VAHAKN KEŞİŞYAN

Vahakn Keşişyan

Muaz el-Hatib istifa ettiği halde Suriye Delegasyonu Başkanı

22 Mart Pazar günü, art arda iki önemli gelişme yaşandı. Önce Gassan Hito’nun Türkiye sınırını geçtiği ve silahlı muhafızlar eşliğinde Halep’e gittiği duyumu alındı. 30 yıl boyunca ABD’de yaşamış olan Hito, Suriye’deki geçici hükümetin başında yer alıyor. Aslen Kürt. Müslüman Kardeşler’e yakınlığıyla tanınıyor. İkinci haber ise, Ulusal İşbirliği Başkanı Muaz el-Hatib’in, verilen sözlerin gerçekleşmemesi ve kırmızı çizgilerin ihlal edilmesi üzerine istifa ettiği yönündeydi.

Muaz el-Hatib, bir şeyh. Hayatı boyunca Suriye’de yaşamış, Şam’daki Emevi Camii’nde imamlık etmiş biri. Ulusal İşbirliği’nin başkanlığına, bölgesel ve uluslararası güçlerin desteğiyle getirildi. Ancak, başkanlığının daha ilk gününden, kırmızı çizgilerin aşılması halinde istifa edeceği uyarısında bulundu.

El-Hatib, Beşar Esad rejimini devirmek üzere Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin askeri operasyon yapması yönündeki beklentisini defalarca ifade etti. Ölümlere ve yıkıma engel olmak için sürekli olarak öneriler üreten el-Hatib, rejimle müzakerelere bile razı olmuştu. Ancak, bu çıkışı muhalefet cephesinin sert direnciyle karşılaştı ve o da geri adım atmak zorunda kaldı.

El-Hatib’ in istifası, tam da, Şeyh el-Buti’nin Şam’da öldürüldüğü, El-Nusra Cephesinin Halep’te klor gazı kullandığı ve Suriye Özgür Ordusu’nun Gassan Hito hükümetini veto ettiği günlere denk geldi.

El-Hatib bu gelişmeleri ve kendisine karşı uygulanan baskıyı Suriye halkını bölen unsurlar olarak değerlendiriyor ve bu gibi olayların Suriye muhalefetinin halk nezdindeki desteğini yitirdiğini düşünüyor. Ona göre devrim ancak halkın desteği ile mümkün, ve Suriye Devrimi bu destekten mahrum.

El-Hatib istifasını Pazar günü verdi, ancak Pazartesi günü Ulusal İşbirliği istifayı reddetti. Muhalefetin tüm bileşenleri ve uluslararası güçler, istifasını geri alması ve Salı günü Katar-Doha’da yapılacak olan Arap Birliği toplantısında Suriye delegasyonuna başkanlık etmesi için ikna turlarına başladılar. El- Hatib, istifasını geri almadı ama delegasyona başkanlık etti. Bu arada, delegasyonun, toplantıya, Suriye halkı adına devrimin bayrağıyla ve bir muhalefet hareketi olarak katıldığını da belirtmeliyiz. El-Hatib burada yaptığı konuşmada Birleşmiş Milletler’in, Arap Birliği’nin izinden giderek, Ulusal İşbirliği’ni Suriye halkının yetkili temsilcisi kabul etmesini istedi. Bu çağrısının, siyasi oyunlara malzeme olmamayı ve mevcut rejimi devirmeyi amaçladığını belirtti, ve konuşmasını, “Eğer kasten bütün Suriyelileri kırmak istemiyorsanız...” ifadesiyle tamamladı.

Toplantıda, Hito, El-Hatib’in yanında oturuyordu. Kimi gözlemciler, El-Hatib’in, başbakan seçilme sürecinin şeffaf olmaması nedeniyle de rahatsızlık duyduğunu belirtiyorlar. Bir grup gözlemci ise, onun, Müslüman Kardeşler tarafından yönetilen bir hükümetin uşağı olmak istemediğini düşünüyor. Ancak orta yerde görülen gerçeklik, El-Hatib’in şu an itibariyle istifa ettiği, ama bu istifanın ancak iki hafta sonra resmiyet kazanacağı yönünde. Suriye’deki savaş açısından, iki hafta çok uzun bir süre. Bu sürede pek çok şey değişebilir, hatta El-Hatib istifasını geri alabilir.