‘Karakteri olan dönemleri çizmek çok zevkli’

Senaryosunu Levent Cantek’in yazdığı Emanet Şehir grafik romanının genç bir çizeri var: Berat Pekmezci. Eskisi gibi üretimin olmadığı, eskisi kadar çizer yetişmediği bir dönemde Pekmezci, büyük enerji göstererek zahmetli bir işin altından kalkmış. Son derece titiz, maharetli ve kendini izlettiren, hikâyesinin hakkını veren bu yeni nesil çizerle Emanet Şehir’i ve çizgi romanları

ESRA MAVİ

Senaryosunu Levent Cantek’in yazdığı Emanet Şehir grafik romanının genç bir çizeri var: Berat Pekmezci. Eskisi gibi üretimin olmadığı, eskisi kadar çizer yetişmediği bir dönemde Pekmezci, büyük enerji göstererek zahmetli bir işin altından kalkmış. Son derece titiz, maharetli ve kendini izlettiren, hikâyesinin hakkını veren bu yeni nesil çizerle Emanet Şehir’i ve çizgi romanları

  • Önce bir okur olarak Berat’ı sorayım, neleri okuyarak başladın çizgi romanlara… Bugün neler okuyorsun, nasıl bir okursun?

Kendimi bildim bileli çizgi romanlar vardı evde. Abim Teksas, Tommiks, Conan, Red Kit, Örümcek Adam vs, ne bulursa alır okurdu. Benim de o zamanlar en sevdiklerim Red Kit ve Amerikan süper kahramanlarıydı. Şimdilerde ana akım çizgi romanları karakterlere veya çizerlere göre değil, yazarlarına göre takip ediyorum. İyi bir yazarın en saçma karakterden bile iyi bir kitap yaratacağına inanırım. Editör de yazarı iyi bir çizerle eşleştirmişse ne mutlu bana. Ana akımın dışında Chris Ware, Daniel Clowes, Adrian Tomine, Michel Rabagliati, Naoki Urasawa, Paul Pope ne yapsa okurum. Yeni bir şeyler keşfetmek için de Vertigo, D&Q, First Second, Top Shelf gibi yayıncıların yeni yayınlarını takip ederim. Çizgi romana okur olarak bakmaya çalışıyorum ama son 1,5 senedir de düzenli olarak ürettiğim için artık teknik bir gözle bakıyorum ister istemez. Bu beni pek mutlu etmiyor ama...

  • Emanet Şehir’de, bizim okurumuzun çok da alışkın olmadığı Şekip adlı olumsuz bir kahraman var. Neler düşünüyorsun Şekip hakkında?

Şekip gibi bir karakteri tasarlamak kusursuz bir kahramanı tasarlamaktan daha kolay aslında. Çünkü daha gerçek, empati yapabileceğiniz biri. Hepimiz hayatta başarısızlıklar yaşıyoruz, başkalarını kıskanıyoruz, sosyal hayatımızı devam ettirmek için yalanlar söylüyoruz. Bu yüzden onu kabul etmek gibi bir şey söz konusu olmadı. O zaten çevremizde ve kendimizde gördüğümüz biriydi.

  • O zaman Şekip’in rekabet ettiği Orhan’ı sorayım. Levent Cantek, Orhan Veli’den ilham aldığını söylüyor. Şekip’le kıyaslamanı istesem…

Orhan’ı ben de sevmedim. Bu Şekip’e üzüldüğümden değil. Sevmediğim türde bir insan olmasından dolayı. Dışa dönük ve her şeyi ‘yüksek’ yaşayanlarla dünyanın ayrı uçlarında olsam daha mutlu olurum. Onlar insanlığın parlak, cilalı yüzleri. Orhan’lar yıllar sonra hâlâ konuşulurken Şekip’leri kimse bilmez, hatırlamaz.

  • Dönem hikâyesi anlatmanın zorluğu nedir? İyi bilinen bir dönem değil. İşe başlarken neler hissettin, korku, endişe, öğrenme merakı…

Görsel olarak bir karakteri olan dönemleri çizmek oldukça zevkli. Hem Türkiye’de hem dünyada 1940’ların kendine has ikonları var. Bunları araştırdım. Dönem fotoğraflarını filmlerini inceledim. Günümüzde geçen bir hikâye anlatmaktan daha zor oldu. Hem de ilk kitap çalışmamın böyle olması daha da riskliydi ama alıştım sonrasında.

  • Bir sayfanın teknik olarak üretim sürecini merak ediyorum…

Gelen senaryonun bir çıktısını alıp kenarına köşesine küçük sayfa eskizleri yapıyorum. Bu aşamada genel sayfa düzeni ve karelerin sayfalara dağılımını netleştiriyorum. Sonrasında A4 sayfasına bu taslağı daha anlaşılır şekilde çizip Levent abiyle paylaşıyorum. Kurşun kalem taslağı üzerinde anlaştığımızda bilgisayarda çizmeye başlıyorum. Bütün detaylar, tonlamalar ve hatta konuşma balonlarını bitirdikten sonra yeni sayfaya geçiyorum. Sayfayı tamamen bitirmiş olmak önemli. Çünkü elimde bitmiş bir şeylerin olması beni motive edip sonunu görmemi sağladı bu uzun süreçte.

  • Çizer profesyonelliğinden söz edilir. Türkiye’de çizgi roman üretmek hiç de profesyonelce yürümüyor. Bu kadar sayfa çizmek bir tür delilik bile sayılabilir, gelecekle ilgili planların nedir? Çizgi roman çizmeye devam edecek misin?

Türkiye’de pek çok konuya gösterilen ilgi, kısıtlı çevrelerin dışına çıkamamış durumda. Çizgi roman da TV ve bilgisayar öncesi dönemde geniş kitleler için alternatif bir eğlence aracı olmuş ama şu anda da nostalji amaçlı okuyanlar ve bir avuç meraklının ilgilendiği bir hobi durumunda. Türkiye’nin esas çizgi geleneği haftalık mizah dergileridir. Bunun dışında Amerika’daki gibi aylık çizgi romanlar veya kitap formatındaki çizgi romanların geniş bir okuyucu kitlesi olmadığı için de profesyonelleşmesi zor. Ben de çalıştığım masa başı işten kalan vakitlerde çizerek tamamladım bu kitabı. Eskiden beri çok istediğim bir şey olduğu için tutkuyla yaptım. Yoksa gerçekten deli işi bu şekilde çalışmak. Çizgi roman çizmeye devam edeceğim. Ama bunu zevk alarak yapıyorum ve sadece profesyonel amaçla yapıp en büyük zevkimin elimden gitmesini de istemem. Kenarda köşede beni mutlu ederek devam etsin hep.

Kategoriler

Kitap ԳԻՐՔ