VAHAKN KEŞİŞYAN

Vahakn Keşişyan

Putinofobi ile Putinofili

Putin Ermenistan’a gitti, her ne yaptıysa yaptı, üstüne bir de Ermenileri Putin yandaşları ve Putin karşıtları olmak üzere ikiye böldü. Bu gün Ermenistan siyaset arenasında Putinofobikler ve Putinofilikler var.

Yerevan sokakları çatışmalara tanıklık ediyordu. Diaspora meydanları da onlara bakıp aynı şekilde kabarıyorlar. Putinofobi ve Putinofili Yerevan’dan Beyruta, Paristen Bostona kadar Ermenileri ikiye böldü.

Putinofilikler için söylem basit; “Biz Ermenilerin başka çaresi yok. Ya ne yapacaktık? Putin çok güçlüdür ve bizi düşmanlardan korur”. Putinofolikler için uluıslararası emperyalizme karşı Rusya yegâne kalkan.

Putinofoliklerin en sağlam söylemi Ruslar olmazsa Karabağ’ın bir gün bile dayanamayacağı. Putin Karabağ’ın koruyucu meleği. Hatta Ermenistan’ın tüm ekonomisi Putine satılsa bile, önemi yok. Önemli olan her ne pahasına olursa olsun Karabağ’ı korumak. Son kertede Rusyasız bir Ermenistan var olamaz. Madem ki Putin bu denli güçlü, Judoda siyah kemeri var, biz Putini severiz.

Söylem Putinofobikler için de basit. Onlara göre de Putinin istediği en sonunda Ermenistanı kapitülasyona bağlamak. Bunun en büyük kanıtı da Putinin ziyaretini 2 Aralığa, yani Ermenistan’ın sovyetleştiği güne denk getirmesi. Daha kanıt mı gerekiyor? Putin Ermenistan ziyaretinde önce Gümrü’ye gitti, oradaki Rus üssünü ziyaret etti zira Ermenistan onun için ilk savunma kalesi.

Putinofobiklerin bir söylemi daha var. Ermenistanda siyasetin oligarşik çetelerin kontrolünde olması da Rusya yüzünden. Serj Sarksyan sırtını Putin’e yaslıyor. Putinofobiklere göre Rusya’nın yıkıldığı gün Ermenistan dünyanın en güzel ülkesi olur. Yüreğimize bastığımız taştır onlar. O taşı atarsak kurtuluruz.

Diasporadaki Putinofobikler ve Putinofilikler doğal olarak biraz daha aşırıcı. Anlaşılır bir durum, diasporanın zorlu şartlarında insan daha bir aşırıcı oluyor. Bu durumda Ermenistanda Putinofilikler Putinin Karabağa destek olacağına inanıyorlarsa, diasporada Putin’in en nihayetinde Baku’yu Ermenilere vereceğine inanıyorlar. Ermenistan’da Rusya’sız bir Ermenistan olamayacağına inanıyorlarsa, diasporada Rusyadaki başlıca siyasetçilerin Ermeni olduğuna, bu projeleri onların ürettiklerine inanıyorlar.

Putinofobikler de geri kalmıyor şüphesiz. Onlara göre her şeyden önce Putin ve Amerika ele ele vermiş, daha doğrusu her ikisi de Yahudilerin yönetiminde el ele vermiş, Ermenistan’ı boşaltmaya uğraşıyorlar. Yahudiler ve Ermeniler arasında çok eskilerden gelen bir düşmanlık olduğu için, soykırımla yapamadıklarını şimdi beyaz soykırımla yapacaklar.

Ve nihayet herkes kendi görüşüne sıkı sıkıya sarılmış halde. Putinofobikler için Ermenilerin kurtuluşu Avrupa’da. Putin doğmamış olsa bu yıl Avrupa Birliğine üye olacaktık. Putinofiliklere göre ise, eğer Putin olmasa Avrupa Birliğine girmiş, böylece de geleneksel kutsal ailemizi dağıtmış, hepimiz de homoseksüel olmuştuk.

Putinofobikler ve Putinofilikler bazı şeyleri anlamakta güçlük çekiyorlar. Ermenistan-Türkiye sınırı her hâlükârda açılmalı. Savaşı sonlandırmak için Karabağ konusunda karşılıklı tavizler verilmeli. Oligarşik gruplar her ne pahasına olursa olsun, halka hesap verir hale getirilmeli. Diaspora kuruluşlarında demokratik kurallar işletilmeli. Sadece Ermenistan kendi kendine yardım edebilir veya zarar verebilir. Bunu anlamak bu kadar mı zor? Ancak bu şartların hayata geçirilmesi ile dış göç yavaşlar, ekonomi gelişir, diasporada asimilasyon biraz hız keser. O zaman ne Putinofobiklere gerek olur, ne de Putinofiliklere.