş olmasa gerek. O insanlardaki azmi, sabrı, emeği ve bu emeklerin sonucunda başarılarını bu kitapta okuyacaksınız. Defalarca reddedildikleri yerlere ısrarla gitmeye devam etmeleri bile inandıkları şeye nasıl sağlam bağlandıklarının bir kanıtı değil midir?

Harput şimdilerde bir mezarlık şehir gibi görünüyor olabilir, fakat altında büyük bir tarihi birikimi bulunan bu şehrin hâlâ keşfedilmeyi bekleyen bir sürü hazinesi bulunuyor. Bu kitapla belki ufak bir adım atmış oluyorum, ama bu konuda daha birçok eserin hayata geçirileceğine inancım sonsuz.”

‘Fırat’ta On Yıl’ tarihin unutturulmak istenen sayfalarından birini bütün açıklığıyla ve sahici bir dille okuyucuya sunuyor. Çeviribilim Yayınları da kitaba hak ettiği özeni gösterdiği için övgüyü hak ediyor.

Kategoriler

Kitap ԳԻՐՔ