Doğadan ilham alan takılarıyla Thenny Bal

Yazı dizimize, doğadan ilham alan, sade ve insanın zihninde titreşimler yaratan takılarıyla fark yaratan Thenny Bal’la devam ediyoruz. Başarılı kariyerini bırakıp, ‘değer sunma sanatı’ sloganıyla Thenny Bal markasını kuran tasarımcı, takılarını kullanan kişilerin hayatlarına bir anlam katmayı ve iz bırakmayı hedefliyor. Zanaatkâr bir aileden gelen Thenny, mühendislik bilgisinden ve İtalya deneyiminden ilhamla, konsepti olan takılar tasarlıyor.

FOTOĞRAF: BERGE ARABIAN

KARİN BAL
karinbal89@gmail.com

Bir çiçek hiçbir zaman yanındaki çiçekten daha güzel olmaya çalışmaz, sadece açar. İnsanın yapması gereken de o, sadece kendi olmak. Çünkü hepimiz eşitiz ama aynı zamanda eşsiziz.

  • Tasarım hikâyeniz nasıl başladı?

İtalya’dan İstanbul’a döner dönmez büyük bir firmada çalışmaya başladım ve bu süreçte tesadüfen yogayla tanıştım. Yogayla birlikte, hayatımda ve içsel yolculuğumda büyük değişiklikler olmaya başladı. Hayatımı bu denli değiştirince, bunu insanlara bir şekilde anlatma ihtiyacı duyarak, takı tasarlamaya başladım. Başlarda tam zamanlı olarak işe gidiyordum, akşamları evde tasarımlarım için çalışıyordum. 2010 yılında kendi adımı taşıyan markayı kurarak tamamen tasarım alanında ilerlemeye başladım.

  • Bugüne dek kaç koleksiyon oluşturdunuz?

Satışa sunulmuş olan iki koleksiyonum var. İlk koleksiyonum, Sanskritçede ‘Ben gerçeğin ta kendisiyim’ anlamına gelen ‘Sat Nam’. Yedi çakra sembolüyle, farklı renklerde ipler kullanarak oluşturduğum bu koleksiyonda, kutularda çakraları açıklayan küçük kartlar bulunuyor. İkinci koleksiyonum, gemici düğümlerinden esinlendiğim ‘Nagual’. Bu koleksiyonda dokuz farklı düğüm çeşidi bulunuyor. Gemiciler bunlara düğüm değil ‘bağ’ diyorlar, çünkü düğümler asla çözülemez. Oysa gemici bağları, yapılmaları zor olsa da, çok karmaşık görünseler de, doğru ipi çekmeyi bilirsen hemen çözülebilen şeyler. Bunların dışında Sevgililer Günü için altın ve pırlanta kullanarak tasarladığım ‘Limited Edition’ adlı bir koleksiyonum daha bulunuyor. Tasarımlarımda genellikle gümüş kullanmayı tercih ediyorum ama Mayıs sonu gibi çıkarmayı planladığım yeni koleksiyonumda farklı bir şeyler deneyeceğim. Aynı zamanda, konsept danışmanlığı ve özel tasarım çalışmaları da yapıyorum. Stratejik olarak konumlanmış projeler geliştirerek insanlara bir mesaj vermeyi hedefliyorum.

  • Takılarınızın sunum biçimi de dikkat çekici...

Tasarımlarımla insanlara doğaya dönme mesajı veriyorum, bu nedenle kavak ağacından yapılan kutularla sunuyorum takılarımı. Ayrıca, her kutunun içinden doğal taşlar çıkıyor. İnsanlar her kutudan aynı taşın çıkacağını sanıyor ama nasıl insanlar birbirine benzemiyorsa, kutuların içinden çıkan taşlar da birbirine benzemiyor. Çok sevdiğim ve yoga felsefesi içinde çok inandığım bir cümle var: “Hepimiz eşitiz ama aynı zamanda eşsiziz.”

  • Türkiye’de son dönemde kadın takı tasarımcılarının sayısının artması hakkında ne düşünüyorsun?

Erkekler fiziken kuvvetlidir, fakat kadınlar, ruhen ışığı parlak bir varlık olarak dünyaya geliyor. Bu nedenle, kadınlar bir şeye baktıklarında, onu erkeklerden çok daha farklı bir şekilde görüyorlar. Dünya ‘Aquarian Age’ adı verilen bir çağa giriyor. Kadınların siyasetten ticarete kadar birçok alanda öne çıkmalarını buna bağlıyorum ve bunun daha da yoğunlaşacağını düşünüyorum. Kadınların başarılarıyla öne çıkmaları çok mutluluk verici bir durum. Kadının ışığının baskın olduğu bir dünya çok daha aydınlık ve barış içinde olacaktır. Kadınların bu güçlerini kullanmaları geleceğe dair umut veriyor.

  • Başarılı bir kariyerin ardından takı tasarlamaya başladınız. Sizin gibi farklı alanlara yönelmek isteyenlere ne tavsiye edersiniz?

İnsanın egosu ve öz iç sesi birbiriyle sürekli çatışıyor. İç sesimiz bir şeyler yapmayı istiyor ama ego o kadar kuvvetli ki, toplumun da etkisiyle kendini engelliyor. O yüzden öncelikle kendi iç seslerini dinlesinler. Herkes birbirinden iyi olmaya çalışıyor. Bir çiçek hiçbir zaman yanındaki çiçekten daha güzel olmaya çalışmaz, sadece açar. İnsanın yapması gereken de o, sadece kendi olmak. Birinden daha iyi olmaya çalışmak değil. Hepimiz o kadar orijinaliz ki aslında... Sadece kendimiz olduğumuzda hiç kimseyle rekabet etmeye, içsel olarak gerek duymayacağız. İç seslerini dinlemeleri başta biraz zor olacaktır ama o sesin arkasında durmalarını tavsiye ederim. Çünkü sağdan soldan çok ses gelecektir bu esnada, “Onu yapma, bunu yapma” gibi. Bu noktada iradeli olmak gerekiyor.

  • Tasarımlarınıza nerelerde bulabiliriz?

Birçok Beymen mağazasında ve Lidyana.com’da bulunuyor. Benimle Instagram ve Facebook’tan iletişime geçerek de ulaşabilirsiniz. Yakın bir zamanda Torino’da da bir satış noktamız olacak.

Thenny Bal İstanbul’da doğdu. İlkokulu Dadyan’da bitirdi; ortaokul ve liseyi Selim Pars Koleji’nde okudu. Bahçeşehir Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra Milano Teknik Üniversitesi’nde Stratejik Yönetim Tasarımı üzerine yüksek lisans eğitimi aldı. İstanbul’a döndükten sonra beş yıl boyunca strateji, iş geliştirme ve insan kaynakları alanlarında çalıştı. 2010 yılında kendi markası ‘Thenny Bal’ı kurarak butik takı tasarımları yapmaya başladı.


 

Kategoriler

Toplum Fark Yaratanlar