Engellilerin ulaşamadığı her görüntü siyah ve cansız

Sesli Betimleme Derneği, Dünya Engelliler Günü kapsamında, ‘Kelebekler Özgürdür’ oyununu sahneliyor. Tiyatro AklaKara’da sahnelenecek olan oyun, görme engelli vatandaşlar için oynanacak. Derneğin, Sesli Betimle uzmanı Emine Kolivar ile engelli vatandaşların Türkiye’de sanata ulaşabilirliğini konuştuk.

2006 yılında kurulan Sesli Betimleme Derneği, görsel ve işitsel olan her türlü malzemeyi görme ve işitme engelli vatandaşlar için ulaşılabilir hale getirmeye çalışıyor. Emine Kolivar, temel amaçlarının erişimde fırsat eşitliği yaratmak olduğunu söylüyor. 

Sesli Betimleme Derneği’nin çalışmaları neler? Nasıl bir ihtiyaçtan yola çıkıldı?

Engellilerin en büyük ve temel sorunu kendilerine uygun formatlarda hazırlanmış bilgiye erişim sorunudur. Erişimi mümkün olmayan her türlü görsel ve yazılı tüm sanatlar da, engelli için ulaşılabilir değil. Çağdaş ülkeler, uygun formatlar ve tekniklerle bilgiyi erişilebilir kılarak engelli vatandaşlarına bu hak ve özgürlüğünü yaşam standardı olarak sunuyor. Türkiye'de nüfusun Yüzde 12’sine tekabül eden engelli nüfusa yönelik erişilebilir materyaller hazırlanmadığı sürece ortaya çıkan her türlü dijital yayının görüntüsü siyah, sesi kısık ve cansız olacaktır.

Türkiye’de görme engelliler için sesli betimlemesi yapılmış sadece iki tiyatro oyunu var. Bunlar da, bir kereye mahsus oynanmış. Oysa, salonda görme engellilere dağıtılacak kulaklıklar sayesinde simultane anlatımla engelsiz erişimleri sağlanabilir ve işitme engelliler için bir işaret dili çevirmeni yerleştirilebilir. Bunu yaptığımızda erişimde fırsat eşitliğinden bahsedebilir ve daha fazla faaliyette bulunabiliriz.

Türkiye’de engellilerin sanata ulaşma hakları ne kadar kullanılabiliyor?

Malesef çok sınırlı. Devlet kurumlarında ücretsiz ve en ön sıradan takip etme hakları var, ancak bizimki gibi özel kurumlara gelebilmeleri çok zor. Sanata yatırım yapan özel kurumlar, salonlarını kendi imkanlarıyla kuruyorlar. Bunu yaparken devlet desteği almıyorlar. Bizim salonu ele alalım mesela; eski bir sinema salonunu dört ay süren bir tadilat sonucunda pırıl pırıl bir tiyatro salonuna dönüştürdük ama mekan bir pasajın altında ve engelli asansörü koyabileceğiniz hiçbir yer yok. Fuayeye dik bir merdivenle iniliyor. Avrupa'da birçok ülkede tiyatroları gezdim. Ara sokaklardaki, yarı amatör, küçük kumpanyalar bile devlet desteği alarak, bu tip sorunlara kolayca çözüm bulabiliyorlar. 

Engelliler için “Kelebekler Özgürdür” oyununu oynayacaksınız. Daha önce böyle çalışmalarınız oldu mu?

Kimi yardım dernekleri için çeşitli kerelerde gösterimlerimiz oldu ama onlar daha çok oyun gelirinin derneğe aktarılmasına hizmet ediyordu. Dernek üyelerine bu tip bir gösterim bizim için de bir ilk. 

Sesli betimleme sisteminin vatandaşlara ulaşımı ne durumda?

Sesli Betimleme Türkiye’de, 2006 yılından bu güne çok yol kat etti. Engelliler artık betimlemesiz film, tiyatro, konferans, toplantı gibi tüm etkinliklerde seslerinin duyurup, neden kendileri için bir düzenleme yapılmadığını soruyorlar. Bu durum, betimlemenin aldığı yolu gösterme açısından çok önemli. 

Vizyona giren ya da DVD’si çıkan filmlerle ilgili mailler yazıp betimlemesinin ne zaman yapılacağını, kendilerinin bu filme ne zaman erişeceğini soruyorlar artık. Aslında olması gereken, aynen tiyatroda yapıldığı gibi, sinema salonlarında da yapılacak düzenlemelerle, engeli olan ve olmayan herkese aynı anda erişimin sağlanması. Dijital sinema sistemine geçilmesiyle birlikte bunun yapılması çok daha kolay hale geldi. Yurt dışında pek çok örneğini gördüğümüz bu uygulama, Türkiye’de maalesef henüz uygulamaya geçmedi. 

Devlet desteği alıyor musunuz?

Kültür Bakanlığı’nın 2010 yılında DVD’lerde sesli betimleme ve alt yazı için destek vereceği sözü maalesef sadece birkaç filmle sınırlı kaldı. Sonrasında herhangi bir destekleri olmadı. Bunun dışında gerçekleşmiş herhangi bir destek söz konusu değil.



Yazar Hakkında