İsviçre’de soykırım anıtı pazarlığında son perde

İsviçre Dışişleri Bakanlığı, Cenevre’de Ermeni Soykırımı anısına yapılacak olan ‘Hafızanın Sokak Fenerleri’ adlı sanat projesine onay vermedi.

Dışişleri Bakanı ve İsviçre Federal Konsey Başkanı Didier Burkhalter, Cenevre Kantonu’na ilettiği mektupla projeyi reddettiğini bildirdi. Cenevre Kantonu’na yönelik bir “tavsiye” niteliğinde olan ve Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın ve İsviçre’deki Türk örgütlerinin “girişimleri”yle alınan bu karardan sonra, anıt için başka bir yer bulunması gündemde. Cenevre Kent Konseyi tarafından belirlenen ilk yer, Birleşmiş Milletler Cenevre Merkezi’nin yanında bulunan Ariana Parkı’ydı.

Federal Konsey Başkanı Burkhalter’in, Cenevre Kantonu bakanlarından François Longchamp ve Antonio Hodgers ile Bern’de yaptığı toplantıdan sonra ortaya çıkan mektup, “Planlanan arazi için talep edilen inşaat izninin reddedilmesi” tavsiyesini iletiyor. Mektupta, gerekçe olarak şu ifadelere yer verilmiş: “Birleşmiş Milletler’in ve diğer uluslararası organizasyonların fonksiyonlarını, olabilecek en uygun çalışma koşullarında yerine getirmelerini sağlayacak tarafsız ve barışçıl bir ortamı tesis etmek.”

Cenevre Kent Konseyi Kültür Departmanı sözcüsü Felicien Mazzola, Fransalı Ermeni Melik Ohanian’ın tasarladığı 8 metrelik bronz sanat eserini yapmak istediklerini ve Ariana Parkı dışında başka bir mekân bulunacağını söyledi. Öne çıkan iki mekânsa, Beaulieu ve Cropettes parkları.

Antalya bileti

2008’de Cenevre Kent Konseyi tarafından kabul edilen ‘Hafızanın Sokak Fenerleri’ projesi, o günden bu yana tartışmalara yol açtı ve çeşitli engellerle karşılaştı. Engellerin büyük bölümü de Türkiye Dışişleri ve İsviçre’deki Türk örgütlerinin baskısıyla ortaya çıktı. İsviçre Parlamentosu, İsviçre-Ermenistan Grubu Eşbaşkanı Ueli Leuenberger’in ifadelerine göre, son gelişmeler de Türkiye’nin İsviçreli yetkililer üzerinde kurduğu baskının sonucu.

Projeyle ilgili Türkiye’yi rahatsız eden iki unsur var: Eser doğrudan bir “soykırım anıtı” değilse de, Ermeni Soykırımı'nda hayatını kaybedenlerin anısını yaşatmak için düşünülmüş. Bunun yanında, eser, BM Cenevre Merkezi binasının yanında. Bu sembolik durum da Türkiye'yi rahatsız ediyor.

Türkiye’nin İsviçre’ye karşı kullandığı koz ise, 2015’te Antalya’da yapılacak olan G-20 Zirvesi. İsviçre, zirveye katılmak istiyor ve davetiye Türkiye’nin elinde, pazarlık masasında BM binası yanında yapılacak olan sanat eseri de var.

Türkiye’nin İsviçre Federal Konseyi’ne yönelik baskıları, ilk etapta İsviçre’deki Türk örgütleri aracılığıyla başladı. Projenin yürütücüsü Stefan Kristensen, “İlk etapta, meşhur Celal Bayar'ın torunu olan Celal Bayar'ın öncülüğünde, İsviçre'deki Türk örgütleri proje aleyhine baskı yapmaya başladı” diyor. Ardından, dönemin Dışişleri Bakanı olan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, yine dönemin İsviçre Dışişleri Bakanı olan ve bugün İsviçre Federal Konseyi Başkanı olan Didier Burkhalter’e gönderdiği iki eleştiri mektubu geldi. Bu mektuplardan sonra İsviçre’yi ziyaret eden Davutoğlu, Burkhalter ile görüştü ve sanat eserinin de masaya yatırıldığı toplantının ardından, iki ülke arasında bir “stratejik ortaklık” olduğu açıklaması geldi.

Cenevre Kantonu, her ne kadar alınan “tavsiye” kararına uymak zorunda değilse de eser için başka mekân arayışı hızlanmış durumda.

 

 

Etiketler

Cenevre


Yazar Hakkında