Türkiyelileşme değil ‘yeni yaşam çağrısı’ oy aldı

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, yaklaşık yüzde 10 oy alarak Kürt siyasi partilerinin şimdiye kadar aldığı oyun üstüne çıkmayı başardı. HDP’nin bu başarıyı nasıl sağladığı ve aldığı oy oranının kalıcı olup olamayacağı hâlen tartışma konusu. Zan Sosyal Siyasal ve İktisadi Araştırmalar Enstitüsü, HDP’nin seçim sonuçlarını masaya yatırarak bir rapor hazırladı.

UYGAR GÜLTEKİN

uygargultekin@agos.com.tr

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin en çok tartışılan sonuçlarından biri, Selahattin Demirtaş’ın aldığı oy oranıydı. HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, yaklaşık yüzde 10 oy alarak Kürt siyasi partilerinin şimdiye kadar aldığı oyun üstüne çıkmayı başardı. HDP, ayrıca İstanbul ve İzmir gibi şehirlerde de oy oranını ciddi şekilde arttırdı. HDP’nin bu başarıyı nasıl sağladığı ve aldığı oy oranının kalıcı olup olamayacağı hâlen tartışma konusu. Zan Sosyal Siyasal ve İktisadi Araştırmalar Enstitüsü, HDP’nin seçim sonuçlarını masaya yatırarak bir rapor hazırladı. Onur Günay, Harun Ercan, Şerif Derince, Güllistan Yarkın ve Ayhan Işık’ın hazırladığı rapor, detaylı analizlerle HDP’nin oylarını mercek altına alıyor.

Raporu hazırlayan ekipten Onur Günay ve Güllistan Yarkın’la, HDP’nin seçim başarısını konuştuk.

Başarıyı abartmamak lazım

Onur Günay, seçim sonrasında medyada HDP’nin seçim sonuçlarına dair bir dezenformasyon yapıldığını ve pek çok analizin hatalara yol açabileceğini düşünerek böyle bir rapor hazırladıklarını söyledi.

                                                         Onur Günay

HDP adayının seçimde önemli bir başarıya imza attığını ifade eden Günay, Demirtaş’ın bu başarısının abartılmasının HDP için bir handikap olabileceğine dikkat çekiyor.  Oy kullanmayanların sadece İhsanoğlu’nun seçmeni olmadığını, sandığa gitmeyenler arasında AK Parti seçmeninin de bulunduğunu belirten Günay, HDP seçmeninde sandığa gitme oranının da yüksek olduğunu vurguluyor: “Katılımın artması durumunda HDP’nin oy oranı düşebilirdi. Ayrıca İhsanoğlu’nun adaylığı da HDP için bir şanstı. Başarılı olmak için çok uygun bir ortam vardı. O yüzden başarıyı abartmamak gerekiyor.”

Günay, söylenenlerin aksine, Demirtaş’a oy verenler arasında muhafazakâr sağ siyasi partilere yakın olan seçmenin olduğuna da dikkat çekiyor: “Bakırköy, Beşiktaş ve Kadıköy gibi CHP’nin yüksek oy oranlarında olduğu yerlerde, HDP’nin oy oranlarında ciddi bir artış var. Sol ve seküler seçmenden, Alevilerden ciddi bir oy kayması olduğunu düşünüyoruz. CHP’nin adayı daha sol bir aday olsaydı, sonuçlar böyle olmayabilirdi. Ancak medyada vurgulanmayan bir şey var, o da HDP’nin AK Parti tabanından ciddi miktarda oy almış olması. Bağcılar ve Sultanbeyli gibi, muhafazakâr partilerin güçlü olduğu, Kürt nüfusu yoğun olan ilçelerde ise Demirtaş’ın oy artışları çok daha yüksek.

Güllistan Yarkın ise çözüm sürecinin yarattığı havaya dikkat çekiyor. Yarkın, son yıllarda iki tarafta da cenazelerin

                                                     Güllistan Yarkın

gelmemesinin, özellikle Türkiye’nin batısında bir rahatlamaya neden olduğunu ve Kürt hareketini meşrulaştırdığını söylüyor.

Yaklaşık 400 binlik oy artışının İstanbul, İzmir ve Ankara gibi şehirlerden geldiğini belirten Günay ise, oy artışı konusunda şehirlerde yaşayan Kürt seçmeni işaret ediyor.

“90’lardan bu yana şehirde yaşayan Kürtler için, Kürt siyasi partilerine oy vermek endişe yaratan bir durumdu. Çözüm süreci, Kürt seçmenini çok rahatlattı.  Elazığ, Malatya gibi şehirlerde ciddi oy artışı var. Bunun sebebi de çözüm süreci. ”

“HDP içinde bir değişiklik yok”

Onur Günay, HDP’nin başarısının ‘Türkiyelileşme’ye bağlanması tartışmalarına tepkili:

“Türkiyelileşme lafı, medyada çok fazla yer buldu. Sık sık dile getirildi. Bunun kamusal anlamının ne olduğuna bakmak gerekiyor. Şu anda açık konuşmak gerekirse, AK Parti dışında bir Türkiye partisi yok. CHP-MHP Ağrı’dan, Hakkari’den oy aldı da bizim mi haberimiz olmadı?  Bu anlamda HDP’ye Türkiyelileşme çağrısı yapanların, CHP’ye ya da MHP’ye yapmamaları garip. Bu oy artışını açıklayan faktörler, Kürt siyasetinin yükselmesi ve Gezi’den sonra ortaya çıkan, sol-sosyalist öğeler barındıran bir toplumsal muhalefet ve Türkiye’nin bu süreçle birlikte HDP’nin belli parametreleriyle uyum sağlaması. Türkiyelileşme artık boş bir ‘gösteren’, ne ifade ettiği belli değil. Aslında Kürtlere Türkleşin diyorlar biraz da, Kürt siyasetinin yaptığı sıçramayı görünmez kılmaya çalışıyorlar. DBP-HDP içinde herhangi bir program değişikliği yok. Demirtaş ve ekibi, seçim için yeni yaşam çağrısı kaleme aldı. Erdoğancı’lık ve anti-Erdoğancı’lığın temel belirleyenler olduğu kutuplaşmış bir siyasal ortamda, kutuplaşmanın dışındaki siyasal alanda yalnızca HDP var artık.

 

Kategoriler

Güncel Gündem