Mezuniyet pankartlarının sahipleri anlatıyor

Gezi eylemleri sonrası üniversite mezuniyet törenlerinde hazırlanan pankart geçidinin taşıdığı sosyal ve siyasi mesajlar ne derece anlaşılıyor? Yoksa amaç, neşeli pankart fotoğraflarının sadece ‘tıklanıp’ geçilmesi mi? 2013 ve 2014 mezunlarının öne çıkan pankartlarını hazırlayan öğrencilerden birkaçıyla görüştük.

ODTÜ 2014 mezuniyet töreninden bir pankart

BERİVAN ERBİL
erbil.berivan@gmail.com

Gezi Parkı eylemleri sonrası, geçen yıl itibarıyla bir tür siyasi mizah sergisine dönüşen üniversite mezuniyet pankartları  sosyal medyanın vazgeçilmezi haline geldi. Peki, özellikle ODTÜ, Boğaziçi ve Galatasaray üniversitesi mezuniyet törenlerinde başı çektiği pankart geçidinin taşıdığı sosyal ve siyasi mesajlar bu mecralarda ne derece anlaşılıyor? Amaçlana, neşeli pankart fotoğraflarının sadece ‘tıklanıp’ geçilmesi mi? Bu bağlamda, sloganların perde arkasını öğrenmek amacıyla, 2013 ve 2014 mezunlarının öne çıkan pankartlarını hazırlayan öğrencilerden birkaçıyla görüştük.

“Pankart siyasi bilincimizin devam edeceğinin göstergesi”
Serkan İlaslaner (2013 Boğaziçi Üniversitesi mezunu)

“2013’teki mezuniyet pankartımızı “uluslararası ilişkiler” yerine 'dış mihraklarla ilişkiler' olarak hazırladığımızda AKP’nin Gezi Protestosu yorumuna dikkat çekmek istemiştik. Pankartlar her zaman vardı mezuniyetlerde, ancak Gezi ile bu iş, yaratıcılığının doruğuna ulaştı diyebilirim. Mezuniyette pankart hazırlamak siyasi bilincin sergilenmesinin yanı sıra, aslında bizim okul sonrası bu hayat içinde eriyip gitmeyeceğimizin, okul boyunca kazandığımız o siyasi bilincin hayatın geri kalanında da devam edeceğinin bir göstergesiydi. Sonuçta gençler olarak üst siyasete etkin olarak katılabileceğimiz alanlar kamusal alanlardır ve bir mezuniyet töreni bunun en iyi örneklerinden biri.”

‘Orantısız zeka’ vurgusu rahatsız ediyor”
Zeynep Arslan (2013 Galatasaray Üniversitesi mezunu) 

“Geçen yılki Galatasaray Üniversitesi mezuniyet törenimizde, pankartların esas konusu Gezi direnişi olsa da Roboski, tutuklu öğrenciler gibi konularla ilgili pankartlar da vardı. Birçok akademisyen de gaz maskeleriyle törene katılıp öğrencilere destek verdi. Geçen yıl Haziran sonunda zaten hepimizin gündemi Gezi iken, mezuniyet törenini de haliyle bir protesto alanına dönüştürdük. Ayrıca iki yıldır rektör Ethem Tolga’nın konuşması da ısrarla protesto ediliyor. Bu durum aslında iktidarı temsil eden her aktörün, her tür mecrada protesto edildiğini gösterdiği için önemliydi bence. Benzer kalabalık ortamlarda bir şekilde ses çıkarmak, hatırlatmak anlamlı. Ama üniversitelerde, eğitime referansla bu protestoların “orantısız zeka” vurgusuyla paylaşılması da beni biraz rahatsız ediyor.”

“Başbakan’ın sözüne cevap vermiş olduk”
Merve Boz (Ortadoğu Teknik Üniversitesi 2013 mezunu) 

Mezuniyet töreninde Uluslarası İlişkiler bölümünü temsilen hazırladığımız “Başbakana IR gerek” (Başbakana ay-ar gerek) pankartı başta Gezi direnişi olmak üzere son 10 yılda meydana gelen bütün olaylara bir tepkiydi aslında. Hepimizin bildiği gibi iktidar partisi uzun zamandır ODTÜ öğrencileriyle uğraşıyor. Başbakan Şubat 2014'te de ormanı yok edilerek yol yapılan bizlerin protestolarına “Bizim gençlerimizin elinde molotof kokteyli olmaz. Bilgisayarı olur, kalemi olur” şeklinde bir yorum yaptı. “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” ana pankartı ile, Che ve Nazım Hikmet'in sözleri, artan tecavüzler ve Lice olayları hakkında hazırlanan tüm pankartlara baktığımız zaman, kendisinin bu sözüne bir yıl önceden cevap vermiş olup okuyan, sorgulayan ve hakları için savaşan gençler olduğumuzu 2013 mezuniyet töreninde kanıtladığımıza inanıyorum.”

“Birkaç anne baba gökkuşağı bayrağını merak etse yeter”
Tankut Atuk (2014 Boğaziçi Üniversitesi mezunu)

“Bu seneki mezuniyet törenine elimde Onur yürüyüşünden kalma gökkuşağı bayraklarıyla ve ‘Dön-me-yiz’ lolipopuyla katıldım. Amacım ‘biz her yerdeyiz’ mesajı vermek ve insanlara bir eşcinselin gururla, ailesinden çekinmeden varolabileceğini göstermekti. Genelde iktidara yönelik muhalif pankartlar ve mesajlar tören boyunca ilgi topladığı halde, bence direnişin her türlüsü direniştir. Oradaki birkaç anne-baba bile ‘Bu gökkuşağı bayrağı nedir? Ne anlama geliyor?’ diye soruyorsa, öğreniyorsa ve sonucunda bir eşcinselin de ‘normal’ bir insan olduğunu görebiliyorsa benim taşıdığım bayrak amacına ulaşmış demektir.”

“Bizi pembe bir dünya beklemiyor”
Mesadet Maria Sözmen (2014 Boğaziçi Üniversitesi Mezunu)

“Genel pankart olan “İş Cinayeti Her Yerde Plazada Madende Fabrikada Üniversitede “ sloganını hazırlarken temel motivasyonumuz hem bir sene içinde olan bütün olaylara  dokunacak hem de tüm mezunların sahiplenebileceği bir söz söylemekti. Esnek ve güvencesiz iş koşullarından azade olmadığımızı ve bizi pembe bir dünyanın beklemediğinin farkında olduğumuzu göstermek için bu pankartı hazırladık. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü pankartlarında ise Soma katliamının, Lice’deki olayların, 17 Aralık operasyonunun, Gezi’den bu yana hayatını kaybetmiş ve biz mezun olsak da devlet şiddeti sebebiyle mezun olamayacak insanların ve Onur yürüyüşünün görünürlüğünü mezuniyette artırmak istedik. Bundan sonraki yıllarda da mezuniyetlerin bu şekilde geçmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.”

Kategoriler

Güncel Yaşam