Ukraynalı yetimler: Savcılık açıklaması bir istismar vakasını daha ortaya çıkardı
BURCU KARAKAŞ, ANNA BABINETS, YANINA KORNIENKO
1 Aralık'ta yayımladığımız "Türkiye’ye getirilen Ukraynalı yetimlere yönelik ihmal ve istismar zinciri" haberimizden sonra, Türkiye’ye getirilen Ukraynalı yetim çocuklardan ikisinin hamile kalıp doğum yapmasına ilişkin başlatılan soruşturmanın, kız çocuklarının “rıza gösterdiği” gerekçesiyle kapatıldığı ortaya çıkmıştı.
Haberimizin ardından Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, 4 Aralık’ta yaptığı açıklamada, Ukrayna’dan getirilen yetim çocuklara yönelik istismar ve kötü muamele iddialarının Türkiye’de kapatıldığının doğru olmadığını söyledi.
Açıklamada, “Ukrayna vatandaşı 17 yaşındaki bir kız çocuğuna iki suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen istismar iddiaları ile ilgili olarak kamu davası açılmış olup, Antalya Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalarına devam olunmaktadır” denildi.
Ancak edindiğimiz bilgiye göre, açılan dava, haberimizde bahsi geçen faillere ilişkin değil. Dolayısıyla, savcılığın açıklaması ile Antalya’da otele yerleştirilen Ukraynalı yetim çocuklar hakkında bir istismar vakası daha yaşanığı ortaya çıkmış oldu.
Soruşturma “Rızaları var” denilerek kapatılmıştı
Rusya, Ukrayna’yı 24 Şubat 2022 tarihinde işgale başladığında, doğu Ukrayna’daki cephe hattı bölgesi Dnipropetrovsk Oblastı’nda yaklaşık 3 bin 500 çocuk yaşıyordu. Ukraynalı iş insanı Ruslan Shostak, 510 yetim çocuğun tahliyesiyle görevlendirilince çocukların duraklarından biri Antalya oldu. Uluslararası araştırmacı gazetecilik ağı Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi’nin (OCCRP), Ukraynalı bir heyetin Antalya’ya yaptığı ziyaret sonrası hazırladığı rapora ulaşmasıyla, otele yerleştirilen yetim çocukların ihmal edildiği, psikolojik ve cinsel istismara maruz kaldıkları ve iki kız çocuğunun otel çalışanları tarafından hamile bırakıldığı ortaya çıktı.
Türkiye’deki adli süreç Ukraynalı heyetin saha araştırmasının 11 yetkilinin imzasıyla raporlaştırılmasının ardından Ukrayna Ombudsmanlığı’nın ihbarı ile başlatıldı. Alınan bilgiye göre, dosya, savcılık tarafından hamilelik esas alınarak belirlenen suç tarihinde kız çocuklarının 15 yaşını doldurmuş olmaları gerekçesiyle çocukların cinsel birlikteliğe “rızası” olduğu ve şikâyetçi olmadıkları kanaatiyle kapatıldı. Ayrıca alınan bilgiye göre, kovuşturmaya yer olmadığına karar veren Türkiye’deki savcılık makamları kız çocuklarının ifadesine başvurmadı.
Haberimizde yer alan çocuk ifadelerine göre, Ukraynalı eğitmenler “personelle ilgili kötü şeyler söylememelerini ve Türk erkeklerle olan tüm ilişkilerinin rızaya dayalı olduğunu” belirten belgeleri imzalamalarını istemişti.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada ayrıca, “Diğer iddialarla ilgili olarak, konu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından öğrenildiği ilk anda takip edilmiş, Bakanlık tarafından yapılan suç duyurusu üzerine Başsavcılığımızca derhal soruşturmaya başlanılmıştır” denildi.
59 barodan ortak açıklama
Öte yandan, 59 baro haberimizin ardından ortak bir basın açıklaması yayınladı. Barolar, iddiaların tamamının yargı makamları tarafından kapsamlı, bağımsız ve etkin bir soruşturma yürütülmesini zorunlu kılar nitelikte olduğunu belirterek, “Savaş mağduru çocuklara yönelik ağır iddiaların üzerine gidilmemesi, adeta üstünün örtülmesi Devletin Etkin Soruşturma Yükümlülüğü ve Uluslararası Sözleşmelerin Emredici Hükümlerine Aykırıdır” dedi.
Ortak açıklamada, adli ve idari makamların soruşturmaların takipsizlikle sonuçlanmasının gerekçelerini kamuoyu ile paylaşmasının altı çizilerek, “Kapatılan soruşturma dosyalarının derhal yeniden açılarak etkin biçimde yürütülmesi, sürecin hiçbir müdahale veya baskıya izin vermeksizin ‘çocuk odaklı’ bakış açısı ile şeffaf şekilde yürütülmesi, soruşturmanın kapatılmasında kusuru, ihmali veya yükümlülük ihlali bulunan kamu görevlileri hakkında adli ve idari sürecin başlatılması büyük önem taşımaktadır” denildi.

