‘Devlet yapması gerekeni yaptı sadece’

İki milyon sekiz yüz bin öğrenci ve 125 bin öğretmen ile binlerce okulu bünyesinde barındıran İstanbul İl Mili Eğitim Müdürlüğü'nün azınlık okullarıyla ilişkilerini konuşmak için Müdür Dr. Muammer Yıldız 'la bir araya geldik.

BARUYR KUYUMCİYAN
baruyr@agos.com.tr

  • Beş yıldır sürdürdüğünüz görevinizde, azınlık okullarıyla iletişiminiz ne derecede oldu?

İstanbul’da bulunduğum süre içerisinde özellikle okul idareleriyle çok iyi bir ilişkimiz var. Arkadaşlar herhangi bir sorun yaşadıklarında kolaylıkla bize ulaşabiliyorlar. Cemaatin önde gelenleriyle eğitim sorunlarını zaman zaman konuştuğumuz oluyor. Görev sürem boyunca sayın Nabi Avcı çalıştığım üçüncü bakan oldu. Daha önceki bakanlarımız Sayın Nimet Baş ve Sayın Ömer Dinçer’in cemaatlere bakışı oldukça demokratik ve kucaklayıcıydı. Bakanlarla birlikte yaptığımız okul ziyaretleri oldukça keyifliydi. Bu da bizi ayrıca cesaretlendiriyor. Attığınız küçük bir adımın karşılığının insanlar tarafından ne kadar büyük sevgiyle karşılandığını görünce bu devlet nezdinde bu yöndeki şevki de artırıyor.

  • Devlet yardımları konusunda MEB’in azınlık okullarına yönelik önemli mesaisi oldu. Bu süreçten bahsedebilir misiniz?

Teşvik konusunda Bakanlığımız dikkatli bir çalışma yürüttü ve azınlık okullarını kapsam dışında bırakacak tüm unsurları eledi. Bu sayede hem okullar teşvik alabildi, hem de belki birkaç örneğin dışında bütün öğrencilerimizin başvuruları kabul edildi. Yıllardır okulların maddi sıkıntı içerisinde olduklarını biliyorduk ve bu çarkın bazı hayırseverlerin ve iş adamlarının desteği sayesinde dönebildiğini biliyorduk.

  • Maddi yardımın okullar açısından dezavantaj oluşturan bir yanı da gündemde…

Geçtiğimiz hafta gazetenizde vurguladığınız nokta benim de dikkatimi çekti. Hayırseverler ve veliler parayı ‘siz devletten alıyorsunuz’ diyerek desteklerini çekerlerse gerçekten bu, okulların aleyhine olur. Yürüyen sistemin bundan önce olduğu gibi teşvik alınmıyormuşçasına devam etmesi gerekir. Hayırseverlerin desteği devam ederse okullar, bu maddi sorunlarını çözebilirler. Aksi taktirde gerçekten avantaj dediğimiz şey dezavantaja dönüşebilir. Yani devlet yapması gerekeni yaptı sadece. Şimdi cemaatin de buna sahip çıkması ve yardımlarını sürdürmesi gerekiyor.

  • Bu uygulamanın devamlılığı olacak mı?

Bunun yasal anlamada alt yapısı güçlü. Devamlılığının olacağını söyleyebiliriz. Hatta artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Yani bundan dönüş yok.

Dadyan okulu, tarihi binasındaki yetersizliklerden ötürü yeni bir bina inşası yoluna gitti. Devlet okulları da dahil olmak üzere bu tür projelere İstanbul’da ne derece destek veriliyor?

Dadyan okulumuzla ilgili bu proje sonuçta cemaatin yine kendi imkânları çerçevesinde yapmak istediği güzel bir çalışma. Burada eğitim yatırımı yapmak isteyen bir vatandaş, şirket veya firmanın bu harcamaların %100’ünü vergi matrahından düşmesini sağlayan yasayı hatırlatmak istiyorum. İstanbul genelinde dört okuldan birisi bu kapsamda hayırseverler tarafından inşa ediliyor ya da güçlendiriliyor. O yüzden tüm iş adamlarına ve hayırseverlere eğitime %100 destek çağrısı yapmak istiyorum.

Kategoriler

Toplum Okullar