Tophane’de çaylı simitli halk mezatı açıldı

Beyoğlu’nda Galatasaray Lisesi’nin hemen yan tarafındaki Yeni Çarşı Caddesi’nin yokuşunun cazibesine kapılıp aşağı doğru indiğinizde, tarihi Tophane semtine girmiş oluyorsunuz. Bir süre sonra yerini Boğazkesen Caddesi’ne bırakan bu yokuşta, semtin tarihi niteliğine yakışır bir şekilde, İstanbul’un son mezatlarından biri açıldı.

Fotoğraf: BERGE ARABIAN

ÖZGÜN ÇAĞLAR
ozguncaglar@agos.com.tr

Beyoğlu’nda Galatasaray Lisesi’nin hemen yan tarafındaki Yeni Çarşı Caddesi’nin yokuşunun cazibesine kapılıp aşağı doğru indiğinizde, tarihi Tophane semtine girmiş oluyorsunuz. Bir süre sonra yerini Boğazkesen Caddesi’ne bırakan bu yokuşta, semtin tarihi niteliğine yakışır bir şekilde, İstanbul’un son mezatlarından biri açıldı. 

Mezat, bildiğimiz gibi, açık artırmayla satış yapılan yer anlamına geliyor. ‘Çöpçüler Kralı’ lakaplı gazeteci Ege Görgün’ün geçtiğimiz Mayıs ayının ortalarında Tophane’de açtığı mezat, cadde üzerindeki Tayfun Han Pasajı’nın ilk katında yer alıyor. İki katlı bu dükkâna girdiğinizde, muhtemelen yaşayacağınız ilk şey, içindeki nesnelere bakıp büyük bir şaşkınlık yaşayarak geçmişinize dönmek. Çeşitli zaman dilimlerine ait onlarca nesne var dükkanda: Afişler, eski kitaplar, biblolar, mutfak eşyaları, plaklar, kasetler, oyuncaklar, çizgi romanlar, gravürler, giyecekler…  Bu nesnelerin tek ortak özelliği,  geçmişe ait olmak.

Açık artırma dediysek de, hevesiniz kaçmasın. Tophane Mezatı, öyle kalburüstü insanların katıldığı, afili açık artırma yerlerinden değil. Literatürde ‘tepsi mezatı’ ya da ‘çöp mezatı’ olarak geçen bu mezatta, nesneler çoğu zaman 1 lira’dan satışa sunuluyor. Çay ve simit ikramı da yapılan mezatta, katılımcıların çok değer biçip açık artırma sonucu fiyatını yükselttiği nesneler olsa da, çoğu zaman satışlar 3-4 lira’dan yapılıyor. Katılımcıların aynı zamanda evlerindeki, dükkânlarındaki eşyaları da getirip satışa verebileceği bu mezat, İstanbul’da güzel vakit geçirebilecek alternatif mekânlardan biri olmaya aday durumda.

Daha önce verdiği bir söyleşide biriktirme huyunun kendisinde irsî bir özellik olduğunu belirten Görgün, “Bu özellik, babamda da vardı, ağabeyimde de… Doğanın erkeklerin kodlarına işlediği toplayıcılık güdüsünün bir sonucu sanırım bu merak. Bende küçüklüğümden beri eşyalarıma bir düşkünlük vardı. Bu duygusal bağ büyüdükçe, mesleğim sayesinde kültürel bir boyut da kazandı” demiş.

Mezata kimi insanların şimdinin samimiyetsizliğinden, ruhsuzluğundan kaçıp geldiğini de söyleyen Görgün, bu insanların mezat sayesinde kendilerini geçmişte aradıklarını belirtiyor ve “Kimisi de benim gibi kültürel bir araştırma gibi bakıyor olaya” diyor.

Görgün aynı zamanda, Tophane Mezatı’nın önümüzdeki günlerde atölye çalışmaları, söyleşiler, canlı müzik dinletileri, kitap okuma günleri gibi başka etkinliklere de ev sahipliği yapacağını müjdeliyor. Ramazan ayı boyunca, salı ve cuma günleri 16.00’da başlayacak Tophane Mezatı’nın bir de bu aralar bir akşam, iftar sonrası sahura kadar bir ‘Ramazan gecesi mezatı’ yapma hayali olduğunu da ekleyelim.

Kategoriler

Güncel Yaşam

Etiketler

Tophane mezat