OHANNES KILIÇDAĞI

Ohannes Kılıçdağı

MUHALEFET ŞERHİ

Ali Ahparik

Habervaktim soy-sop araştırma bürosu – pardon, ‘haber sitesi’ sayesinde Ali Bayramoğlu’nun Ermeni olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz, hayırlı olsun. Nüfusumuz hiçbir şey yapmadan bir arttı, ne güzel! Üstelik bir çırpıda sağlam bir entelektüel kazanmış olduk. Habervaktim sitesine bize böyle bir değeri kazandırdığı için müteşekkir olmalıyız. Ermeniliklerini bildikleri başka yazarlar, gazeteciler, aydınlar varsa çekinmesinler, onları da açıklasınlar. Benim şahsen Ermeni olmasını isteyebileceğim bir-iki isim var, rica etsem bir bakabilirler mi acaba?

Saçma değil mi? Ama durmadan tekrarlanıyor. Hakkında ‘Ermenilik dedikodusu’ çıkarılanların listesi yapılsa çok ilginç olurdu herhalde. Hani neredeyse “Bir gün herkes Ermeni olacak” diyeceğiz. Şimdi de piyango Ali Bayramoğlu’na çıktı. Peki, Habervaktim’in amacı ne? Amaç bir tane değil, bir taşla birkaç kuş vurma peşindeler. Birincisi, Ermeni imgesinin Türkiye’de sahip olduğu olumsuz imajı Ali Bayramoğlu’na yansıtarak, akıllarınca onu ve fikirlerini itibarsızlaştıracaklar. Böylece, söyledikleri üzerinden ona cevap veremedikleri için, belaltı vurarak, kişiliği ve kimliği üzerinden gene akıllarınca cevap vermiş olacaklar. “Söylediklerini öyle söylüyor, çünkü Ermeni” diyerek işin içinden çıkacaklar. Ermeni olduğu için, söyledikleri otomatikman yalan, yanlış, artniyetli olmuş olacak. Burada, Türkiye’de Ermeni bir yazar, gazeteci veya aydın olmanın zorluğu açık biçimde ortaya çıkıyor. Ermeni bir yazar olmayı zorlaştıran, samimiyetinize inanılmaması, her söylediğinizin arkasında başka niyetler aranmasıdır. Söyledikleriniz, Ermeni kimliğinizden dolayı, daha söylediğiniz anda değersizleştirilir. Ermeni olup ülkenin güncel siyasi ve sosyal meseleleri konusunda genel akımın dışında fikirler ortaya koymak zordur, çünkü bu anlayışa göre siz tanım icabı bu ülkenin daha iyiye gitmesini istemezsiniz. Varoluş biçiminiz buna engeldir. Konuşuyorsanız, bunun arkasında mutlaka bu ülkenin zararına olacak bir kastınız vardır. Nitekim, Habervaktim diyor ki, Yeni Şafak okuyucuları “para verip alarak okudukları bir gazete yazarının gerçek kimliğini” bilmek istiyorlarmış, ki yazılanları ona göre değerlendirsinler. Dolayısıyla, Ali Bayramoğlu’nu da (bugün Bayramoğlu, yarın bir başkası) bu kategoriye sokabilirseniz, otomatikman devre dışı bırakmış olursunuz. Ne kolay, değil mi...

Bu ‘haber’le amaçlanan ikinci hedef, birincinin bir devamı olmak üzere, Müslüman Türkler arasında bir fikir ayrılığı olamayacağını göstermektir. Bu zihniyete göre, gerçek Müslüman Türkler tek bir şekilde düşünebilirler, kendilerinden başkasına hak vermezler. Eğer farklı, hele hele zıt düşünenler varsa, onların soylarından şüphe duymak gerekir. Ali Bayramoğlu gibi farklı düşünenlerin gerçekte Müslüman Türk olmadıkları ortaya çıkarsa, zihinlere ve gönüllere düşecek olası bir şüphenin, ‘saflardaki ayrışma’nın önüne geçilmiş olur.

Habervaktim, asıl sorunun Ali Bayramoğlu’nun Ermeni olması değil “Ermenicilik” yapması olduğunu söylüyor. Haberin varlığı bile bu iddiayla çelişiyor; böyle bir haber yapıyorsan demek ki adamın Ermeni olmasını önemsiyorsun. Tabii, kafalarının arkasında aslında şu var: “Ermeni’ysen Ermeniciliğin mazur görülebilir, çünkü sen meşrebince davranıyorsun. Ama Türk’ken Ermenicilik yapmak da ne oluyor?” Bu, kabul edilemez bir çelişkidir. Ali Bayramoğlu’nun Ermeniliği ispatlanırsa bu çelişki de ortadan kalkmış olur. Bütün bunlar bir yana, Ermenicilik nasıl oluyor, o da tam anlaşılmıyor. Ermenicilik nedir, tam olarak ne söyleyince, ne yapılınca Ermenici olunuyor bilmiyorum ama mantık gereği, bu memlekette Türkçülük ne kadar sorunsa, Ermenicilik de o kadar sorun olmalı. ‘Ermenicilik’ten kasıt rmeni milliyetçiliğiyse ben de şahsen ona karşıyım, çünkü bütün milliyetçiliklere karşıyım. Zaten Habervaktim’in bu yaptığı da, en kabasından, su katılmamış, saldırgan bir milliyetçilik. İnsanları ve onların fikirlerini kimliklerine göre kategorize eden, ona göre değerlendiren bu zihniyet varlığını devam ettirdiği sürece toplumun huzur bulması mümkün değil.