İlhan Cavcav ve Deli Petro

İlhan Cavcav'ın sakalla ilgili açıklamaları akıllara Çar I. Petro, nam-ı değer Deli Petro'yu getirdi. Petro’ya göre Rusya’nın geri kalmasının tek ve en büyük nedeni, aristokratından sefil köylüsüne kadar Rus halkının sakala duyduğu aşırı zaaftı.

SERVAN ALTIKANAT
servan.alt@gmail.com

Gençlerbirliği Spor Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, 'Kulüp müdürüme talimat verdim. Bundan böyle maçlara sakallı olarak kim çıkıyorsa her maç için 25 bin TL ceza keseceğimi, sakalda ısrar etmesi halinde ise kadroya alınmayacaklarını tabelaya yaz dedim' buyurdu.

Neden böyle bir karar aldığını ise şöyle açıkladı:

‘’Ben söylüyorum ayıp oluyor belki. Ben 80 yaşındayım ve her gün tıraş oluyorum be kardeşim. Ne o Beşiktaş'ın antrenörü çıkıyor, böyle bir sakal? Volkan, böyle bir sakal? Selçuk'ta sakal, Beşiktaşlılarda sakal. Yahu arkadaş, burası İmam hatip okulu mu? Sen spor yapıyorsun. Sen ilerlemede gençlere örnek olacaksın. Benim 23 yaşında torunum var ve sakal bırakıyor. Oğlum kes diyorum, bana ne diyor biliyor musun? 'Dede, bütün sporcular sakallı onlara niye demiyorsun?' diyor. Bunların örnek olması lazım. Bunu dün sayın Yıldırım Demirören'e de söyledim. O biz böyle bir karar alamayız diyor.  UEFA bilmem ne yapar diyor. Bıktık UEFA'dan yahu. Keşke bir yer olsa da UEFA olmadan oynasak futbolumuzu. Her şeye UEFA, UEFA, UEFA o zaman, kulüpler olarak karar alırsınız dedi. Bende tamam dedim ve ben karar aldım bütün kulüplerde alsın bu kararı’’…

Tabi bu ifadeler, ilk etapta akıllara Çar I. Petro, nam-ı değer Deli Petro'yu getiriyor. 

Petro’ya göre Rusya’nın geri kalmasının tek ve en büyük nedeni, aristokratından sefil köylüsüne kadar Rus halkının sakala duyduğu aşırı zaaftı.

Ali Bulaç’ın ‘Modernizm, İrtica ve Sivilleşme’ kitabında bu zaafın kaynaklarını şöyle anlatıyor:

‘’...Hollanda’ da kaldığı, Batı’nın hızla kalkınan bu ülkesinde eğitim gördüğü gençlik yıllarında Petro, bir yandan Avrupa’nın kalkınma sırlarını keşfetmeye çalışıyor, öte yandan Rusya’ yı içinde bulunduğu yoksulluk ve gerilikten kurtaracak temel faktörleri araştırıyordu. Bir gün Petro aniden Hollandalıların, her gün sabahları evlerinden çıkıp işlerine giderken temiz giyimli, muntazam sakal tıraşlı olduklarını gözlemledi. Bu gözlem kafasında bir sürü şimşeğin çakmasına yol açtı ve şöyle bir sonuca vardı: Hollandalılar Ruslardan çok farklı insanlardı. Temiz giyimleri, kılık kıyafetleri ve tıraşlı duruşları onlara olağanüstü bir zarafet ve zindelik veriyordu. Eğer onlar da Ruslar gibi saçı sakalı birbirine karışmış vaziyette her gün işlerine gidecek olsaydı, bu kadar başarılı ve zinde olmaları mümkün olamazdı. Şu halde, eğer Rusya’ nın bu içinde bulunduğu gerilikten ve pejmürdelikten kurtulması isteniyorsa, yapılacak ilk iş hemen sakalı yasaklamak, herkesin temiz ve zarif giyinmesini mecburî tutmaktı. Aksi halde Rusya ne Batı’ ya benzeyebilirdi ne de bu gerilikten kurtulabilirdi…”

Çar, bu düşünceyle ülkesindeki vatandaşlara ''sakal yasağı'' getirdi... Ruhban ve köylü sınıfı dışındakilere ‘’vergi’’ dahi koydu...

Daha yakın bir geçmişe gelindiğinde,  zamanında devlet büyüklerinin ''bizi alın da şu AB derdinden kurtarın’’ dediği, aynı zamanda diyalog partneri olduğumuz Şanghay İşbirliği Örgütü'ne üye ülkelerin bir kısmında da Petro'vari uygulamalara rastlamak mümkün:

2004'te, Saparmurad Niyazov’un Türkmenistan’ında, genç erkeklerin saçlarını ve sakallarını uzatmaları yasaklanmıştı.

2011’de Tacikistan'da Hayr Vakdat takımının teknik antrenörü Tokhir Muminov, oyuncusu Parviz Tursunov’u sakalından ötürü sezon başındaki iki maça çıkarmamış, daha sonra ise ‘’oyuncusunun maça çıkarılmaması için polisten baskı gördüğünü’’ söylemişti.

2012’de Sonraki yıl yine Tacikistan'da, Ulemalar Kurulu,  ülkedeki Hanefi mezhebine riayet eden erkeklerin en fazla  yumruk boyları kadar sakal bırakabileceklerine dair bir norm belirlemişti.

Misal geçtiğimiz Ağustos'ta da, Çin’in Doğu Türkistan bölgesinde yer alan Karamay kentinde, uzun sakallı erkeklerin, kentteki toplu taşıma hizmetinden yararlanması yasaklanmıştı.

İslam Kerimov'un Özbekistan'ında da sakal bırakmak yasak...

Türkiye'de ise sakal yasağı kamuda 1980'le birlikte yürürlüğe girdi. Kılık ve Kıyafete müteallik talimatname, erkeklere bıyığının uzunluğunun ve hizasının nasıl olması gerektiğini dahi dayatıyor.

Cavcav'a naçizane tavsiyemiz, boş vakitlerde az buçukta olsa, Locke, Voltaire, Stuart Mill, Ayn Rand, Hayek  gibi liberal şahsiyetlerin kitaplarını okuması.

Belki bu vesileyle Petro’laşmaktan vazgeçer de, Gençlerbirliği futbolcuları hürriyetlerine kavuşur. 

Kategoriler

Toplum Spor