Yerevan’da bir haftayı aşkın bir süredir devam eden elektrik zammı eylemlerini başlatan ‘Voç Talanin’ (Talana Hayır) grubu, bu sabah itibariyle Bağramyan Bulvarı’ndan Opera Meydanı’na çekildi. Bağramyan’da kalan bir grup ise eyleme burada devam etme kararı aldı. Yerevan’daki son gelişmeleri Agos Ermenistan muhabiri Alin Ozinian aktarıyor.
(YEREVAN) ‘Voç Talanin’ (Talan’a Hayır) grubu temsilcileri bu sabah itibariyle, günlerdir eyleme sahne olan Bağramyanı Bulvarı’nı terk ederek, eylemi Opera Meydanı’nda devam ettireceklerini açıkladı. Bir grup eylemci ise günlerdir eylem yaptıkları, meclis binası ve Devlet Başkanlığı konutuna çıkan Bağramyan Bulvarı’ndan ayrılmayacaklarını söylediler. Böylece eylemciler iki gruba ayrıldı.
28 Haziran günü yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı büyük bir eylemin ardından grubun bir kısmı Opera Meydanı'na gitme kararı almış, yaklaşık 8 bin kişi ise Bağramyan Bulvarı'ndan kalmıştı.
Devlete yakınlığıyla bilinen medya organları ve Cumhuriyetçiler son gelişmeleri zafer havasında verdi. Bu gazeteler, direnen halkın başarıya ulaştığını yazmaya başladı. ‘Voç Talanin’ grubu önderlerinin açıklamalarını ve miting alanını terk etmelerini “davayı satmak” olarak algılayan bir kısım protestocu ise direnmeye devam edeceklerini söylüyorlar.
Kısaca birbirini suçlayan iki protestocu cephesi oluşmuş durumda. Eylemlerin bu hale gelip bölünmesi vizyon eksikliğine ve plansız hareket etmeye yoruluyor. “Halay çekip, öpüşeceğimize, plan yapsaydık” diyenlerin yanında “bu baştan beri bir hükümet tezgahıymış, kandırıldık” diyenler de var.
29 Haziran’da sabahın erken saatlerinde Emniyet Müdürü Vladimir Gasparyan, Bağramyan’a gelerek barikat olarak kullanılan çöp kutularını artık geri vermeleri için eylemcilere son kez çağrıda bulundu.
Başbakan Hovik Abrahamyan ise konuşmasında “Protestoyu organize edenler bizle görüşmeyi kabul ettiler. Fakat bugün Bağramyan’da farklı güçler var, onların amacı elektrik fiyatını düşürmek değil, onların arzusu kaos yaratıp bir iç savaşa zemin hazırlamaktır” dedi.
Eylemlerin birinci haftasına denk gelen 27 Haziran’da Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan bir açıklama yapmış, hükümetin elektrik zammı yükünü göğüsleyeceğini, zammı halka yansıtmayıp devlet bütçesinden karşılanacağını belirtmişti. Sarkisyan, “Siz ödemeyeceksiniz, devlet kendi parasından ödeyecek” dese de zammın vatandaşların ödediği vergilerden ve Rusya başta olmak üzere başka ülkelerden alınacak borçtan karşılanması eleştiri konusu olmuştu.
Son günlerde yaşananları bir “hükümet oyunu” olduğunu düşünenler az değil. Eyleme katılanlardan bazıları, buna kanıt olarak, eyleme katılanlar arasında devlete yakın basın mensuplarının, sanatçıların ve entelektüellerin de bulunmasını gösteriyor. Bu senaryoya göre, yapay bir demokrasi savaşıyla Sarkisyan’ın zam krizini atlatacağı düşünülüyor.
Diğer yandan tüm baskılara rağmen Bağramyan’ı bırakmayacaklarını söyleyen protestocuların, protestolara devam edeceği ve işin hükümetin istifasına kadar gideceğini düşünenler de var. Tüm bunlar arasındaki en büyük tehlike ise Rusya medyasının yapmaya çalıştığı gibi, tüm bu olup bitenleri Rus karşıtlığı, yeni bir ‘Maidan’ hareketi olarak gösterip, Rusya’nın da işin içine resmen çekilmesi. Bunu sağmala için protestocuların bilinçli olarak polise saldırmasının telkin edildiği de gelen haberler arasında.
Göstericilerin büyük kısmı olup bitenin siyasi değil toplumsal olduğunu anlatmaya çalışsa da, toplumsal hareketlerin de özünde siyasi olduğu bir gerçek. Ermenistan’da statükocuların yaklaşımı ise yine bildik. “İç karışıklıklarda Azerbaycan tekrar sınırdaki mikro savaşlara başlayacaktır, o yüzden kendimize gelmeliyiz, bu eylemlere bir son vermeliyiz” en çok duyduğumuz yaklaşımlardan
Bu gelişmeler ışığında önümüzdeki günlerin ne getireceği hala belirsiz.
Aram I'den protestolara ilişkin açıklama
Yerevan’da devam eden elektrik zammı protestolarıyla ilgili bir açıklama da Kilikya Katolikosu Aram I’den geldi.
"Hal böyleyken sessiz kalmanın doğru olmadığını düşünüyorum" diyen Aram I, eylemcilere ve hükümete birbirlerini dinleme çağrısı yaptı.
Aram I’in açıklaması şöyle:
“Endişeliyiz. Ermenistan sadece bir vatan değil, aynı zamanda içinde yaşayan vatandaşlar demek. Ermenistan liderlerinin halkımızı dinlemesini, beklentilerini, ihtiyaçlarını ve taleplerini takip etmesini bekliyoruz. Aynı zamanda, halkımızdan da kendi seçtikleri hükümetin endişelerini ve yönelimlerini dinlemesini bekliyoruz."
