İNSAN HAKLARI GÜNDEMİ

DÜNYA Azerbaycan’da medya baskınlarında sıra Kanal 13’te

Azerbaycan’da alternatif medyaya yönelik baskı bu hafta da devam etti. AbzasMedia baskınından bir hafta sonra, bu kez Kanal 13'ün kurucusu Aziz Orujov ‘izinsiz inşaat’ gerekçesiyle tutukladı. Medya bu tutuklamayı ‘ABD casusu’ söyleminin bir başka sıçraması olarak değerlendiriyor.
DÜNYA Azerbaycan’da gazetecilere yönelik baskı ve tutuklama artıyor

Azerbaycan’da bu hafta, gazetecilerin tutuklanmasıyla başladı. AbzasMedia’nın müdürü Ulvi Hasanlı dört ay, genel yayın yönetmeni Sevinç Vagifgızı ise üç ay 29 gün hapis cezası aldı. Engelli hakları üzerine çalışan ve gözaltına alınan gazeteci Mahammad Kekalov’un akıbeti ise henüz belirsiz.
GÜNCEL Translar hayatın her aşamasında ayrımcılıkla karşı karşıya

Nefret suçu mağduru translar her yıl, 20 Kasım’da, anılıyor. Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü olarak kabul edilen bu gün için, Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD), Dönme Dergisi ve İnsan Hakları Derneği bir basın açıklaması yaptı.
GÜNCEL Gürcistan’da kürtaj öncesi zorunlu muayene uygulaması

1 Ocak 2024’ten itibaren, hamileliğini sonlandırmak isteyen herkesin, ‘gizli koşullar altında, bu amaç için özel olarak ayrılmış bir doktor muayene odasında’ bir kadın doğum uzmanı, psikolog ve sosyal hizmet görevlisine danışması gerekecek.
GÜNCEL Tarihin tekerrürü: Zorunlu göç ve yeni ‘ev’ Ermenistan

Karabağlı Ermenilerin, dokuz ay süren ablukanın ardından Eylül ayında Ermenistan’a zorunlu göçü şu an Ermenistan’ı en çok sarsan konu. Yaklaşık yüz bin insanın evlerini, yaşamlarını bırakıp çoğunun yanına hiçbir şey almadan belirsizliğe doğru yola düşmesinin üstünden neredeyse bir buçuk ay geçti. Ermenistan’a yerleşen insanların durumunu anlamak, İnsan Hakları Gündemi sayfası okurlarına aktarmak için her sene olduğu gibi Ermenistan’a geldim.
GÜNCEL Aktivist Maarastawi Geri Gönderme Merkezi’nde tutuluyor

İnsan hakları aktivisti, Sığınmacı Hakları Platformu Üyesi Adem (Abdulmalik) Maarastawi, 12 Ekim Perşembe günü İstanbul’da gözaltına alındı. Tuzla geri gönderme merkezine götürülen Maarastawi, Cumartesi gününden bu yana Urfa-Harran Geçici Barınma Merkezi’nde tutuluyor. Adem’in durumunu Sığınmacı Hakları Platformu’ndan Yıldız Önen’le konuştuk.
GENEL Azerisiz Karabağ’dan Ermenisiz Karabağ’a: Asıl zulmü halk çekiyor

Karabağ’dan on binlerce Ermeni, 10 ay süren abluka ve açlıktan sonra bölgeden tahliye edildi. ‘Tahliye’ denen de, sahip olduğu her şeyi bırakıp kendisini ilk otobüse, arabaya, kamyona atıp koca belirsizliğe gitmekti. Bu senaryonun aynısı 1980’lerin sonunda da yaşanmıştı. Yine binlerce Ermeni, yüzyıllarca yaşadıkları toprakları bırakıp bir yorgan bile almadan kaçmak zorunda kalmıştı. Aynı şeyi yıkılmakta olan Sovyetler Birliği’nin içinde olan Sovyet Ermenistanı sınırları içerisinde yaşayan Azeri nüfus da yaşamıştı. Azerbaycan’ın Karabağ’daki Ermeni halkına yaptıklarını, uluslararası kamuoyunun kayıtsızlığını izledik. Ancak burada, Bakü doğumlu olup yaklaşık 30 yıl önce Ermenistan’a göç etmek zorunda kalan gazeteci Yuri Manvelyan’ın içeriden bir eleştirisini aktaracağız.
GENEL Tebriz gezisinden notlar: “Bir kadının hikâyesinden İran’a bakış”

İran sınırına yaklaşık kırk dakika kala not tutmaya başladım. Defterim genellikle, duyguların bastırdığı ve bir yerden çıkması gerektiği anlarda ortaya çıkıyor. İstanbul’dan yirmi kişi yola çıkmış, İran’a, daha doğrusu Tebriz’e gidiyorduk. İran’a ilk gidişimdi. Heyecanlı olduğum kadar, bu kadar kalabalık bir grupla bir yere gitmenin tedirginliği de vardı üstümde.
GÜNCEL Partneri tarafından öldürülen Nastya’nın feminist mücadelesi

Nastya aile içi şiddete karşı çalışmalar yürütüyordu, kadın hakları mücadelesi, savaş karşıtlığı ile biliniyordu. Arkadaşları ve avukatlar hukuki süreci başlatmaya hazırlanıyorken, bir yandan Nastya’nın cenazesini ülkesine nakletme çalışmaları yürütüyorlar. 20 Eylül’den beri Nastya’dan haber alamayan arkadaşları ve ailesi alarm durumuna geçmiş, bütün olanaklarla kayıp olduğunu duyurmuştu.
GÜNCEL Kadınlar ‘içeride’ de ayrımcılığa uğruyor

Osmanlı döneminde kadınlar için hapishane yoktu. Suç işleyen kadınlar, imamın evine yollanırdı ve kadınlar orada mahpus olarak yaşarlardı. Bu durumu niteleyen ‘imamevi’ sözcüğü de kadın hapishaneleri için kullanılıp günümüze kadar geldi.