BASKIN ORAN
Erdoğan ve Kürt Meselesi: Tutarlılık açısından bir özetin özeti
Erdoğan’ın en belirgin özelliği, söyledikleri ile yaptıklarının birbirini tutmaması. Dahası, söylediklerinin birbirinin zıddı olması. Kürt konusuyla başlayalım. Seçime kadar diğer konuları da tutarlılık açısından ele alırız.
Netanyahu ve düşündürdüğü bazı şeyler
Netanyahu, ülke tarihindeki en sağcı/dinci koalisyonu Aralık 2022’de Likud partisi liderliğinde kurarak 6. defa başbakan oldu. Ve parlamentodaki dinci çoğunluğun “Yargı Reformu” dediği (“Yargı Barışı” da diyebilirdi!), dinci olmayan/demokrat muhalefetin ise “Yargı Darbesi” diye adlandırdığı köktenci bir işe girişti.
Bu memlekette insan bitap düşüyor
Aslında çok iyi giden Kılıçdaroğlu ne yapmış? Fotoğraf çekilirken “seccade” üstüne basmış. Bu olay, T.C. tarihinde CHP’nin ilk defa kendini toparlayıp memleketi selamete götürme umudu yarattığı sırada cereyan ediyor. CB Erdoğan, bir taşla iki kuş vurma heyecanını bastıramayarak "Çünkü bunlar Pensilvanya'dan talimat alıyor." diyor. Diyanet ALO 190 Fetva Hattı’ndaki görevli şöyle diyor: “Seccadenin özelliği, kutsiyeti yok. Temizlik için kullanılan, elbiselerimiz gibi bir şey...” ALO 190’ı ertesi gün arayanlar...
Bütün partilere söylüyorum: Hiç mi utanmanız yoktur?
Peki, bu başlık niye? Çünkü HDP binaları yıllardır kurşunlanıyor ve şimdi İYİP’in kurşunlamasına büyük tepki gösteren siyasi partilerimiz (örneğin Kılıçdaroğlu şöyle dedi: “Meral Hanım asenadır, böyle korkutamazsınız”) bütün bu kurşunlamalara yıllar boyu gıklarını çıkarmadılar.
Temmuz 2007 seçiminden 14 Mayıs 2023’e ışık tutacak iki anım
Temmuz 2007 seçimlerinde ilk defa “bağımsız sol ortak aday” denemesi yapıldığında da ne engellemeler yaşanmıştı. Bu olayın bugüne ışık tutması için, onları bugüne kadar hiç yazılmamış perde arkalarıyla yazmak istiyorum.
Şu fevkalade kritik ortamda HDP ne yapmalı, ne yapmamalı
Türkiye’nin demokratikleşmesi Kürt sorununa çözüm getirir, bu kesin. Ama Kürt sorununa HDP’nin mevcut yaklaşımı Türkiye demokrasisinin kilit taşı olacaktır, bu da kesin.
Mahkeme isimlerini İlahiyatçı İ. Eliaçık niçin teker teker karaladı?
İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık’ın “Yaşayan Kur’an Türkçe Meal-Tefsir” adlı kitabına İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği yayın yasağı ve toplatma kararı getirdi. Orta Çağ’da, uygun görmediği kitapları Papalık bizzat yasaklıyordu.
21. yüzyıldaki Tek Adam Rejimi’nde bu yasaklama işinin “Laik Türkiye Cumhuriyeti’nde” Diyanet’e düşeceği beklenirken, onun nasıl bir İslam istediğini herhalde iyi bilen İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliğine düşmüştü görev.
Şu depremin bu millete ediverdiği!
Bahsettiğim özel rezalet, Fenerbahçe ve Beşiktaş maçlarında “Hükümet İstifa!” sloganlarının atılması üzerine deplasman yasağı konulmasını, stada giriş yasağı getirilmesini, dahası, kulüpleri iflas ettirmeye yönelik seyircisiz lig ve şifresiz yayın tehditlerinin yapılmasını çocuk oyuncağı haline getiren türden bir bölücü ırkçılık rezaleti.
Meral kaybetti, Kemal kazandı
Zaten İYİP’in MHP’yle benzerliği hatta ayniyeti şuradan belliydi ki, MHP oy kaybettiği oranda İYİP kazanıyordu. Zaten Akşener’i coşturan da buydu. Bu MHP bileşenlerinden birincisi şimdi Akşener’e hâkim oldu. Durumun gösterdiği budur. Artık beklenen, partiden şakır şakır istifalardır.
Depremden (kara) mizah örnekleri
Kızılay’ın genel müdürü Kerem Kınık başlı başına bir fenomen. Olaya önce “Büyütülecek bir hadise değildir” demesi, ardından “Sonunda vatandaşımıza hizmet gitmiş” diye gevşemesi, ardından “Ahlakidir, akılcıdır, yasaldır” diye sahip çıkması, ardından “Haberim yoktu, öğrenince arkadaşları eleştirdim” demesi, sonunda şurada karar kılması: “Satış medyaya düşünce ben arkadaşları arayıp satışı durdurdum." Hele bu son söylediği “çok iyi” diyordum ki, ardından şöyle bi “mükemmel”i geldi.