‘Yeraltındaki’ tiyatronun yolculuğu

1991-2013 yılları arasında sahnelenmiş Kürtçe tiyatro oyunlarını içeren ‘JêrZemîn’ (Yeraltı) adlı kitap, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Yayınları’ndan çıktı. Kürtçe ve Türkçe olarak basılan ve pek çok afişin yer aldığı kitapta, 29 tiyatro grubu, bir dans grubu, 104 oyun ve altı dans tiyatrosu eserinden söz ediliyor. Kitabı hazırlayan, oyun yazarı ve oyuncu Mirza Metin’le konuştuk.

ELİF BENAN TÜFEKÇİ
elifbenantufekci@gmail.com

JêrZemîn’de neler var?

Mayıs 2012’de yapılan 1. Amed Tiyatro Festivali kapsamında, 1991-2012 yılları arasında Türkiye’de sahnelenmiş Kürtçe tiyatro oyunlarının afişlerinden oluşan bir sergi açmıştım. ‘JêrZemîn’ (Yeraltı) adlı bu sergide, ulaşabildiğim afişlerin altına, bu oyunları sahneleyen Kürt tiyatro gruplarının kısa tarihçelerini de iliştirmiştim. Kitapta ise, bu afişlerin ve grup tarihçelerinin yanı sıra, oyunların konuları, künyeleri, kaç defa ve nerelerde oynandıklarına dair bilgilere, Kürtçe ve Türkçe olarak yer verdim.

  • Kaynaklara ulaşmak zor oldu mu?

Özellikle 90’lı yılların kaynaklarına ulaşmak zor oldu. Ya düzenli arşiv tutulmamış, ya birçok materyal gereksiz görülüp atılmış, ya da polis baskınlarında materyallere el konmuş. Bu yüzden, kitapta sözlü tarih de var.

  • Kürtçe Tiyatro geçmişte nasıldı, günümüzde nasıl?

Dört parçaya bölünmüş bir coğrafyanın tiyatrosundan söz ediyoruz. Burada Ezidilik, Alevilik, Zerdüştlük, Müslümanlık, Yahudilik ve Hıristiyanlık hâlâ iç içe, bu dinlerin ritüelleri hâlâ çok sıcak bir biçimde yaşatılıyor. Gelenekler, halk kültürü, dengbêjlik, çîrokbêjlik, seyirlik oyunlar hâlâ canlı. Diğer taraftan, savaş, modernizm, kapitalizm, metropolleşme, göç gibi bir sürü olgunun arasında var olmaya çalışan, uluslaşmanın etkilerinin görüldüğü bir süreçten geçen bir tiyatrodan söz ediyoruz. Kitapta bu sürecin izleri alabildiğine görülecektir. Evlerde, odalarda, dernek salonlarında, bodrumlarda gizlice oynanan oyunlar, bir süre sonra sokaklarda, salonlarda, turnelerde, festivallerde görülmeye başladı, ödüllerle buluştu, eleştirmenlerin dikkatini çekti. Özgürlük mücadelesi içinde yeşermiş bir tiyatro olarak, özgürlükten vazgeçmemesi, en önemli özelliklerinden biri.

  • Kürtçe tiyatro yapan gruplar için Kültür Bakanlığı’ndan ödenek çıkıyor mu?

Biz Destar olarak dört yıl boyunca ödenek aldık. Sonra Gezi bahanesiyle, yaklaşık yirmi grubun ödeneği kesildi; biz de o gruplardan biriydik. Bu ödenek Kürtçe tiyatro için sembolik bir düzeydeydi zaten. Birden fazla grubun ödenek alması gerekir. Ama demokratik görünmek için tek bir örnek yetiyor iktidarlara.

Tarihsel gerçekliğin göz ardı eden ve milliyetçi söylemi yeniden üreten ‘Türk Tiyatrosu’ yerine ‘Türkiye Tiyatrosu’ ifadesi kullanılırken, ‘Kürt Tiyatrosu’ tanımı doğru mudur?

Meseleye bu tiyatroyu kimin kurduğu noktasından bakarsak, ‘Kürt Tiyatrosu’ demekte bir beis görmem. Elbette ‘tiyatro’nun başına Kürt, Türk, İngiliz gibi ön isimler konmasını ben de istemem. Milliyetten çok coğrafyaya atıfta bulunulması makul. Ama bunu uluslaşma süreçleri belirliyor ve bu kullanım, zamanla alışkanlığa dönüşüyor. Bir sınıflandırma yapılacaksa, milliyete göre değil, dil, yaşayış ve coğrafyanın yarattığı özgünlüklere göre yapılmalı.

Ermenistan’da Kürtçe tiyatro

  • Ermenistan’da, Kürt nüfusun yoğun olduğu Alakyaz’da 1937 yılında bir devlet tiyatrosu kurulmuş ve on yıl sonra kapanmış. Bu süre içinde neler yaşanmış orada?

Alakyaz Kürt nahiyesi olduğundan, Kürtçe oyunların sahnelendiği bir devlet tiyatrosu bu. Tiyatronun başkanı, o zamanki ismiyle Qundexsazê köyünden Celatê Koto; rejisörü Solak Nigoğosyan, edebi danışmanı ise, ünlü Ermeni aktör Mıgırdiç Canan. Devletin güçlü desteğini arkasına alarak sıfırdan kurulan bu tiyatronun başlangıcında, bazı oyuncular daha tiyatronun ve oyunculuğun ne olduğunu bile bilmiyorlar, bu yüzden ilk yıllar ekip için arayış ve eğitim dönemi olarak geçiyor. Aynı yıllarda Ermeni yazarlar bu kurum için, Kürt toplumunun yaşamı üzerine oyunlar yazmaya başlıyor. Ünlü Ermeni oyuncular sık sık ekibi ziyaret ederek, eğitim kalitesini yükseltmeye, oyuncuların becerilerini artırmaya çalışıyor. Oyunculuk üzerine seminerler veriliyor, kurslar açılıyor. Zamanla, ekip turnelere çıkmaya başlıyor, Ermenice oyunlar sahneliyor. Çok sayıda oyun kaleme almış, çeşitli dillerden çeviriler de yapmışlar.

Kategoriler

Kültür Sanat Tiyatro