Erkekler koltuklarını yine kadınlara bırakmıyor

Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER), her yıl geleneksel olarak yayımladığı ''Türkiye'nin Kadın-Erkek Eşitliği'' karnesi açıkladı. Karneye göre bu yıl da Türkiye'nin ''karar alma mekanizmalarında'' erkek egemenliği baskın bir biçimde devam ediyor. KA.DER’in verilerine göre, milletvekillerinin yüzde 14,7’si, belediye başkanlarının yüzde 2,7’si, muhtarların yüzde 1,3’ü, valilerin yüzde 2,4’ü, rektörlerin yüzde 9,5’i, büyükelçilerin yüzde 14,3’ü kadın. 14 işveren ve meslek örgütünün ve 7 yüksek yargı oranının yalnızca 1’er koltuğunda kadın başkan var. 

KA.DER’in 9’uncu kez açıkladığı “Temsilde Kadın-erkek Eşitliği” karnesine göre 550 milletvekilinin 81'i, 21 bakanın 2'si, 1351 belediye başkanının 3'ü, 30 büyükşehir belediye başkanının 3'ü, 179 rektörün ise sadece 17'si kadın.

50 bin muhtarın 640’ı kadın 

KA.DER’in rakamlarına göre, kadınların “bürokrasi” koltuklarındaki sayısı da değişmedi. 26 müsteşar arasında hiç kadın bulunmuyor. 81 valinin yalnızca 2’si, 171 büyükelçi ve daimi temsilcinin 24’ü kadın. TBMM’deki milletvekillerinin yaş gruplarına bakıldığında da ise Meclis’te 60 yaş üzerindeki 82 milletvekilinden yalnızca 3’ü kadın. Başka bir deyişle TBMM’deki 60 yaş üzerindeki erkek sayısı neredeyse kadın milletvekillerinin toplamı kadar.

KA.DER verilerine göre, 50 bini aşkın muhtar arasında kadın sayısı ise sadece 640 (yüzde 1,3). Akademik kadroların en tepesi kabul edilen rektörlük makamında ise kadınlar sadece yüzde 9.5'lik bir dilimi kaplıyor. 4+4+4 sistemi ile birlikte 2014 yılında ortaokuldan mezun olanlar arasında yer alan 36 bini aşkın kız çocuğu ise açık liseler dahil hiçbir kuruma kayıt yaptırmadı. İlköğretim çağında olup okula gitmeyen kız çocukları ise, aynı koşuldaki erkek çocuklarından 600 bin fazla.

Toplumun yarısı yok

KA.DER Genel Başkanı Sunay Karamık karneyi değerlendirirken, ''Türkiye bu yıl da sınıfta kaldı, rakamlardan görüleceği üzere erkekler yönetim koltuklarını yine kadınlara bırakmıyor. Kadınların sistematik bir biçimde yönetimlerde dışlanması, ülke olarak kalkınmamızı olumsuz etkiliyor. Kadına şiddet her geçen gün artarken, kadın haklarını geliştiren yasalar ise bir türlü çıkmıyor. Oysa tüm bu toplumsal dertlerin çözümü basit, kadınların toplumun yarısı olduğu gerçeğini kabul etmek ve kadın aklının, duygularının, bakış açısının demokrasiye, kalkınmaya, toplumsal gelişme ve refaha yapacağı olumlu katkıyı görmek” diye konuştu.