Pharrell’in ‘Happy’si ve mutlu olma hakkı

Son dönemin en popüler ve en iyi hissettiren şarkılarından birisi Pharrell’in ‘Happy’ parçası oldu. Şarkı yeni bir akımın başlamasına da vesile oldu. Bu paylaşımların en etki yaratanı ise İngiltere’de kurulan ve anonim olarak bir araya gelen Müslüman aktivistlerin oluşturduğu ‘Honesty Policy’den geldi. ‘Happy British Muslims’ videosunu viral olarak yayınladı ve kısa bir sürede video Youtube’da 1,5 milyonun üzerinde izlendi.

NAYAT KARAKÖSE 
nayatk@gmail.com 

Son dönemin en popüler ve en iyi hissettiren şarkılarından birisi Pharrell’in ‘Happy’ parçası oldu. Şarkı yeni bir akımın başlamasına da vesile oldu; insanlar şarkıdan aldıkları ilhamla mutluluk karelerinden oluşan videolar çekip internette paylaşıyorlar. Bu paylaşımların en etki yaratanı ise İngiltere’de kurulan ve anonim olarak bir araya gelen Müslüman aktivistlerin oluşturduğu ‘Honesty Policy’den geldi. Honesty Policy, Happy şarkısı eşliğinde dans eden,  kaykay yapan, sokaklarda şarkı söyleyen, bisiklete binen, atlayan zıplayan, kadın, erkek, genç, yaşlı, çocuk Müslümanlar’dan oluşan  ‘Happy British Muslims’ videosunu viral olarak yayınladı ve kısa bir sürede video Youtube’da 1,5 milyonun üzerinde izlendi.

Helal versiyon

Video yüklenir yüklenmez bazı Müslümanlar videonun haram olup, İslam’ın ilkelerine aykırı olduğunu dile getirdiler. Hatta bir başka grup videodan başı örtülü ve başı açık kadınları çıkararak ‘helal’ versiyonunu sundu. İslam’ın bağnazlıkla, cahillikle, hatta terörizm ile ilişkilendirilmesinden bıkan Müslümanlar ise videodan ve yarattığı etkiden oldukça hoşnut. Müslümanlar eğlenceli, pozitif, hayata gülümseme hediye eden insanlar değildir algısından muzdarip olanlara, ‘biz de varız’ı gayet pozitif bir şekilde anlatan video ilaç gibi gelmiş.

‘Campaign Islam’ adlı gruptan ise Honesty Policy’i eleştiren karşı video hiç gecikmedi. Çador içinde gördüğümüz kadınlar Honesty Policy’nin  entegrasyonu pompalayıp Müslümanların İngiliz kültürünü kucaklamaları için  hazırladıkları videoyu kötü bir PR kampanyası olarak gördüklerini ifade ediyorlar. Honesty Policy’nin, İslam’ın öğretilerini yaygınlaştırmak yerine haramı yaygınlaştırdıklarını savunuyorlar. ‘Müslümanlar ayrımcılığa uğrarken, önyargıların kurbanı olurken, Müslüman kardeşlerimiz dünyanın dört bir yanında öldürürürken, tecavüze uğrarken, şiddet görürken mutlu olmaya hakkımız var mı’ diye de soruyorlar. Yaşadıkları mağduriyetleri üst kimlik haline getiren ‘Campaign Islam’ aktivistlerinin videosu ise 30 bin tık almış durumda.

Her bir grubun farklı farklı kimliklerden ötürü yaşadığı onlarca sıkıntı, zulüm var fakat bu mutlu olmamıza, hayattan anlar çalmamıza engel mi? Hep ağlamalı mıyız? Mağduriyetin reytingi yüksektir, mağduriyetler tabii ki belirtilmeli ama sadece mağduriyete endeksli anlatımlardan kaçınmak hayırlara da vesile olabilir. Başka bir dil yaratmanın zamanı çoktan geldi çünkü yaratmadıkça mağduriyetler bir o kadar sıradanlaşıyor. Ayfer Tunç’un da dediği gibi, merhamet yorgunuyuz ve yorgunluğumuz artıyor. Pharell’in pozitif şarkısı ve  Honesty Policy’nin yaratıcı zekâları onları ulaşamayacakları milyonlara ulaştırdı. Pozitif bir kurgu üzerinden farkındalık yaratıp, bir tartışma zemini oluşturdular. Birçok kişinin önyargılarının kırıldığına ve Müslümanlara olan bakışlarının değiştiğine eminim. Hem mutlu olmaya hepimizin hakkı var…

Kategoriler

Derkenar