VAHAKN KEŞİŞYAN

Vahakn Keşişyan

Derin uçurumları açıklayan video

Sanal âlemde Ermeni ağlarına girdiğinizde, mevcut sorunları nasıl göğüsleyeceğimize ve zorlukları nasıl yeneceğimize dair fazlaca bir bilgiye rastlamayacaksınız. Facebook’taki ‘Aleppo Armenians’ (Halep Ermenileri) sayfasına baktığınızda, birkaç gün önce yüklenmiş bir videoya dair 300’den fazla yorumla karşılaşacaksınız.

Video, Halep Ermenileri tarafından Yerevan’da kurulan Kilikya okulunu anlatıyor. Haberde, bu okulun, Suriye’deki eğitim müfredatını aynen uygulaması eleştiriliyor; Ermeni tarihini öğretmekle ilgilenmediği, bu gidişle öğrencilerin Vartan Mamigonyan’ın bile kim olduğunu öğrenemeyecekleri iddia ediliyor.

Videoda da belirtildiği üzere, haber, ‘slaq.am’ sitesinin muhabirleri Margarita Hovhannisyan ve Arman Krikoryan tarafından hazırlanmış. Bunun Hovhannisyan’ın Halep Ermenilerine dair yaptığı ilk haber olmadığını, diaspora haberlerini yakından takip ettiğini belirtmeliyiz. Bu haberi Youtube vasıtasıyla tüm Ermeni sitelerine yayan ise, yıllarca Birleşik Arap Emirlikleri’nde çalıştıktan sonra Ermenistan’a göç etmiş, George Tabakian adlı, Lübnanlı Ermeni bir işadamı. Tabakian, ayrıca, Ermenilerin Ermenistan’a göçünü kolaylaştırmayı ve göçmenler için uygun şartlar oluşturmayı amaçlayan bir sivil toplum örgütünün kurucuları arasında yer alıyor.

Video, toplumumuz içindeki uçurumların ne kadar derin olduğunu ortaya koyuyor. Suriye’deki iç savaşın, hem uluslararası düzeyde büyük sarsıntılara yol açmış ve bu sarsıntıların, Halep Ermeni toplumu vasıtasıyla, tüm Ermenilere ulaşmış olması, şaşırtıcı bir durum değil. Bugün, Halep Ermeni toplumu örneğinden yola çıkılarak Türk-Ermeni ve Ermenistan-Diaspora ilişkileri tartışılıyor. Ancak, işin bir de, ne Türkiye’yi, ne de Ermenistan’ı ilgilendiren, sadece diasporanın iç meselesi olan bir yönü de var.

Tartışmalar başlıca iki konu etrafında gelişiyor. İlki, Ermeniler Suriye’de iktidardan yana mıdır, yoksa devrimi mi desteklemektedir? Ya da, eğer söz konusu okul, müfredatını Suriye’deki bu iktidarın belirlediği ilkeler üzerine kurmuş, duvarlarını Cumhurbaşkanı’nın fotoğraflarıyla süslemişse, bu, ‘Ermeniler devrime karşı’ demek oluyor. İkincisi, Ermeniler doğdukları diaspora toplumuna mı sarılmalı, yoksa ilk fırsatta Ermenistan Cumhuriyeti’ne sığınıp eski cemaatlerini unutmalı mı? Bu okul, Ermenistan’da bile, bir grup Halepli Ermeni’nin yan yana gelip, kişisel veya toplumsal çıkarları doğrultusunda, eski cemaatin sürekliliğini sağlamak için bir yol bulduklarının kanıtıdır. Yerevan’da bile olsak, nihayetinde diaspora diasporadır.

Diğer yandan, bir an önce görmemiz gereken, daha derin bir uçurum daha var. Ermenilerin esas meselesi, Suriye savaşındaki taraflara dair midir? Örneğin, ‘Dir’ adlı ders kitabını görüyoruz videoda. Uzun yıllar, Ermeniliğin varlığını koruma aracı olarak görülen bu kitap, videoda utanılacak bir nesne, Ermenilik bilincinin eksikliğinin simgesi olarak sunuluyor.

Aslında sorun, devletçi bakış açısında.

Hiç değilse Ermenistan’da güvende olacağını, kurumlarının devlet yanlısı ideolojinin resmi olmasalar bile sivil temsilcileri tarafından tecavüze uğramayacağını uman bir azınlığa karşı duyulan tahammülsüzlüktür asıl sorun.

Haddimizi bilelim; ‘slaq’, bir yayın organı olarak ifade özgürlüğüne sahiptir. Hovhannisyan kendisini veya toplumu ilgilendiren tüm konuları inceleyebilir ve haberleştirebilir. Tabakyan da istediği örgütü kurar ve onun tanıtımını yapabilir.

Ama hiç kimse bir azınlığın, hele ki kaçak durumuna düşmüş bir azınlığın, üstelik Ermenistan’a yerleşmeye hiç niyeti olmayan, sadece çocuklarının eğitimlerinde yıl kaybına uğramamalarının kaygısına düşmüş bir azınlığın kültürel halklarını gasp edemez. Vatanseverlik sloganlarıyla insanların farklı olma hakkını gasp etmek, soykırım kadar ağır bir suçtur.

Bu da, videonun sonunda yer alan Vartan Mamigonyan ‘uyarısı’na eşdeğer bir sonsöz olsun.