OHANNES KILIÇDAĞI

Ohannes Kılıçdağı

MUHALEFET ŞERHİ

Şaşırmak iyidir

 

Hrant Dink cinayeti davasında çıkan karara kimileri şaşırdı, kimileri şaşırmadı. Ben ilk anda şaşırdım, sonra şaşırdığıma şaşırdım ama daha sonra şaşırma refleksinin ne kadar önemli olduğunu fark ederek şaşırdığıma sevindim. Taner Akçam 23 Ocak tarihli Taraf’ta yayımlanan yazısında şaşırmanın iyi olduğunu, çünkü vicdanların hâlâ temiz olduğunun bir göstergesi olduğunu söylüyor. Çok doğru ama dahası var. Şaşırmak iyi ve önemli, çünkü hemen arkasından öfke geliyor, şaşırmazsan öfkelenemezsin;  ve böyle zamanlarda öfke adalet arayışının en önemli motor gücü oluyor. Onbinleri sokaklara dökenin ne olduğunu zannediyorsunuz? Demiş ya Schopenhauer, “Öfkenizi koruyun, öfkeniz tek silahınızdır” diye... Dolayısıyla, mahkemeye bu konuda bize yardımcı olduğu için teşekkür ederiz. Öte yandan, mahkemenin tarihimizle uyumlu bir karar verdiği çok açık. Ayşe Hür’ün, 22 Ocak tarihli Taraf gazetesinde yaptığı, Cumhuriyet’in azınlıklara yönelik tutum ve uygulamalarına dair ibretlik döküm dahi bunu göstermeye yeter (Gayrimüslim düşmanlığı üzerine temellenmiş bürokratik hafızanın ve reflekslerin kuşaklar boyu bu kadar diri ve disiplinli biçimde aktarıldığını gördükçe, hani neredeyse takdir edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti bu sebat ve disiplini başka bir alanda, mesela uzay çalışmalarında gösterseydi, bizim cumhurbaşkanı şimdi Mars’tan Obama’ya kart atıyor olurdu).

Bir de, karardan sonra sahne alan ‘yavuz hırsız’ ulusalcılar var. Efendim, ne bekliyormuşuz, AKP’nin bizi getirdiği nokta buymuş; kararı protesto yürüyüşünde ‘yetmaz ama evet’çilerin yüzündeki mahcubiyeti görmüşlermiş falan filan. Yani neymiş, anayasa referandumunda ‘yetmez ama evet’ dendiği için bu karar çıkmışmış. Bunu çarpıtma, manipülasyon, bulanık suda balık avlamak amacıyla ileri sürenleri anlıyorum, onlar meşreplerince davranıyorlar. Öte yandan, eğer buna gerçekten inanıp bizim de inanmamızı bekleyenler varsa, lütfen kendi bilgi ve düşünce sığlıklarını bize de teşmil etmesinler. AKP hükümetlerinin Hrant Dink davasındaki vebali, suçu, ihmali, kasıtlı kayıtsızlığı çok açık. Fakat, AKP şurada daha 10-12 senelik bir parti. Bu cinayeti ve bu mahkeme kararını anlamak için anayasa referandumunun da, AKP’nin de çok çok ötesine, Akçam ve Hür’ün de söylediği gibi bu ülkenin tarihi ideolojisine, kurucu kodlarına bakmak gerekiyor. Tabii, bu ideoloji devletle sınırlı kalmadı; devletin ideolojik aygıtları sayesinde halka da benimsetildi, içselleştirildi. Unutmayalım, o tetiği çeken de, o kararı veren de nihayetinde bu devletin milli eğitiminden geçtiler. Bu açıdan bakıldığında cinayetin vebali herkesin üzerinde olabilir. Dolayısıyla herkesin şu soru üzerine düşünmesinde fayda var: Ben, benim ideolojik eğilimlerim, siyasi görüşüm, oy verdiğim parti, aldığım eğitim, aile geçmişim, hayat görüşüm, babam, babamın köyü, annem, dahil olduğum sınıf, okuduğum gazete Hrant Dink cinayetinin neresinde duruyor? Hrant Dink’in kanının ne kadarı benim ellerimde?

Kendi iradeleri dışında ellerine sürülmüş, geçmişin mirası bu kandan rahatsız olan vicdan sahibi onbinler olduğunu gördük, umut burada. Ama işin acı tarafı şu ki, o kanı umursamayan, hatta o kanı iştahla yalayıp “Gerekirse yine yaparız” diyen onbinler de var. Bu ülkenin nasıl bir ülke olacağını bu iki kesim arasındaki mücadele belirleyecek, ve aslında Ermeniler ve 1915 bir vesile sadece. Başka bir deyişle, o vicdanlı onbinler aslında kendilerinin ve çocuklarının geleceği için mücadele edecekler. Hepimizin iyiliği için umalım ki kazansınlar. Bu sözlerimden, Türkiye Ermenilerinin bu demokrasi ve özgürlük mücadelesine seyirci kalacakları sonucu çıkarılmasın, onlar da damdan düşen olarak ellerinden geleni tabii ki yapacaklar, yapmalılar; fakat daha geniş kesimler işin içine girmedikçe Ermenilerin tek başlarına başarı şansı yok. Son dönem Osmanlı tarihi bunun en iyi kanıtı.

Hrant Dink davası, devlet büyüklerimizin ağız birliği etmişcesine dikkat çektiği Yargıtay aşamasında ne olur bilmiyorum ama, Yargıtay’ın bütün sicilini bir kenara koyarak, ben bütün saflığımı ve iyimserliğimi koruyorum ki vakti geldiğinde öfkem tazelensin ve bana güç versin. Size de bunu tavsiye ederim.   

 

ohanneskilicdagi@yahoo.com.tr