Devletin Dersim kayıtları

1937-38 Dersim katliamına dair 15 bin kişiyle ilgili 2500’e yakın belge, Başbakanlık'tan TBMM Dersim Komisyonu’na gönderildi. Ölüm ve sürgün istatistiklerinin kaydedildiği belgelerde, 'Hırsızlık, yağmacılık ve haydutluk Dersim'de anane halini almıştır' gibi dönemin resmi bakış açısını bütün çıplaklığıyla ortaya koyan ifadeler yer alıyor.

TBMM Dersim Komisyonu’nun 1937-38 Dersim katliamıyla ilgili olarak belge isteğine ilk yanıt Başbakanlık’tan geldi ve sürgün edilen 15 bin kişiyle ilgili 2500’e yakın belge komisyona gönderildi.

Başbakanlık, Dersim katliamını araştırmak üzere TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde oluşturulan Dersim Alt Komisyonu’nun talebi üzerine, 15 bin kişinin isim adres ve sürüldükleri yerleri tek tek gösteren 2 bin 500 civarındaki belgeyi TBMM’ye gönderdi. Belgeler arasında, Dersim isyancılarıyla yapılan pazarlıklar, vur talimatları, ölüm ve sürgün istatistikleri yer alıyor.

Genelkurmay belgeleri ayıklayıp gönderecek

TBMM Dersim Alt Komisyonu, Dersim katliamına ilişkin olarak çalışmalarına hız verdi. İlk etapta doküman toplayan alt komisyon, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’ndan 1938 ve 1939 yıllarında meydana gelen Dersim olaylarına ilişkin arşiv belgelerini istedi. Genelkurmay Başkanlığı, TBMM’ye gönderdiği ilk bilgide, arşivler içinde Dersim'e ilişkin bilgilerin ayıklanarak dosyalanıp gönderileceğini bildirdi.

'Hırsızlık ve haydutluk Dersim'de anane halini almıştır'

TBMM’ye ilk belge Başbakanlık’tan geldi. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, o dönem Dersim olaylarına ilişkin Başbakanlık’la ilgili birimler arasında yapılan yazışmalar, sürgün yerleri ve sürülenlerin isimlerini içeren belgeleri gönderdi. TBMM’ye CD’ler halinde iletilen belgelerde, 15 bine yakın Dersimli’nin isimleri, ikamet ettikleri yerler ve sürüldükleri bölgeler ayrıntılı olarak yer aldı.

Başbakanlık’tan gelen belgeler arasında 1938’de  dönemin İçişleri Bakanı’nın imzasıyla yazılan yazıda Dersim katliamına bakış tüm çıplaklığıyla gözler önüne serildi. Başbakanlık’a gönderilen belgede, “Hırsızlık, yağmacılık ve haydutluk Dersim yöretisinde anane halini almıştır” ifadelerine yer verildi.

395 haydut

Belgeler arasında Dersim’le ilgili ilk davanın açılmasını sağlayan Ali Doğan’ın köyü Bornek dahil 3 köydeki katliamların kayıtları da yer aldı. Dönemin Ordu Müfettişi Orgeneral Kazım Orbay’ın el yazısıyla kaleme alıp 15 Ağustos 1938’de Başbakan Celal Bayar’a gönderdiği telgrafta; Bornek (Düzpelit), Zımbik (Çığırlı), Kırnik (Buzlupınar) ve Heç (Demirkapı) köylerinden 395 kişinin “asilere yardım ettikleri” gerekçesiyle öldürüldükleri belirtiliyor. Yazıda, “Muhtelif köylerden mukavemet görmesi üzerine haydutlara öteden beri yataklık ve şeriklik eden Zimbik, Hiç, Kırnık ve Bornak köylerinden 395 haydut ölü olarak ele geçirilmiştir” deniyor.

14 bin kişinin 'Tunceli'de bırakılması caiz değil

Bu arada TBMM Cumhurbaşkanlığı’nda da arşivlerinde bulunan belgeleri istedi. Cumhurbaşkanlığı arşivlerinde bir süre önce kamuoyuna yansıyan Dersim katliamına ilişkin 103 belge bulunduğu öğrenildi. “Dahiliye vekâleti”ne (İçişleri Bakanlığı’na) gönderilen 5 Haziran 1939 tarihli ve Mareşal Fevzi Çakmak imzalı belgede, 14 bin kişinin ‘Tunceli’de bırakılması caiz görülmediği’ ifade ediliyor. Aynı belgede, 12 bin 485 kişinin o tarihe kadar batıya sürüldüğü vurgulanıyor.
Köşk arşivlerinde Dersim lideri Seyit Rıza ile devlet arasında yürütülen müzakere ve pazarlıklara ilişkin belgeler de bulunuyor.

Meclis arvişi de inceleniyor

Alt komisyon TBMM arşivindeki Dersim olaylarına ilişkin belgeleri de incelemeye aldı. 1937’den sonra o dönem TBMM Dilekçe Komisyonu’na yapılan 200’e yakın başvuru olduğu belirlendi. Bu başvuruların Tunceli’den batı illerine göç ettirilenlere ait olduğunu ve “memlekete dönmemize izin verin” taleplerini içerdiği tespit edildi.

Belge havuzu oluşturuldu

Dersim Alt Komisyonu, Meclis’e akmaya başlayan Dersim belgelerini bir havuzda toplayarak tasnif çalışması başlattı. Komisyon şimdiye kadar 700 civarındaki Dersimli vatandaşın dedelerinin akıbetine ilişkin başvurularını incelemeye almıştı.
Bunlar arasında Dersim isyanının ele başlarından Kopo Hüseyin ve Nuro’nun yeğeni Ali Haydar Koç’un 3 amcasının öldürülmesine ilişkin gerçeklerin ortaya çıkarılmasına ilişkin başvurusu da yer almıştı. Koç, başvurusunda “Amcalarımın mezarları bulunsun, maddi ve manevi yıkımımız karşılansın. Öldürülen sürgün ve hapislerde süründürülen yakınlarımızın ve tüm yöre halkının itibari iade edilsin, devlet özür dilesin” demişti.
Başbakanlık’tan gönderilen 2 bin 500’e yakın belge, Genelkurmay Başkanlığı’nın göndermeyi taahhüt ettiği dosyalar, Cumhurbaşkanlığı’ndan, İçişleri ve Kültür bakanlıklarından ulaşacak belgeleri de tasnif edecek olan alt komisyon, çalışmalarını raporlaştırarak Dersim olaylarına ilişkin alınacak kararlara dayanak oluşturacak.

Başbakan'ın açıkladığı belgeler de var

TBMM’ye gelen belgeler arasında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla girdiği polemikte kamuoyuna açıkladığı belgeler de bulunuyor. Erdoğan’ın açıkladığı, Jandarma Komutanlığı’ndan “başvekâlet(Başbakanlık) yüksek makamına” gönderilmiş belgede, 1936-37-38-39’da toplam 13 bin 806 kişinin öldürüldüğü bilgisi yer alıyor. Erdoğan’ın açıkladığı 23 Aralık 1938 tarihli bir belgede ise Tunceli’den 11 bin 683 kişinin sürüldüğü, 2 bin kişinin daha sürüleceği yönünde Bakanlar Kurulu kararı olduğu bilgisi bulunuyor. (vE)

(Milliyet)