Agos başyazı: Torbadan çıkamayan okul… Şişeden çıkan cin

Lafa değil icraata bak diye boşuna dememiş eskiler. İmroz’da bu yıl eğitim hayatına başlaması için çalışmaları devam eden Rum Ortaokulu ve Lisesi, azınlık karşıtı bürokrasinin son dakika oyunlarıyla bu haktan mahrum kaldı. Oysa Rum toplumu, mevzuatta maddenin torba yasa çerçevesinde değiştirileceğini ummuştu. Gel gör ki, torba yasadan koca bir hayal kırıklığı çıktı.

Mesele elbette sadece bir okul değil. Açılması durumunda yedi öğrencisi bulunacak olan ortaokul ve liseye öğrencilerin altısı Yunanistan’dan gelecek, onların aileleri de eski memleketlerine göçecekti. 

Devletin azınlık vatandaşlardan ısrarla esirgediği gelecek güvencesinin arkası, inkâr edilen acı dolu bir geçmişe dayanıyor. Bunu görmek için bu yıl okutulacak tarih ders kitaplarına bakmak yeterli. Ermeni Soykırımı’nın 100. yıldönümünün anılacağı 2015’te, Türkiye’de ders kitaplarında halen Osmanlı Ermenileri  “hain”, soykırım “güneye göç”, tutuklanıp katledilen Ermeni aydınlar “elebaşları” olarak gösteriliyor. Tek olumlu gelişmeyse İtilaf Devletleri’nin Hıristiyan unsurlar üzerindeki politikalarından Süryanilerin fazla etkilenmediği şeklindeki değerlendirme. Gerisi ise hep o bildik resmi hikâye.

Bu resmi hikâye son olarak Yalova’nın Çiftlikköy Belediyesi’nin kararıyla tekrarlandı. Belediye 4 Eylül’de aldığı bir kararla, Bulgaristan’ın Kavarna şehrini “Osmanlı döneminde yapılan Ermeni ve Bulgar soykırımlarını, belediye meclisi kararıyla tanıması” gerekçesiyle kardeş şehirler arasından çıkardı.

İşin daha acıklı yanıysa Çiftlikköy ve etrafındaki köylerin 20. yüzyılın başında Yalova Ermenileri için önemli yerleşim yerleri olmuş olması. Kiliseleri ve okulları ile bu hayat yok olurken şimdi bir de yalanla çocuklardan gelecekleri çalınıyor. Ama cin şişeden çıkmış bir kere. Hakikat, en karanlık torbalardan  bile ışığıyla sızıyor.

Kategoriler

Dosya Başyazı