Zaruhi Bostancıyan bir kahraman. Nihayet biri ayağa kalkıp oligarşinin temsilcisi Serj Sarksyan’ın yüzüne karşı bir çift ağır söz söyleyebildi. Zaruhi Bostancıyan milletvekili kimliği ile kendi ülkesinin cumhurbaşkanını Avrupa Parlemento’su gibi uluslararası bir platformda rezil ettiğine göre vatan hainidir. Dolayısı ile Zaruhi Bostancıyan hem kahraman hem de haindir. Bir yandan milletvekili olarak görevini yaparken diğer yandan da yetkilerinin sınırlarını aştı
Zaruhi Bostancıyan’ın sarfettiği sözlere tepkiler aşağı yukarı bu minvalde gelişti. Miras Partisi milletvekili olarak Ermenistan delegasyonu üyesi idi ve sorular bölümünde oluşan fırsatı değerlendirerek Serj Sarksyan’a “Avrupa’daki bir kumarhanede 70 bin Euro kaybettiğiniz doğru mudur?” diye sormuştu. Bu sorudan sonra Ermeni siyasi çevrelerinde ve basında vaveyla koptu. Bu konudaki karşıt görüşler, resmi açıklamalar, tartışmalar ve küfürler bugüne kadar sürüyor.
Ancak meselenin özü daha derinlerde. Doğal olarak “Yabancıların önünde rezil olma” söylemi kendi içinde zaten mizahi. Yani Ermeni bir milletvekilinin Ermenistan Cumhurbaşkanı’nı aşağılamasının ne denli ayıp bir şey olduğunu iddia edenlerin aslında söyleyecekleri başka bir şey yok. Bundan daha mizahi olanı ise sosyal medyada paylaşılan ve konunun Türkiye basınında yer aldığı haberlerden yapılan bir kolaj. Bunu paylaşanlar “Türkler açığımızı gördü, şimdi oradan vuracaklar” diye paylaşıyorlar kaygılarını. Bu tutumun kaynağı” Ermenistan Cumhurbaşkanı nasıl aşağılanır? ”sorusundan kaynaklanır. Ama unutmayalım ki Zaruhi Bostancıyan’ın Miras Partisi üyesidir ve partinin başkanı Raffi Hovannesyan seçimlerin adil olmadığını söylemiştir. Bu şartlar altında muhalif bir milletvekilinin iktidarı hele de böyle bir bulunmaz fırsatı yakalamışken dünyanın önünde küçük düşürmesinin anlaşılmayacak bir tarafı mı var. Bir an için devletçilikten uzak dursak ve demokrasiyi içselleştirirsek Zaruhi Bostancıyan’ın sorusunu daha iyi anlayacağız.
Bir şey daha var muhaliflerin Ermenistan parlamentosunda veya siyasi arenada Cumhurbaşkanı ile diyaloğa girme imkânları pek yok. Dolayısı ile gerçekten de bulunmaz bir fırsat oluşmuştur.
Esas meseleye gelince, Serj Sarksyan söz aldı ve “Sözleriniz her zaman olduğu gibi hayallerinizin ürünüdür. Benim 70.Milyon Euro’m yok, olsaydı bir kısmını da size verirdim” dedi. Ne yani? Bu ne biçim cevap, Ne anlama geliyor? Burada bir kınama var. Zaruhi Bostancıyan’ın, Miras Partisinin, Raffi Hovannesyan’ın veya genel olarak Ermenistan muhalefetinin bahşiş alabileceğini ima ediyor. Bu durum Ermenistan’da iktidar çevrelerinin muhalefete karşı genel yaklaşımını ifade ediyor. Her türlü muhalefet söylemi yurtdışından maddi çıkar elde ederek iktidara karşı faaliyet olarak değerlendiriliyor. Nitekim bu yıl gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde yaşanan olaylarda bu yönde idi. En önemlisi de “Civilitas” vakfının maddi kaynakları ile ilgili olarak müreffeh Ermenistan partisinden Vartan Oskanyan’a yöneltilen suçlamalar oldu. Üstelik tüm bunlar soğuk kanlıkla, gözünü bile kırpmadan ve herkesin önünde yaşandı.
Bu durumda, muhalefet ne diye iktidardan daha duyarlı olmak zorunda imiş? İktidarların uygulamaları yüzünden on binlerce insan Avrupa ülkelerine gidiyorsa, bu da bir ihanet değil mi?
Gerekçeleri ne olursa olsun, ister devlet karşıtı veya millet karşıtı, ister Amerika’dan Azerbaycan’dan kurgulanmış olsunlar, Zaruhi Bostancıyan’ın sorusu Ermenistan halkının yüreğinin sözüdür. Serj Sarksyan’ın kumarhaneler hikayesi, aile bireylerinin, özellikle kardeşinin hali Ermenistan’da veya Ermenistan dışında herkesin ağzına sakız olmuştur. Taksi sürücülerinden sokakta çekirdek satanlara değin herkes bu konuda bilgi ve fikir sahibidir. Bütün bu insanların milletvekili olmanın dışında Zaruhi Bostancıyan’ın ne görevi varmış ki?