Orta yeri sinema: 5 Eylül haftası

Orta Yeri Sinema'da bu hafta 'İnsan Avı' ve 'Ninja Kaplumbağalar' var.

LORA SARI 
lorasari@agos.com.tr

Hayat Müslümanlara zor
‘İnsan Avı’

Hayatta kalma içgüdümüzün en güçlü güdümüz olmasının sebeplerinden biri de, ilk insandan beri birbirimizi avlıyor oluşumuz. Av biçimleri, kimleri, hangi yöntemlerle avladığımıza göre çeşitlilik gösterir. Onlardan biri de Müslüman avıdır. Müslümanları avlamak, 11 Eylül saldırılarından sonra popülerleşmiştir. Onlarca yazar ve yönetmen de bu konunun ekmeğini yemiştir. Ne yazık ki, bu av türünde verilen eserlerin çoğu bayağılıkta sınır tanımaz. Neyse ki ‘İnsan Avı’ bu tanıma uymuyor. Puslu Hamburg sokaklarındayız. Hamburg, 11 Eylül’ün planlandığı yermiş ve bu yüzden de olası terör eylemlerine karşı alarm halindeymiş. Başında Philip Seymour Hoffman’ın yer aldığı istihbarat timi, şehirde dolanan ve çoğunluğun gözünde, alnında ‘Ben bir canlı bombayım’ yazan Müslüman Issa Karpov’un peşine düşüyor. Karpov’un yüzünden nur akıyor, öyle terörist falan değil, belli, ama bunu Amerikalılara, kötü kalpli Alman polisine anlatabilene aşk olsun. Söylemeden geçmeyelim, filmin dili İngilizce fakat Hoffman, Rachel McAdams ve Willem Dafoe da dahil olmak üzere, karakterlerin çoğu Alman. Yani filmde iki usta aktörü ve bu filmdeki başarısıyla ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu bize bir kez daha kanıtlayan McAdams’ı, Alman aksanıyla İngilizce konuşurken duyuyoruz. Hakikaten iyiler. Bir de tabii, Hoffman’ı bir filmde son kez izliyor olmanın derin sızısı var.

Biz sizi böyle de severiz
‘Ninja Kaplumbağalar’

İki metrelik boyları, kocaman dişleri ve sürüngenlere özgü o zımpara derileriyle, çocukluğumuzdaki şekerliklerinden eser kalmamış bizim pizza sever ninjaların. İlk görüşte yadırgayacaksınız, hatta biraz korkacaksınız da. Sakallı babasını ilk defa sakalsız gören bir bebeğin duygusallığına bile kapılabilirsiniz. Ama filmin sonunda, onları böyle de sevmiş olacaksınız. Dev bir sıçan olan Usta Splinter, neyse ki ve nedense sempatik görünüyor ama. Tüm mutantların ve ninjaların arasında, sarı tulumlu haberci kız April O’Neil rolündeki Megan Fox, çirkinlik oranını düşürüyor. Yalnız, April’in sarı tulumu henüz yok. “Henüz” diyorum, çünkü bu film, muhtemel bir Ninja Kaplumbağa serisinin ilk filmi olacakmış gibi duruyor. Çizgi romanlardan uyarlanan filmlerin formülü, bu filmde de tam olarak karşımıza çıkıyor: Sırf kötülük olsun diye New York’u ele geçirmek isteyen şeytanın oğlu Shredder ve onun ninjalardan oluşan ordusu; çok zengin ve daha da zengin olmak isteyen bir bilim adamı - sanayici; masum, güzel ve idealist bir kadın ve tabii ki süper kahramanlar. Filmde, kaplumbağaların ve Splinter’ın nasıl mutantlaştığını, kanalizasyonda kurdukları hayatı ve ninjalık sanatında zirveye ulaşmalarının hikâyesini de öğreniyoruz.

Kategoriler

Kültür Sanat Sinema