Gaziantep'te Suriyeli kadın mültecilere yönelik cinsel istismar iddiası

Mazlum-Der’in yayımladığı raporda, mülteci kampları dışında yaşayan 72 Suriyeli kadınla mülakat yapıldığı ve katılımcılardan %8-9’unun çeşitli yollarla cinsel şiddetle karşılaştıkları kaydediliyor. İddiaların perde arkasını öğrenmek amacıyla mülteci hakları konusunda çalışan akademisyenlerle konuştuk.

BERİVAN ERBİL 
erbil.berivan@gmail.com

Mazlum-Der’in kamp dışında yaşayan Suriyeli kadın sığınmacılar raporu ve cinsel istismar vakalarına dair yer alan ifadeler etkisini hala koruyor. Rapora göre, yöredeki mülteci akışı artmadan önce de var olan Suriyeli kadınlarla evlenme kültürü, mültecilerin neredeyse %75’ini kadın ve çocukların oluşturmasıyla bir istismar alanına dönüşmüş durumda. Raporda kamplar dışında yaşayan 72 Suriyeli kadınla mülakat yapıldığı ve katılımcılardan %8-9’unun çeşitli yollarla cinsel şiddetle karşılaştıkları kaydediliyor. Ayrıca Economist dergisinde yer alan haberlere göre, özellikle Gaziantep’te zorla fuhuşa zorlanan küçük yaştaki mülteci kadın ve çocuk gelin vakaları hiç de az değil. Bölgedeki yerel halk ve mülteci ilişkisine dair keskin bir çerçeve çizen bu iddiaların perde arkasını öğrenmek amacıyla, Gaziantep Zirve Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölüm başkanı Yrd. Doç. Dr. Selin Akyüz, Hacettepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetiminden Doç. Dr. M. Murat Erdoğan ve Adana Çukurova Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden Yrd. Doç. Dr. Fulya Memişoğlu ile görüştük.

“Kadınlar sadece cinsel ve sosyal şiddete değil ekonomik şiddete de uğruyor”
Selin Akyüz

  • Gaziantep’teki Suriyeli kadın mültecilere yönelik cinsel taciz ne boyutta?

Gaziantep’teki ‘Suriyelileri İstemiyoruz’ yürüyüşünün gösterdiği gibi, Antep’te ve çevre illerde ipler biraz daha geriliyor. Küçük mülteci kızların 5 tl ye bile pazarlandığına dair duyumlar aldık. Ancak bunlar sadece birer duyum. Yetkililere sorulduğunda fuhuşun olmadığını söylüyorlar. Öte yandan, şu an sokakta çok fazla Suriyeli kadın mülteci var ve Suriyeli mülteciler, hem kamp içinde hem de kamp dışında cinsel taciz ve fuhuş vakalarının olduğunu belirtiyorlar.

Değerlendirme toplantılarında kadınlar dışında, bazı erkekler de aile kadınlarının cinsel istismara uğradıklarını üzüntü içerisinde belirttiler. Dolayısıyla kadınların bu hususta o kadar da susturulmadığını, ailenin genç erkeklerinin de durumdan haberdar olduğunu gözlemledim. Kadınlar zaten hep evdeler, erkekler de çok ağır koşullarda çalışıyor. Dolayısıyla kadınlar sadece cinsel ve sosyal şiddete değil ekonomik şiddete de uğruyor. Tıpkı Türkiyeli kadınlar gibi, ama onlardan bir tık fazla şiddete aynı anda maruz kalıyorlar.

  • Mülteci statüsü bazı kadınları güçlendirmiş de olamaz mı?

Kadın mültecilerin durumu asla homojen değil. Bazı kadınlar için burada yaşamak toplumsal bir güven sağlıyordur . Çünkü bu kadınlar Suriye’de özgürlükçü ve eşitlikçi bir ortamda yaşamıyorlar. Bu bakımdan buraya göç etmiş olmaları bazılarına daha çok güç kattı da denilebilir. Mesela bir kadın ailesinin kararlarıyla ilgili en küçük bir hakka bile sahip değilken, burda belki eşi öldüğü için ya da çalışmak zorunda kaldığı için ailenin reisi olmuş oldu. Benim bulunduğum özel üniversitede de daha mutlu yaşadıklarını ifade eden kadın öğrenciler de var.

“Bu söylentilere rastladık ama hiçbir somut olay görmedik”
Murat Erdoğan 

  • Gaziantep ve çevre illerde Suriyeli mültecilerin fuhuşa zorlanması ve çocuk yaştaki gelinler iddia edildiği kadar yaygın mı?

Ben özellikle küçük yaştaki Suriyeli mülteci kızlara ilişkin çocuk gelin, cinsel istismar ve fuhuşa zorlanmala haberlerinin çok abartılı olduğunu düşünüyorum. Bizim gerçekleştirdiğimiz bölge çalışmasında da kulaktan kulağa bu söylentilere rastladık ama hiçbir somut olay görmedik.

Ancak unutmamalı: Suriyelilerde çocuk yaşta evlilikler, çok eşlilik zaten yaygın ve en önemlisi şu an Türkiye’dekileri bağlayan hiçbir hukuk yok. Eğer muhataplar Suriyeli ise imam nikahım var dediği zaman olay kapanıyor. Bölgenin kadınları Suriyeli genç kadınların varlığından rahatsız. Eşleri onları başlık parası vb gibi işlerle uğraşmadan eve Suriyeli bir kadın getirebileceği yönünde tehdit ediyor. Ama evlenen var mı, bence gayet az sayıda. Daha önce olandan çok farklı değil yani.

 

“Kendi kültürleri içerisindeki dinamiklerini de düşünmemiz gerek.”
Fulya Memişoğlu:

  • Benzer yapıdaki bir şehir olarak Adana’da durum nasıl?

İnsan hakları derneği Adana şubesi’ne iletilen birkaç bireysel şikayet olduğunu biliyorum. Bu bölgede özellikle genç kadınların tek başlarına ya da çocuklarıyla ev tutma konusunda yaşadığı sıkıntılar var. Çok fazla duymasam da, tek yaşayan/yaşamak zorunda kalan Suriyeli kadınların sık sık ev değiştirmek zorunda kalıyorlar. Ama en azından Adana için, bu durumun henüz çok vahim boyutlarda olmadığını söyleyebilirim. Hatta bazı kadınlar için mültecilik onların güçlenmesine de yardımcı oldu. Mesela, Antep’te ve Adana’da Sanayi Odası’nın Suriyelilere iş verilmesi konusunda yaptığı çalışmalar var. Adana’da Suriyeli çocuklar için tesis edilen üç okuldaki gönüllü öğretmenlerin %90’ını kadınlar oluşturuyor.

Suriyeli kadın öğretmenlerle yaptığım anket sonucu, yaşadıkları bölgelerde yerel halk tarafından çok negatif bir tutumla karşılaşmadıkları sonucuna vardık. Bu konuda, Suriyeli kadınların Türkiye’deki durumunu incelemek için kendi kültürleri içerisindeki dinamiklerini de düşünmemiz gerek. Sınır komşusu ülkeler olsak da, oradaki çok eşlilik ve doğum kontrol meselesindeki sorunlara bakınca, bizim kadın-erkek ilişkileri dengesinde katettiğimiz yollar orda henüz katedilmemiş.

Kategoriler

Güncel İnsan Hakları