Dolu dolu bir tiyatro sezonu

Tiyatro ve sinema dünyasından ‘iyi’ tiyatro izleyicileri, bu sezon çıkacak oyunlardan hangilerini merak ettiklerini, hangi ekiplerin oyunlarını beklediklerini ve sezondan neler umduklarını anlatıyor.

ONUR ŞİMŞEK
onrsimsek@yahoo.com

Yaz dönemi sona ererken, yeni sezona ilişkin haberler gelmeye başladı. Önceki senelerde Ağustos ortalarında çoğu ekibin neler yapacağı az çok bilinirken, bu sene, Eylül ortasına gelmiş olmamıza rağmen, bazı ekiplerin repertuarı hakkında hâlâ hiçbir bilgi yok. Şimdilik bu gizemin, meraklanmanın çekiciliğinden olduğunu umarak, tiyatro ve sinema dünyasından, ‘iyi’ tiyatro izleyicilerine bu sezon çıkacak oyunlardan hangilerini merak ettiklerini, hangi ekiplerin oyunlarını beklediklerini ve sezondan neler umduklarını sorduk. Anlaşılan o ki, bu sezon da öne çıkan sahneler arasında DOT, İkincikat, KREK, Craft ve Kumbaracı50 var.

“Öncelikle DOT’un üç yeni projesi”
Tuğrul Tülek (oyuncu)

Bu sezon beni öncelikle heyecanlandıran üç oyun var ki bunlar DOT’un Kanyon’da açılacak yeni sahnesi için gerçekleştireceği projeler. İlki, Zinnie Harris’in müthiş oyunu ‘Midwinter’; ikincisi, David Greig’in yazdığı, Gizem Erdem’le birlikte oynayacağımız, romantik komedi kisvesi altında, bizi hayat ve seçeneklerimiz üzerine düşündürecek olan ‘Midsummer’ (ki bu iki oyunun isimleri tamamen tesadüf); üçüncüsü ise, Hakan Günday’ın ‘Zargana’ adlı romanının oyun uyarlaması. Diğer özel tiyatroların repertuarıyla ilgili henüz bildiğim bir şey yok ama elimden geldiğince hepsini takip etmeye çalışacağım. Bu yıldan beklentim, özellikle ödenekli tiyatroların farklı/yeni metinleri seyirciye güzel, yaratıcı rejilerle buluşturmasıydı ancak Devlet Tiyatroları’nın repertuarı açıklanınca, bu ümidim yine başka bahara kaldı. Sonsuz kaynağı olan kurumların özellikle tekniği/teknolojiyi kullanma ve oyunları daha modern rejilerle sahneye koyma konusunda daha hevesli olması gerektiğine inanıyorum. Bu yıl Edinburgh Tiyatro Festivali’nde ve Londra’da izlediğim oyunlardan sonra, meselenin sadece kaynağa sahip olmak olmadığını, bu kaynağın yaratıcı, yeni bir anlayışla kullanılması gerektiğini bir kez daha gördüm. Umarım böyle örneklerin gittikçe arttığı sezonlar görürüz.

“Genç tiyatrocular devrim yaratıyor”
Deniz Türkali (oyuncu)

Ben ancak İstanbul’daki oyunları izleyebiliyorum. Tiyatro dünyamız altın çağlarından birini yaşıyor. Bir anlamda DOT’la başlayan bir durum bu. Farklı bir biçim ve dille, ve dertleri dile getiren her yaştan genç tiyatrocular bir çeşit devrim yaratıyorlar. Tiyatrolar kendi yazarlarını çıkarmaya başladı. Craft, İkincikat, KREK, Kumbaracı 50, Talimhane, Asmalı ve bu gibi bir sürü topluluk, hem kendi seyircilerini yaratıyor, hem de –olumlu anlamda– farklı bir seyirci profili oluşturuyor. Şaşırtılmayı seven, alışkanlıkları, beklentileri kemikleşmemiş, yeniye açık bir seyirci... Tiyatrolar tıklım tıklım bu seyircilerle dolu. Bu durum eski tarz tiyatroları da harekete geçiriyor, kışkırtıyor. Zaman zaman, beklemediğiniz tiyatrolardan şaşırtıcı oyunlar görebiliyorsunuz. Bu yıl DOT, Craft, İkincikat ve diğerleri bizi heyecanlandırmayı sürdürecek. Yeni oyunlar, yeni şaşırmalar bizi bekliyor. Ne mutlu bize ki tiyatrocuyuz.

“Müge Gürman’ı bekliyorum”
Hira Tekindor (yönetmen)

Özellikle çok merak ettiğim birkaç oyun var. Neslihan İpek’in yazdığı ve ‘Kim Korkar Hain Kurttan’ın bestecisi O. Enes Kuzu’nun bestelediği ‘Küçük Prens Müzikali’nin metni ve müzikleri çok iyi. Şehir Tiyatroları’nda, Yıldırım Fikret Urağ rejisiyle ‘Sırça Kümes’ sahnelenecekmiş; Amanda’yı, çok beğendiğim bir oyuncu olan Sevil Akı oynayacakmış. Bu sezondan en büyük beklentim ise, hayranı olduğum Müge Gürman’ın yeni bir oyununu izlemek. Bir de, en son 2003’te ‘Müfettiş’te izlediğim Çetin Tekindor’u tekrar sahnede görmek isterim.

“Tiyatro, insanı insana yakınlaştıracak”
Kemal Hamamcıoğlu (yazar)

Her sene, KREK’in sezona hangi oyunla başlayacağını merak ediyorum. ‘Güzel Şeyler Bizim Tarafta’, unutamadığım, beni yazma konusunda harekete geçiren, çok özel bir oyundu. Sahneleri kapandı ama umarım Berkun Oya bu sene sürpriz bir oyunla karşımıza çıkar, tiyatroseverleri yalnız bırakmaz. Oyun Atölyesi, DOT ve kurulduğu günden beri omuz omuza çalıştığımız Craft Tiyatro’nun yeni sezon oyunlarını heyecanla bekliyorum. Tiyatro seyircisi artık daha çok yerli oyun izlemek, bizim dertlerimizi anlatan hikâyeleri yüksek sesle tiyatro sahnesinde duymak istiyor. Bu toprağın hikâyesini hakiki bir gözle anlatan her oyun, izleyicisini bu sene de bulacaktır. Geçen sezon çok hareketliydi. Benim gibi birçok genç yazarın oyunu seyirciyle buluştu. Bu sene de öyle olmasını umuyorum. Birbirimizi anlamaya daha çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde, tiyatronun insanı insana daha da güçlü bir şekilde yakınlaştıracağına inanıyorum. Anlamaya çalışmadan gün doğmuyor; yarınsa hiç.

“İlk sırada Neşe Dert Aşk”
Aylin Alıveren (dramaturg)

Bu sezon izlemek istediğim oyunlar arasında ilk sırada, Devlet Tiyatroları’nın sahneleyeceği, Neşet Ertaş’ın yaşamını ve yaşam felsefesini konu alan ‘Neşe Dert Aşk’ var. Bu yıl festivalde prömiyer yapan ancak göremediğim, Biriken’in sahnelediği ‘Tatyana’; Ceren Ercan ve Gülce Uğurlu’nun projesi olan ‘Oyun Salonu: İstenmeyen’; Hayal Perdesi prodüksiyonu ‘İmparatorluk Kuranlar’; DOT’un Edinburgh Fringe Festivali bünyesinde de sahnelediği ‘Makas Oyunları’; Kumbaracı50’de sahneleneceğini duyduğum, Altıdan Sonra Tiyatro ekibinin, Alman Tiyatrosu Theater an der Ruhr ile ortak prodüksiyonu ‘Ekomania’; Berkay Ateş’in yazıp Ayşenil Şamlıoğlu ile beraber yöneteceği, Suriyeli sanatçı Amal Omran’ın oynayacağı oyun da izleme listemde. Çok genç bir tiyatro olan Duende, Oruç Aruoba’nın metninden uyarladığı ‘Yürüme’nin provalarına başladı; ilk oyunları ‘Çağrılmayan Yakub’un başarısı, bu oyunu da merakla beklememin sebebi. Bunların dışında, Emek Sahnesi, Ve Diğer Şeyler Topluluğu, Tiyatro Pürtelaş, Tiyatro Adam, İkinci Kat, Tatbikat sahnesi, Ekip Tiyatrosu, Şermola, 100. yılına yönetim değişikliğiyle giren İBBŞT, Özen Yula’nın yeni prodüksiyonu da takip etmeyi planladıklarımdan. Güzel bir sezon olsun!

“Bu yıl tiyatro yılı olacak”
Bedia Ceylan Güzelce (gazeteci)

Ben bu yılın Türkiye’de tiyatro yılı olacağını düşünüyorum, bilhassa izleyici açısından. Birbirimizi anlamaktan hızla uzaklaştığımız bu süreçte tiyatro yeniden tanışmamıza, ‘insan’ olarak ortak duyguları anlamamıza yardım edecek. Apartmanların çatı katlarına, garajlara, koridorlara sıkışmış, zor şartlarda tiyatro yapmaya çalışan, bize tiyatro sunmayı kalbine koymuş insanlara izleyicinin her zamankinden daha fazla sahip çıkacağına inanıyorum. İstanbul Halk Tiyatrosu, Emek Sahnesi, Craft, Şermola Performans, Tiyatro Hal, Bo Sahne, Galataperform, İkincikat ve daha birçok topluluğun oyunlarını merakla bekliyorum. Ses-Ortaoyuncular tiyatrosunu da yalnız bırakmamamız gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca Devlet ve Şehir tiyatrolarında da bu yıl çok değerli projeler yer alacak. Işıl Kasapoğlu’nun ‘Hamlet’i ve Hagop Baronyan’ın yazdığı, Engin Alkan’ın yönettiği ‘Şark Dişçisi’, yeniden izleyeceğim oyunlar arasında.

“Daha sağlam oyunlar...”
Merve Engin (oyuncu)

Her yıl daha büyük başarılara imza atan DOT’u çok merak ediyorum. Yeni sezonda Kanyon’dalar; oraya göre ne yapacaklar, ne olacak... Geçen yıl şahane bir atağa geçen Tiyatro Hal’in bu yıl bunun üzerine neler koyacağını ve Karaköy’e seyirci çekmek için elinden geleni yapan İkincikat’ın projelerini de çok merak ediyorum. Bu yıl tiyatrodan beklentim, geçen yıllarda kazandığımız yerli yazarların daha oturmuş oyunlar yazması. Her geçen yıl tiyatroya daha çok ihtiyacımız var ve daha sağlam, kendimizi savunabildiğimiz noktalardan oyunlar bekliyorum.

Kategoriler

Kültür Sanat Tiyatro