‘VADİP sahip olduğumuz yegâne sivil inisiyatif’

Yaklaşık üç yıldır VADİP Genel Sekreteri olarak görev yapan Gedikpaşa Surp Hovhannes Vakfı Başkanı Harutyun Şanlı ile, platformun son dönem çalışmalarını ve aldığı eleştirileri konuştuk.

Fotoğraf: Mihran Manukyan

Altı yıl önce kurulan Vakıflar Arası Dayanışma ve İstişare Platformu (VADİP), son dönemde Ermeni toplumunda önemli bir boşluğu dolduruyor. 1959’da Merkezi Yönetim’in (Getronagan Marmin) devlet tarafından lağvedilmesinin ardından toplumda sivil bir inisiyatif boşluğu oluşmuştu. Kurulduğu günden itibaren bu boşluğu doldurması temenni edilen VADİP, altı yıllık birlikte çalışma pratiğinin ardından işlerlik kazanmaya başladı. Çeşitli konularda, Ermeni toplumunun organize olmasına da yardımcı olan VADİP, Mali Komisyon’un oluşturulmasıyla birlikte daha da iyi işleyecek. Yaklaşık üç yıldır VADİP Genel Sekreteri olarak görev yapan Gedikpaşa Surp Hovhannes Vakfı Başkanı Harutyun Şanlı ile, platformun son dönem çalışmalarını ve aldığı eleştirileri konuştuk.

Birakç haftadır, VADİP’e yönelik çeşitli eleştiriler gündemde. Son dönemde yaşanan gelişmeler ışığında, mevcut tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

VADİP’e altı yıldır yoğun emek veren biri olarak, gelinen noktadan mutlu olduğumu söyleyebilirim. Eleştiriler olması da sevindirici, çünkü bu, faal olduğumuza dair bir işaret. Fakat maalesef, insanlar VADİP’e, onu eleştirdikleri ölçüde sahip çıkmıyor. Bugün VADİP, Ermeni toplumunda, 1959’da lağvedilen ‘Merkezi Yönetim’in yerini doldurabilecek tek sivil oluşum. Vakıf Temsilcisi ve Patriklik seçimlerinin yapılmasına yönelik olarak ortaya bir irade konmuş olması çok önemli. Bunun arkasında durulduğu sürece devamının da geleceğine düşünüyorum.

VADİP Genel Sekreteri olarak sizin de içinde bulunduğunuz Koordinasyon Kurulu yoğun eleştirilere maruz kalıyor. Nedir bu eleştirilerin sebebi?

Sevgili büyüklerimizin, bu eleştirileri yaparken, çuvaldızı önce kendilerine batırmaları gerekiyor. Koordinasyon Kurulu bu kadar eleştirilirken, kaç kişinin burada emeği geçiyor, bunu sormak gerekir. Kurul, Boyacıköy, Kınalıada, Eyüp, Ortaköy, Bakırköy, Yeşilköy, Samatya, Kumkapı Patriklik Kilisesi ve Gedikpaşa vakıflarının temsilcilerinden oluşuyor. Kumkapı çalışmalara katkıda bulunamayacağını söyleyen bir mazeret dilekçesi bildirse de, biz onları kurulda temsil edilmeye devam ettiklerini varsayıyoruz. Peki, diğer vakıflar ne oranda katkı sağlıyor? Bu kurul, iki buçuk yıl önce genel kurulda yapılan seçimle belirlendi. Ben Gedikpaşa Kilisesi Vakfı’nın, yani nispeten küçük bir vakfın başkanı olarak genel sekreter seçildim. O günden beri, toplantıların öncesinde, gündem oluşturabilecek maddeleri toparlayıp toplantı gündemini belirliyor, bütün vakıflara bunu e-posta ve faksla bildiriyor, gündeme getirilecek konular için önerilerini talep ediyorum. Bütün bunları amatör bir şekilde, fedakârlıklarla, işimizden, evimizden zaman çalarak devam ettiriyoruz. Bu görevi daha iyi yapabileceğini düşünen varsa, buyursun gelsin. Ona diyeceğimiz yok. Fakat, bir eleştiri yapılırken çözüm için bir öneri ortaya konmuyorsa, bu kolaycılıktır.

Koordinasyon Kurulu seçimi ne zaman yapılacak?

Başkanımız Bedros Şirinoğlu’nun, yönetmelik krizinin aşılamasının ardından vakıf seçimlerinin yapılması ve yeni yönetim kurullarının şekillenmesiyle birlikte, VADİP’teki Koordinasyon Kurulu seçiminin yapılabileceği yönündeki görüşü kabul gördü. Halen yönetmelik krizinin aşılması bekleniyor. Bu sorunun çok yakında, 2015 yılı içinde çözüleceğine inanıyorum.

Peki Mali Komisyon kuruluyor mu?

Esasen Mali Komisyon kuruldu diyebiliriz. Önümüzdeki toplantının en önemli gündemi bu olacak. Biz Mali Komisyon’da yer alacak olan on bir kişiyle görüşmelerimizi tamamladık. Oluşturulacak komisyon tüm kurumlarımızı denetleyebilecek. Mali Komisyon, her biri mesleğinde duayen olan ve aynı zamanda serbest denetleme yetkisi olan müşavirlerden oluşuyor. Mali Komisyon’un kurulması büyük bir atılım sağlayacak. Ortak bütçe konusuna gelince; Dikran Gülmezgil’le de bu konuda görüş birliğimiz var, devlet yardımlarının okullara yansımasının ve her şeyin netleşmesinin ardından, önümüzdeki yıl, herkesin elindekileri ortak bir havuza aktarması söz konusu olacak. Bu havuz için Bedros Şirinoğlu da Surp Pırgiç Hastanesi adına bir meblağ taahhüt etti. Keza Ortaköy’ün topluma sunduğu bir kaynak da var. Burada herkesin samimi davranması çok önemli. Artık kurumlarımızın madağ stresinden kurtulması için, herkesin ‘evet’inin evet olması gerekiyor.

Esasen Mali Komisyon kuruldu diyebiliriz. Önümüzdeki toplantının en önemli gündemi bu olacak. Mali Komisyon’da yer alacak olan on bir kişiyle görüşmelerimizi tamamladık. Oluşturulacak komisyon, tüm kurumlarımızı denetleyebilecek.

Şahsınızı eleştirenlerin en çok dile getirdiği konu, Gedikpaşa Okulu’nun binasının değerlendirilememesi...

Biz bu konuda çok rahatız. Burayı inanç alanı olarak gösteren Büyükşehir’i Belediyesi’ne ve Fatih Belediyesi’ni mahkemeye verdik, sonucu bekliyoruz. Buranın otel yapılması konusundaki projemizi, vakıf başkanları ve toplumun ileri gelenlerinden oluşan grubu davet ederek anlattık ve onaylarını talep ettik. 13 Haziran 2012’de yaptığımız bu toplantı, örnek bir davranış olarak takdir toplamıştı. Bize o gün “Bu projeye imza atmayın” demişlerdi, biz de öyle yaptık. Mahkeme süreci tamamlanacak ki proje üretebilelim. Mesrobyan Okulu binası için biri proje üretmiş de biz reddetmiş değiliz. Hodri meydan! Buyursunlar, önerilerini sunsunlar. Bir buçuk yıldır bana karşı son derece sert bir eleştiri bombardımanı var. Demek ki çalıyoruz, o yüzden eleştiriyorlar!

Gedikpaşa için iki kere İstanbul genelinde seçim düzenledim. İlkinde 1500, ikincisinde 2700 oy aldık. Pazar günleri gelen herkes kilisemizdeki atmosfere şahit olabilir. Her hafta 150 kişiden fazla oluyoruz. Bu sene Tıbrevank’ın yaptığı gibi, tüm gelir ve giderlerimizi gösteren bir kitapçık hazırlamayı düşünüyoruz. Vakfımızın 370 bin TL geliri var, bunun yarısını kurumlara dağıtıyoruz. Hiçbir konuda veremeyeceğimiz hesap yok. Cemaatin her bireyi ve kurumu bize hesap sorabilir.

‘Varsınlar gelmesinler’

Gelmeyen vakıfların sayısının artacağı ifade ediliyor, bu iddiaya katılıyor musunuz?

Kuruluşumuzda 47 vakfın imzası var. Bunların arasında, bugün toplantılara katılmayan Karagözyan, Üç Horan, Beykoz, Büyükdere, Rumeli Hisarı, Balat ve Surp Haç da var. Karagözyan Vakfı adına Dikran Gülmezgil’in VADİP’e katılmama konusunda kendine göre sebepleri olabilir. Biz yine de, tüm gelişmelerden kendilerini de haberdar ediyoruz; onaylarını veya görüşlerini talep ettiğimiz durumlarda mutlaka bir şekilde geri bildirim sağlıyorlar. Mesela Üç Horan neden gelmiyor toplantılara? Çünkü iki buçuk yıl önce yapılan toplantıda ağır eleştirilere maruz kaldılar, vakfı temsil eden Boğos Yılan toplantıyı terk etti ve sonrasında bir daha VADİP’e gelmediler. Surp Haç dışında, diğer vakıfların gelmeme sebepleri de aşağı yukarı aynı. Oysa VADİP olarak bizleri bir kenara bırakın, her Ermeni’nin, herhangi bir vakıftan hesap sormaya hakkı var, çünkü bunlar atalarımızın hepimize bıraktığı ortak mirasımız. Bu vakıflar yanlışlar içerisindeler; bu yanlışlar eleştirildiği için gelmiyorlarsa, varsınlar gelmesinler.

VADİP bilgilendirilecek

Patrikhane’ye giden heyetin görüşmesi neden VADİP gündemine taşınmadı?

Görüşmenin ardından Patrikhane’den bir açıklama yapıldı; o açıklamaya saygı gösterilip, VADİP tarafından bir açıklama yapılmadı. Konunun toplantı gündemine taşınmaması da Azınlık Temsilcisi konusunun önemli bir gündem maddesi olmasından kaynaklanıyordu. Önümüzdeki ay yapılacak toplantıya, heyetle birlikte Patrikhane’ye giden Hayk Aslanyan’ı da davet edeceğiz. Patriklik seçimiyle ilgili olarak bizleri nasıl bir sürecin beklediğini ve görüşmeyle ilgili ayrıntıları VADİP üyelerine anlatacağız. Görüşmeye ben katılmamış olsam da, görüşmenin olumlu geçtiğini söyleyebilirim.

‘Gençleri toplum yaşamına kanalize etmek en önemli görevimiz’

Üzerinde kafa yormamız gereken en önemli sorun, gençlerin toplum yaşamına aktif olarak katılmaması. Bu konuda çok pozitif düşünüyorum. Her fırsatta dile getirdiğim, Ermeni gençleri için bir insan kaynakları havuzu oluşturma projemizi 2015’te hayata geçirebileceğimize inanıyorum. Gençlerin toplumumuza kazandıracağı dinamizm, tüm sorunlarımıza farklı bir bakış getirecek ve toplumumuzun ileriye götürülmesine önemli katkı sağlayacak. Patrik II. Mesrob’un sağlıklı olduğu dönemde gençleri toplum yaşamına kazandırmak için yürüttüğü çalışmaların eksikliği bugün fazlasıyla hissediliyor. Maalesef, o konudaki boşluk hiçbir şekilde doldurulamadı.

Gedikpaşa Surp Hovhannes Kilisesi Vakfı olarak 25 üniversite öğrencisine burs veriyoruz. Keşke imkânımız olsa, daha fazla sayıda öğrenciye destek verebilsek. Önümüzdeki dönemlerde VADİP Başkanı Bedros Şirinoğlu’nun öncülüğünde, iyi yerlere gelebileceği düşünülen başarılı üniversite öğrencilerine daha yüksek miktarda burslar verilerek, gerçek anlamda sponsor olunmasıyla ilgili projeler hazırlanacak. Mali Komisyon ve ortak havuz oluşturulması yönündeki çalışmalar sonuçlandırılmaya yakın. Bu kazanımların elde edilmesinin ardından, bu tür projelerin hayata geçirilmesi de mümkün olacak. 


Kategoriler

Toplum Vakıflar

Etiketler

VADİP


Yazar Hakkında

1979 İstanbul doğumlu. Toplum bölümünün editörü, demokratikleşme, insan hakları, inanç özgürlüğü ve azınlık vakıflarıyla ilgili haberler yapıyor.