Agos Başyazı: Dink davasında neredeyiz?

Dava ile ilgili olarak geride bıraktığımız haftalarda önemli gelişmeler oldu. Bunları haber olarak duyurduk ama bir toparlama yapmakta fayda var.

Bilindiği üzere cinayeti işleyenler etrafından yeniden yürüyen bir yargılama safhası var. Ancak Dink ailesi avukatları ve davayı yakından izleyenler bu cinayete şu ya da bu şekilde bulaşan kamu görevlilerinin 83.madde yani kasten adam öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi üzerinden yargılanmasını talep etmekteydi.

Bu esnada AKP ile Gülen Cemaati arasından şiddetlenen savaşın bir soncu olarak cinayetle ilgili oldukları şüphe götürmeyecek Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer gibi isimler bu ve başka gerekçelerle tutuklandı. Peşinden dosyada adı geçen bazı polis memurları da tutuklandı. Kamu görevlilerinin geniş bir ittifakla karıştığı bu cinayetin sadece “Gülen cephesi” üzerine fatura edileceği şüpheleri yoğunlaşmışken soruşturmayı devralan yeni savcı kamu görevlileri hakkındaki iddianamesini tamamladı.

İddianamenin kamu görevlileri açısından geniş bir listeyi kapsadığı ve zanlıların önemli bir kısmının 82., ya da 83. maddeden yargılanmalarının istendiği de ortaya çıktı. Dink Ailesi avukatları İstanbul Valiliği, MİT gibi kurumları kapsamasa da iddianamenin talepleri  büyük oranda karşıladığını söylediler.

Dava da burada düğümlendi zaten. Başsavcılık iddianameyi önce teknik bir nedenle geri gönderdi. Bu talebin karşılanmasından sonra ise ikinci ve daha kritik iade geldi.

Başsavcılık iade gerekçesinde “Kasten öldürmenin yeterince delillendirilmemesi” gibi maddeler sıraladıysa da gerekçeler arasında şimdiki İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ve dönemin diğer yetkilileri Ahmet İlhan Güler ve Reşat Altay’ın iddianameden çıkarılması talebinin de yer aldığı ortaya çıktı. Avukatlar bu durumda iddianamenin meşruiyetini kaybedeceğini söylüyorlar, ki haklılar.

Fakat iade gerekçeleri arasında cinayet gününe ilişkin çok kritik bir bilgi daha yer aldı. İstanbul İl Jandarma elemanlarının da olay günü gazete çevresinde bulunduğu ilk kez yargısal bir makam tarafından açıklandı. Başsavcılık bu gelişmenin de dosyada soruşturulmasını istiyor ancak avukatlar bu soruşturmanın halen süren davada da pekala incelenebileceğini ve bunun bir iade gerekçe olmayacağını söylüyorlar. Bu bilginin açığa çıkmasını da herhalde bu devlet içindeki “adam kollama” mücadelesine borçluyuz

Velhasıl kritik bir aşamadayız. Uzun süredir ısrarla dile getirilen “kamu görevlileri yargılansın”  talebine yaklaşılmış durumda ancak iddianame hala bekletiliyor. Tüm sorumluların yargı önüne çıkması için umutlanmalı mıyız? Öyle görünüyor ki bu sorunun cevabı için Başsavcılığın tutumu belirleyici olacak. 

Etiketler

Dink davası


Yazar Hakkında