Mezopotamya Klaus Schmidt’i kaybetti

İnsanlık tarihinin yeniden yazılmasına neden olan Göbekli Tepe kazılarının başkanı Prof. Dr. Klaus Schmidt’in ani ölümü bilim çevresinde olduğu kadar Şanlıurfa’da da hüzün ve şaşkınlık yarattı. Arkeoloji bilimini Şanlıurfalılara tanıtan ve sevdiren Schmidt, Mezopotamya’nın kadim coğrafyasının yaklaşık 20 yıldır en tanınan ve sevilen isimlerindendi.

ELİF ATALAY                                                                                                                                                  
elifatalayposta@gmail.com

İnsanlık tarihinin yeniden yazılmasına neden olan Göbekli Tepe kazılarının başkanı Prof. Dr. Klaus Schmidt’in ani ölümü bilim çevresinde olduğu kadar Şanlıurfa’da da hüzün ve şaşkınlık yarattı. Arkeoloji bilimini Şanlıurfalılara tanıtan ve sevdiren Schmidt, Mezopotamya’nın kadim coğrafyasının yaklaşık 20 yıldır en tanınan ve sevilen isimlerindendi.

İsmi, arkeoloji dünyasında taşları yerinden oynatan Urfa-Göbekli Tepe kazı bulguları ile birlikte anılan Prof. Dr. Klaus Schmidt’in Almanya’da hayatını kaybettiği haberi bilim dünyasında olduğu kadar Şanlıurfa’da da büyük üzüntü yarattı. 61 yaşında kalp krizi sonucu ölen Schmidt, 1995’ten  bu yana Göbekli Tepe kazılarının başkanlığını yürütüyordu. Şanlıurfa’nın dünyaca tanınmasında büyük rolü olan arkeolog, şehir halkı ile kurduğu iletişim nedeniyle de bilim insanı kimliğinin yanında, yıllardır bir “hemşehri” olarak biliniyordu. Schmidt, zaman zaman düzenlediği yerel toplantı ve konferanslarla Urfa sakinlerini arkeoloji bilimi ile tanıştırmıştı. Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, Prof. Schmidt’in ani ölümü nedeniyle yayınladığı taziye mesajının sonunda “Ailesine, sevenlerine ve tüm Şanlıurfalılara başsağlığı diliyorum” derken bir anlmada şehirde duyulan büyük üzüntüyü de dile getirdi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ise, Prof. Schmidt’in vefatından duyduğu üzüntüyü ve Schmidt’in yaptığı çalışmaların insanlık tarihi ve Türkiye için önemini şu cümlelerle aktardı: “Bilimsel kazı ve araştırmalarıyla, ülkemiz ve dünya arkeolojisine büyük katkılar sağlayan, üretkenliği ile gelecek kuşaklara yol gösteren, kültür ve bilim hayatımızda iz bırakan Prof. Dr. Klaus Schmidt’in ülkemizde yapmış olduğu bilimsel çalışmalar daima takdirle anılacaktır.”

Prof. Klaus Schmidt, Alman Arkeoloji Enstitüsü adına Göbekli Tepe kazılarına başlamadan önce yine Şanlıurfa’da 1980 yılında Lidar Höyük kazısına, 1983-1994 yılları arasında da Nevali Çori kazısına katılmıştı. Bölgede yer alan kazılarla ilgili; Türkçe, Almanca, İtalyanca ve Rusça kitapları bulunan, Göbekli Tepe'ye ilişkin birçok bilimsel makale kaleme alan Schmidt, yurtdışında kazı bulgularının yer aldığı birçok sergi açıp, konferans verdi.

Dünyanın en eski tapınak merkezi

Şanlıurfa’nın  17 km doğusunda Örencik Köyü’nün 3 km kuzeydoğusunda, bir dağ sırasının en yüksek tepesinde, deniz seviyesinden yaklaşık 800 m. yüksekte yer alan ve dünyanın en eski ‘’tapınak merkezi’’ olduğu belirtilen Göbekli Tepe’de yapılan kazılarda, yerleşik yaşama geçişle ilgili mevcut bilgileri altüst edecek buluntular ortaya çıktı. M.Ö. 10.000 yılına tarihlenen Göbekli Tepe, Mezopotamya’daki ilk şehirlerden 5.000 yıl, İngiltere’deki ünlü Stonehenge’den 7.000 yıl, Mısır Piramitleri’nden 7.500 yıl, Malta Adası’nda bulunan tapınaklardan da 6.500 yıl daha eski.

Buluntular, Taş Devri’nde yaşayan avcı-toplayıcı insanların hayatta kalma, günlük gereksinimlerini gidermenin yanı sıra doğayı anlamaya çalışma, doğaüstü güçlerin ya da tanrının/tanrıların varlığına inanma, dinsel törenler için düzenli aralıklarla bir araya gelme eylemlerini gerçekleştirdiklerini gösteriyor. Göbekli Tepe’nin en ilginç bulguları genelde üzeri hayvan betimleriyle süslenmiş ‘T’ biçimli anıtsal dikilitaşlardan oluşan yapı kompleksleri. Ortadaki bir çift karşılıklı dikilitaşın çevresindeki dikilitaşlar yuvarlak ya da oval biçimli kapalı mekânlar oluşturmakta. ‘T’ ve ‘ters L’ biçimli dikilitaşların insanları simgelediği düşünülüyor.

Kategoriler

Güncel Gündem Yaşam