ILGAZ GÖKIRMAKLI

"Türkiye’de gazetecilik yapmayı uçsuz bucaksız, dalgalı ve dibi görünmeyen bir denizde yüzmeye benzetiyorum. Kimimizi korkutan, kimimizin “girdikçe alışıyorsun” dediği… Furkan Karabay ve onun gibilerin varlığı, o suyu çok daha güvenilir kılıyor, “Hadi ipleri de aşalım, deniz bizim” diyor. Çünkü bu ülkede gazetecilik, hakikatin peşinden gitmek kadar ona sahip çıkma iradesiyle de ölçülüyor. Yalnızca yazmak değil; yazdığının sonuçlarına katlanmayı da içeriyor."

Bir hafıza ve müzik projesi olan “Women of Rebetiko”, rebetikonun erkek merkezli tarihini ters yüz ediyor. Göçün, acının ve aşkın ortasındaki kadın sesleri sahnede yeniden hayat buluyor; hafıza, müzik ve feminizm güçlü bir ritme dönüşerek geçmişten bugüne yankılanıyor.

Jilet Sebahat, fotoğraf sanatçısı Üzüm Derin Solak’ın kamerasında bir Beyoğlu gecesini kuir hafızaya dönüştürüyor. ‘Bana Nasıl Yaklaşıyorsun?’ adlı kısa film yok edilmek istenen sokakları ve hikâyeleri bir arşive, isyana ve davete çeviriyor.

Elvan Ailesi’nin avukatlarından Akçay Taşçı, böylesi bir iklimde gaz fişeğini atan polise verilen 16 yıl 8 ay cezanın Yargıtayca onanmasının önemli olduğunu ancak Berkin Elvan’ın çocuk olduğunun kesinleşmediği gerekçesiyle ceza artırımının ortadan kaldırılmasının büyük bir hayal kırıklığı yarattığını söyledi. Taşçı, yargılama süreci boyunca görevine devam eden polis Fatih Dalgalı’nın bir an önce cezaevine girmesini beklediklerini de vurguladı.

Zorla kayıpların, faili meçhullerin ve cezasızlığın sembolü olarak hafızalarda yer edinen Beyaz Toroslar, yeniden Türkiye gündeminde. Paramilitarizm üzerine çalışan Dr. Özlem Has, cezasızlık ve kapanmamış toplumsal yaralarla birlikte bu sembollerin siyasal alanda dolaşmayı nasıl sürdürdüğünü, zihniyetin sadece biçim değiştirerek günümüzde nasıl devam ettiğini anlattı.

PKK üyesi ilk grup 11 Temmuz'da Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ndeki Süleymaniye şehrine 30 kilometre uzaklıktaki Casene bölgesinde silahlarını yaktı. PKK’nin silah bırakma merasiminde gazeteciler, siyasetçiler ve hak savunucuları bir aradaydı. Merasime dair analizler uzunca bir süre yazıldı, konuşuldu. Şimdi gözler, dönüş yolunu ve hukuki güvenceleri şekillendirecek yasal düzenlemelerde. Akıllardaki sorular, yeni yasal düzenlemeler ve kendini fesheden, silahlarını yakan PKK’lilerin bundan sonra hukuken nasıl karşılanacağı… DEM Parti Erzurum Milletvekili, HDK Eş Sözcüsü ve hukukçu Meral Danış Beştaş, “Şiddet dışı yöntemlerle, onların hukuki güvencesinin sağlanması gerekiyor” diyor.

10 yıl önce bir roman yazdınız, yayımlandı, okurla buluştunuz… Peki sonra? Türkiye’deyseniz bir gün yargılanabilir ve adliyede hâkimin şu sorusuyla karşı karşıya kalabilirsiniz: Bu romanı neden yazdın?

Bizler Silivri’nin zorunlu ziyaretçileriyiz. Şimdilik bazılarımız, aslında potansiyel olarak hepimiz. Mahpus yakınlarımız içeride neler yaşıyor, nelerle uğraşıyor tam olarak bilemesek ve anlayamasak da yaşayarak öğrendiğimiz bir şey var: Mahpus yakını olmak. Ve ben de mahpus yakını olmanın bir numaralı kuralını kısa sürede kaptım: Beklemek.

Sivas Katliamı'nın üzerinden 32 yıl geçti. 2 Temmuz 1993'te Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas'ta bir araya gelen sanatçı, yazar ve aydınlar, Madımak Oteli'ne yapılan organize saldırı-nın hedefi oldu; 33 kişi çıkarılan yangın sonucu katledildi. Ara-dan geçen bunca yılda ne adalet yerini buldu ne de o ateşi harlayan zihniyet tamamen ortadan kalktı. Katliamda hayatını kaybeden şair ve psikiyatrist Behçet Aysan'ın kızı Eren Aysan ve şair Metin Altıok'un kızı Zeynep Altıok Akatlı ile 32 yılın tortusunu konuştuk.