BERCUHİ BERBERYAN

Bercuhi Berberyan

KAPLUMBAĞA

Ekonomi tıkırında

 

 

Başlıktaki sözleri hatırladınız mı? Biraz düşününce ya da hiç düşünmeden, Timur Selçuk’un yıllarca dillerden düşmeyen bir şarkısı olarak hatırlayabilirsiniz onu. Sözlerini Yılmaz Onay yazmış, bestesini Timur Selçuk yapmıştı vaktinde. Bir oyun şarkısıydı. Yıllar önce, 70’lerde Ankara Sanat Tiyatrosu’nun sahnelediği ‘Nereye Payidar’ adlı müzikal bir oyunun şarkılarından biri. Yönetmenliğini Rutkay Aziz’in yaptığı oyunun yazarı Bilgesu Erenus. Şahsen tanımaktan onur duyduğum ve de pek sevdiğim bir yazardır Bilgesu. İyi gözlemleyen, defalarca başı belaya girse de açık açık yazan bir yazar. Sahnelenmiş bir dolu oyunu var.

77’de Timur Selçuk’un, çok beğenilen müziklerinden bir uzunçalar yaptığı ‘Nereye Payidar’ oyunu, yanlış hatırlamıyorsam, ilk sahnelenişinden 35 yıl sonra Kocaeli’de, Bilkar Topluluğu tarafından, işçilerden ve eğitim emekçilerinden oluşan bir oyuncu kadrosuyla yeniden sahnelendi. Tüm bunları bilmeyenlere birazcık bilgi olsun diye yazdım, yoksa konum bu değil.

Zaman zaman beynim benden bağımsız olarak bir şarkı tutturur ve bozuk plak gibi tekrarlar durur içimden içimden, engel olamam bir türlü. Size de olur mu? Bazen nedensiz, sırf bir yerden kulağıma çalındığından olur ki sinirimi bozacak raddeye gelir, bazen de bir şey çağrıştırdığından takılır. Farkına varırsam üzerinde düşünürüm. Bu kez öyle oldu. Bir haftadır “Ekonomi tıkırındaaa” diye çığırıp duruyor beynim. Neden? “Ülkemizin ekonomisi daima tıkırındadır da ondan” dermişim... Öyle diyorlar ya büyükler.

Şimdi size, malum olaylar sürecinde, Başbakan’ın Kazlıçeşme mitinginin bütçesiyle ilgili, tahminlere açık bir bilgi aktaracağım. İlk ağızdan öğrendim ve de ülke ekonomisinin ne kadar tıkırında olduğunun delilidir. Ay, bu konu bitsin artık istiyorum ama sürekli üzerime geliyor. Neyse efendim, şöyle bir şey: O mitingde oradan buradan sarkan dev bayraklar, posterler vardı hani; işte onlar, yüksek dirsekli uzantıları olan beton püskürtme araçlarının ucundan asılıyormuş.

Tanıdığım birinin yanında çalışmakta olan bir işçinin, işsiz bir kardeşi var. Yani “Ne iş olsa yaparım abi” durumunda. Bir akrabaları da o bayrak asma işini almış. İki gün içinde, yüz adet aracın o yüksek dirsekli uzantılarına bayrak vs. asma karşılığında 25 bin TL alacak. Adam bu iş için altmış kişi bulmuş ki, biri de bizim işsiz işçi. Her biriyle 200’er TL’ye anlaşmış, kendisi bütün gün o golf arabalarından biriyle ortalıkta dolaşıp emirler yağdırmış ve 13 bin TL’yi cebe indirmiş. O bizim sorunumuz değil. İş bilenin, kılıç kuşananın.

100 adet olan o dev araçların her birinin yevmiyesi 2500 TL. İki gün orada durup 5 bin TL alıyorlar. Bir yandan hesaplayabiliyor musunuz? Daha bitmedi. Beş adet TIR dolusu su geliyor oraya, tabii ki Hamidiye. Koliler halinde halka atılıyor. Bedava. Sonra orada bulunan herkese döner ekmek dağıtılıyor. Bedava. Anlatan, eliyle göstererek “Her biri böyle böyle, artık onları sayamadım” diyor. Bu işi yapan genç AKP’li de değil üstelik. CHP gençlik kollarından birine mensup. Niye gidiyor? Para için tabii. Adını sanını verince ortaya çıkıyor. Ne yapıyorlar? “Sen CHP’lisin ama bak, biz seni bağrımıza basıyoruz” diyorlar.

Sepetli kısımlarından çekim yapılan dev vinçler de bu hesaba dahil olmalı ama bütün bu malzemenin ve orada toplanan insanların taşınma masraflarını bilmiyoruz. Kaç belediye otobüsü, kaç vapur, kaç motor bedava insan taşıdı, kaçar paraya tutuldu onlar? Kim bilir...

Yapılan masrafların tümü değil, tahmin edilebilen kısmı 2,5 milyon TL. Yani trilyon. Bu parayla Anadolu’da iki fabrika açılır dediler ekonomist dostlar. Ben anlamam. Ben emekliyim, maaşım Allah’a emanet. Nice ev geçindirmek zorunda olan emeklilere göre şükredecek durumda olsam da hesaplarım küçüktür benim. Duyunca dudağım uçukladı ama organizasyon işleri yapanlara göre, mitingler için yapılan bu masraflar normalmiş.

Ben bir tekinin bir bölümünü öğrendim. Varın tahminler yürütün: Kaç miting? Kaç paralar? Harcanan biber gazlarını ve tonlarca ilaçlı suyu saymıyorum. Bir de “İnsanlar açlık sınırında” diyorlar. Kim uyduruyor bunları? Açıkça belli değil mi? Bir de söylenti var şöyle: “Kriz var, kriz var, bunalım var” diye. Ay, şarkıydı bu... Çünkü ekonomi tıkırında.

Kime gitti bu kârlar? Aman kimse sormasın... Kim kazandı bu işten? Şşşt... Aman kimse duymasın... Ekonomi tıkırındaaaa... Ekonomi tıkırındaaa!!!”

Üşenmeyin, internetten şarkının tümünün sözlerine bir bakın bence. Kırk yılı geçmiş, hâlâ güncel.