Kurşunlu benzin deyip geçmeyin

Kitman, tüm bu hikâyeyi anlatarak okuyuculara büyük kuruluşların sağlığa tehdit oluşturan ürünlerini pazarlarken kullandığı ana argümanları göstermeye ve gerek GDO tartışmalarından gerekse kurşunlu benzin kullanımından kaynaklanan pek çok tartışmada çok daha dikkatli olmamızı sağlamaya çalışıyor.

BÜRKEM CEVHER

Jamie Lincoln Kitman’ın ‘Kurşunlu Benzinin Gizli Tarihi’ isimli kitabı ‘The Nation’da yayınlanmış uzun bir makalenin kitaplaştırılmış hali. Kitabı okuyan pek çok okuyucu gibi ben de kurşunun benzin içinde doğal olarak bulunduğunu, benzin şirketlerinin kurşunu benzinden ayrıştırarak kurşunsuz benzin ürettiklerini düşünüyordum. Heyhat! Bu kurşunlu benzinin de altından kâr pazarlıkları, insan sağlığını hiçe saymalar, kısaca vahşi kapitalizm çıktı.  Kitman, tüm bu hikâyeyi anlatarak okuyuculara büyük kuruluşların sağlığa tehdit oluşturan ürünlerini pazarlarken kullandığı ana argümanları göstermeye ve gerek GDO tartışmalarından gerekse kurşunlu benzin kullanımından kaynaklanan pek çok tartışmada çok daha dikkatli olmamızı sağlamaya çalışıyor.

‘Vuruntu’ motorun performansını düşürünce

İçten yanmalı motorlarda yakıt pistonlarda hava ile birleşir ve sıkıştırılır, bujilerden gelen kıvılcım ile bu karışım patlatılır. Patlamanın gücü ile ortaya çıkan basınç pistona itme verir. Bu itme tekerleklere iletilince de otomobillerde hareket sağlanır.  Ancak bazen bu hava-benzin karışımı pistonlarda tam olarak sıkışmadan ve bujilerde kıvılcım çakmadan önce, önceki patlamaların motordaki sıcaklığı arttırması yüzünden pistonda yeni bir patlama olur. Bu da pistondaki patlamanın daha zayıf kalmasına ve yeterli itmeyi tekerleklere iletememesine neden olur. Bu duruma ‘vuruntu’ denir.  Vuruntu motorun performansını düşürür ve motorda aşınma ve hasara neden olur.

Tetraetil kurşun (TEL)  da içten yanmalı motorlarda vuruntu önleyici bir katkı maddesi olarak sahneye çıkıyor. Ancak vuruntu önleyici tek madde TEL değil. Etil alkol de (etanol) aynı etkiyi yapıyor. Üstelik etanol kullanımında egzozdan atılan hidrokarbon ve karbon monoksit kirliliği yüzde 15 azalıyor. Etanol tarım ürünleri fazlasından ve atıklarından üretilen bir madde.

O halde neden TEL? TEL’in patenti büyük şirketlerin elinde. Etanolün ise bir patenti yok, herkes rahatlıkla üretebilir. Satılan her litre benzinden TEL üreticileri belli bir ücret alıyor ve büyük şirketler kârlarına kâr katıyorlar.

Oysa ki; kurşunun egzozdan havaya karışması ile birlikte bizler bu kurşunu soluyoruz. Yeni doğan bebeklerin kanında bile kurşun oranı olması gereken en fazla miktarın çok üzerinde. Yapılan araştırmalar sanayileşme ile birlikte insan vücudundaki kurşun miktarının 100 kat ve atmosferdeki kurşun miktarının ise 1000 kat arttığını gösteriyor. Oysa ABD’de kurşunlu benzinin 1986’da tamamen yasaklanması ile birlikte ABD nüfusunun kanındaki ortalama kurşun seviyesinin yüzde 75’den fazla azaldığı söyleniyor.

İnsan sağlığıyla oynuyorlar

ABD ve Avrupa’da kurşunlu benzinin yasaklanması ile birlikte TEL üreticileri tüm güçleri ile ürünlerini üçüncü dünya ülkelerine pazarlamaya başladılar. Kısacası büyük şirketler kârları için insan sağlığı ile oynamaya devam ediyorlar. Karşılarındaki her argümanı reddederek kurşunun neden olduğu söylenen hastalıklarla doğrudan ilişkili olduğunu muhaliflerin kanıtlaması gerektiği söylüyorlar. Kurşunun zararlarını kanıtlamaya çalışan araştırmaları engellemek için ellerinden geleni ardına koymuyorlar. Aynı tür karşı çıkışları GDO’lu tohum ve besin üreten büyük firmalarda da görüyoruz.

Kısaca buraya aktardığım bilgilerin ayrıntıları, tarihsel olaylar, sağlığımızla nasıl oynandığı ve daha fazlası için ‘Kurşunlu Benzinin Gizli Tarihi’ni okumanızı öneririm; bakış açınız çok değişecek.

Kategoriler

Kitap ԳԻՐՔ