BERCUHİ BERBERYAN

Bercuhi Berberyan

KAPLUMBAĞA

Türkçenin korunması

Emniyet Genel Müdürlüğü, Türkçeyi düzgün kullanmak, geliştirmek ve korumak adına, Emniyet mensuplarına yabancı kelimeleri kesinlikle yasaklamış, duydunuz mu? Dilimizde, kelimelerin ayırt edici özellikleri olduğu halde, yabancı kelime sayısının hızla arttığı ve bu durumun teşkilatta da yayılmakta olduğu gözlemlenmiş. Tüm birimler, ciddi bir şekilde uyarılarak kesin kurallar konmuş. Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar “Görevi esnasında toplumun farklı kesimlerinden, farklı kültürlere sahip insanlarla temas kuran personelin (ha ha haa, ‘personel’ de Türkçe değil, kültür de…) Türkçeyi doğru, etkili ve anlaşılır kullanmaları önemli” demiş. İyi demiş.

Aralarında ‘provokasyon’, ‘radikal’, ‘aktivite’, ‘ajitasyon’, ‘data’, ‘hacker’, ‘fanatik’, ‘alkometre’, ‘agresif’in de bulunduğu 350 kelime saptanarak, bunları kullanmak kesinlikle yasaklanmış. Valla bu kelimelerin hiçbirine bilgisayarım ‘erör’, pardon, hata vermedi. Bir tek ‘erör’e verdi, onun da karşılığını bilmiyordu, Allahtan ben biliyordum. Demek bu aletler de birçok kelimeye iyice alışmış artık.

Bundan sonra, polislerin bütün telsiz görüşmeleri, duyuruları, vatandaşla konuşmaları, hatta uyarı levhaları ve hatta kendi aralarında konuşmaları titizlikle denetlenecekmiş. Ay çok merak ettim, acaba uymayanlara ceza da verilecek miymiş? Benim çocukluğumda, okulda, dil derslerinde, diğer dili konuşmak yasaktı. Yani Ermenice dersinde Türkçe, Türkçe dersinde Ermenice, hatta Fransızca dersinde, ki ilkokul 3’te başlardı, Türkçe ve Ermenice kelime kullanamazdık. Beş hatada bir, öğretmenin masasındaki teneke kumbaraya 5 kuruş atardık. Biriken paralarla sınıfa kitap falan gibi şeyler alırdık. Bence onlar da öyle yapsalar…

Bu konu beni neden bu kadar eğlendirdi bilmem. Duyar duymaz gülmeye başladım. ‘Her kuş tamam, bir karga eksik’ durumundan mıdır, düzeltme işine polisten başlanmasından mıdır, bilemedim valla… Gazeteler, televizyonlar ve de internet almış başını gidiyorken, polisin dili düzelince Türkçe mi düzelecek yani? Biz halk olarak en çok polisle mi muhatabız yani? Yazdıkça aklıma gelenlere gülüp duruyorum. Ben ki Türkçe günden güne bozuluyor, yeni nesil doğru dürüst konuşamıyor, yazamıyor, kelime dağarcığı yetersiz, Amerikan İngilizcesinden çevirme özenti deyimler yerleşiyor diye bu kadar hayıflanıyorum, buna gülmeden duramıyorum. Bende mi bi gariplik var acaba?

Polis, seçilen o 350 yabancı kelimeyi kullanmazsa, Türkçe kurtulacak mı? İnsanlar tüm dünyayla iletişim halinde oldukça, her dilde kullanımı aynı olan kimi kelimelere aşina oluyor zamanla ve ister istemez karışıyor bunlar. Türkçenin bozulmakta olmasının nedeni bu değil ki.

Peki, “aaa çok sert”, “vay adamım”, “kendine çok çok iyi davran”, “yıkılıyor”, “ölümüne kankayız”, “çok da tın” gibi deyimler ya da birdenbire peydahlanan ve yerli yersiz kullanılan “açıkçası”, “çok keyif aldım”, “gerçekten”, “aynen öyle”, “e yani” gibi kelimeler ve sözler Türkçe değil mi? Buna rağmen, sık sık her cümlenin bir başına, bir sonuna, üç ortasına girdiklerinde dili bozmuyorlar mı? Ya dejenere olan, pardon yozlaşan kelimeler? ‘Canısı’, ‘aşkısı’, ‘tabiisi’, ‘seugılım’, ‘ivit’, ‘şakasın’, ‘büyüliici bişiii’ gibi?

Bir de aslında yabancı kelime olup da Türkçeleşmiş olanlar var, ‘gardırop – gardolap’, ‘kolonya – kolanyağı’, ‘şanjıman – şanzıman’, ‘nötr – nötür’ gibi… Onları saymıyorum. Ayrıca bu örneklemeleri uzatmamın bir anlamı yok. O kadar sinirimi bozuyorlar ki, bunları defalarca bol örnekle yazmışımdır.

Söylemek istediğim o ki; denetleme, yasaklama, kısıtlama getirilecekse, gazetelere ve de özellikle televizyona getirilsin. Gençlerimiz televizyonda sık gördükleri her şeyi hemen kapıp taklit etmeye son derece meraklı, biliyoruz. İvana Sert’in kırık Türkçesiyle “Bizimlesıın…” demesini bile taklit ediyorlar yahu. O yabancı kelimeleri yasaklamakla iş bitmiyor yani. Televizyondaki her küfürü ‘bip’letmekle, sigaraları bulandırmakla da bitmiyor. Yasaklayacaksanız o bozulan kelimeleri yasaklayın. Ayrıca okullara ciddi dilbilgisi dersleri koyun. Artık yok mu ne? Gençlerin dilbilgileri de zayıf, imlaları da. Esas onları düzeltin.

Hem okul kitaplarına, sınav sorularına geçmiş öyle kelimeler var ki, o seçilen 350’nin arasında çoğu. Nasıl kaldırılacak? Yani bu fikir sırf Emniyet Genel Müdürü’nün aklına geldi diye kabak polisin başına mı patladı? Ay, belki de sonunda Türkçeye öyle bir hâkim olurlar ki, mahalle karakollarında halka kurs açarlar.

“Onların dilleri düzeleceğine davranışları düzelmeli asıl” demezler mi sonra?