GÜNDEM
TBMM Başkanı Kurtulmuş: Yaz bitmeden sürecin tamamlanacağını ümit ediyorum
AKP İstanbul milletvekili ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, PKK'nin fesih kararından sonra şimdi "silahların bırakılması" aşamasına gelindiğini söyledi. "Siyasetin devreye girebilmesi için silahların bırakıldığının sahada teyit edilmesi gerekiyor" dedi.
Ebru Özdemir: Tamamen kurgusal bir suçlamayla tutuklandım
CHP'li belediyelere yönelik 19 Mart operasyonunu kapsamında tutuklanan Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Ebru Özdemir, "Sadece bir yargı krizinden bahsetmiyoruz, bir vicdan ve demokrasi krizinin tam ortasında yer alıyoruz" diyor.
Siyaset bilimci Arzu Yılmaz: “Sürecin en önemli güvencesi, Öcalan’ın özgürlüğü”
“Türkiye’de yapılacak yasal düzenlemelere bağlı olarak, bir kısım gerillanın Türkiye’ye dönmesi söz konusu olacak. Sadece dağdakiler değil, Avrupa’dakiler de. Bu yasal değişiklikler ne zaman olacak? Tahminler 1,5-2 yılı alabileceği yönünde. İkincisi, dünya örneklerine bakarak diyebiliriz ki, bazıları silahlı mücadeleye devam etme kararı alacak. Böyle bir durumda, YPG sıklıkla söyleniyor ama bence adres PEJAK olur."
Ağaçların da vekiliydi
Karanlığın içinde mizah bulur, en gergin anda söylediği bir cümle ile herkesi güldürür, ortamı yumuşatırdı. Radikal’e yazar olduğunda her kelimesini okumak iyi gelirdi. Bazen esnaflık bazen de tır şoförlüğü yaptığını öğrenirdik. Buna da hiç şaşırmazdık, çünkü Sırrı Süreyya Önder en kendine has insanlardan biriydi.
Sırrı Süreyya Önder'i uğurladık: "Gözün arkada, aklın bizde kalmasın"
18 gün komada kaldıktan sonra dün vefat eden siyasetçi ve yönetmen, TBBM Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder için ilk tören, AKM'de yapıldı. Kızı Ceren Önder Kandemir ," Tutmadığın sözün yoktu. Gittin mi? Barışı görmek istiyordun. Çocukların yetim kalması kalbini parçalıyordu. Sütten de ağzın hiç yanmıyordu. Bir tür barış mıydı bilmiyorum, ama hastane koridorlarındaki sınıfsız, bayraksız, hüzünlü, umutlu kalabalıkta barışa benzer bir şey gördüm ben. Gözün arkada, aklın bizde kalmasın." dedi. Önder için toplanan binlerce kişilik kalabalık AKM'deki törenden sonra yürüyerek Levent Barbaros Camii'ne gitti. Önder için burada cenaze namazı kılındı.
LGBTİ+ ölümlerinde hızlı artış
LGBTİ+ hareketi, son dönemde art arda gelen intihar ve ölüm haberleriyle sarsıldı. LGBTİ+ ölümleri dışlama politikalarıyla doğrudan ilişkili, siyasi bir mesele olduğu hâlde, hareketin parçası olan kişilerin intiharları ve çoğunlukla hizmetlere erişim engellerinden kaynaklanan ölümleri hakkında kamusal alanda konuşmak gün geçtikçe zorlaşıyor.
Azerisiz Karabağ’dan Ermenisiz Karabağ’a: Asıl zulmü halk çekiyor
Karabağ’dan on binlerce Ermeni, 10 ay süren abluka ve açlıktan sonra bölgeden tahliye edildi. ‘Tahliye’ denen de, sahip olduğu her şeyi bırakıp kendisini ilk otobüse, arabaya, kamyona atıp koca belirsizliğe gitmekti. Bu senaryonun aynısı 1980’lerin sonunda da yaşanmıştı. Yine binlerce Ermeni, yüzyıllarca yaşadıkları toprakları bırakıp bir yorgan bile almadan kaçmak zorunda kalmıştı. Aynı şeyi yıkılmakta olan Sovyetler Birliği’nin içinde olan Sovyet Ermenistanı sınırları içerisinde yaşayan Azeri nüfus da yaşamıştı. Azerbaycan’ın Karabağ’daki Ermeni halkına yaptıklarını, uluslararası kamuoyunun kayıtsızlığını izledik. Ancak burada, Bakü doğumlu olup yaklaşık 30 yıl önce Ermenistan’a göç etmek zorunda kalan gazeteci Yuri Manvelyan’ın içeriden bir eleştirisini aktaracağız.
Deprem bölgesinden tanıklıklar
İstanbul’da yaşayan gazeteci Naomi Cohen, Maraş merkezli iki depremin ardından arama kurtarma çalışmalarına katılmak üzere, ‘Mahalle Afet Gönüllüleri / Acil Müdahale Ekibi’yle Antep’in İslahiye ilçesine gitti. Cohen, bölgede yaşadıklarını ve gördüklerini Agos’a anlattı.
Deprem ve hapishaneler: Tutsak yakınları anlatıyor
Türkiye’yi büyük yıkımla karşı karşıya bırakan depremler sonucunda her geçen saatte can kaybı artıyor. Enkaz altında kalan insanlar halen yardım bekliyor. Bu haftaki İnsan Hakları Gündemi sayfasını afet durumlarında hapishaneler ve tutsakların yaşam hakkına açıyoruz. Tutsak yakınları yaşadıkları belirsizlik, endişe ve bilgi eksikliğini, hapishanelerin mimari olarak tutsakların yaşam hakkını korumaya yönelik olmadığını ve yapılması gereken değişiklikleri anlatıyor.
“İran’da kadın devrimi hayaleti dolaşıyor”
13 Eylül’de İran Ahlak Polisi tarafından ‘başörtüsünü İslam yasalarına göre takmadığı’ gerekçesiyle Tahran’da gözaltına alınan ve uğradığı şiddet sonucunda 16 Eylül’de hayatını kaybeden Mahsa Jina Amini’nin ölümünün ardından ülke genelinde protestolar başladı. Aralıksız olarak devam eden gösterilerin 12. gününde gazeteci ve yönetmen Mehdi Shabani, İran’da yaşanan eylemlerin gidişatını, diğer eylemlerden farkını ve İran halkının tutumunu Agos’a anlattı.

