Anayasa Mahkemesi: JİTEM araştırılsın

Anayasa Mahkemesi, 24 yıl önce Dersim'de "beyaz Toros"a bindirilerek kaçırılan ve JİTEM tarafından öldürülen Ayten Öztürk'ün soruşturmasına dair hak ihlali kararı verdi. AYM, JİTEM'in işkence ve kanun dışı ölümlere dâhil olup olmadığının araştırılmasını isteyerek, aileye 50 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

‘Diyarbakır JİTEM’ yapılanması tarafından işkenceyle öldürülen Dersimli Ayten Öztürk’ün ailesinin avukatları aracılığıyla 21 Ekim 2013’te Anayasa Mahkemesine yapılan başvuru sonuçlandı. Mahkeme “yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine” karar verdi.

Öztürk’ün kaybedilmesi ve öldürülmesi davasında, cinayetten 19 yıl sonra açılmıştı ve davada ilerleme olmayınca aile Anaya Mahkemesi’ne başvurmuştu.

“Beyaz Toros”a bindirildi"

Dersim’in Mazgirt ilçesine bağlı Akpınar kasabasındaki Tunceli İl Özel İdaresine ait tuğla fabrikasında çalışan 32 yaşındaki Ayten Öztürk, 27 Temmuz 1992’de, saat 17.30 sıralarında mesaisini tamamlayarak fabrikadan ayrılmış, kendisinden bir daha haber alınamamıştı.  Öztürk’ün babası Hıdır Öztürk, iki gün sonra savcılığa başvurmuş, ifadesinde “kızım fabrikadan çıktıktan sonra N. isimli bir komşusunun evine gitmek için Dersim-Elazığ karayolu üzerinde yürüdüğü sırada kimliklerini belirleyemedikleri kişilerce, “Beyaz Toros” olarak anılan araçlara benzeyen beyaz renkli bir otomobile bindirilip götürüldü. Otomobilin plakasını tam olarak tespit edemedik. Kızımın hayatından endişe ediyoruz” demişti.

Babasının ifadesinden iki hafta sonra bulunan Ayten Öztürk’ün cansız bedeninde işkence izlerine olmasına rağmen, otopsi raporunda işkenceyi kayda geçirmeyen doktorlar hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu.

“Ölümler devlet adına yapılıyordu”

1993’te yayımlanan “Ölüm Mangası” başlıklı bir haberde konuşan ve kendisini “özel harp uzmanı” olarak  tanıtan bir subay, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın, Öztürk vicinayeti de dahil olmak üzere, bölgede yaşanan bazı zorla kaybetme, işkence ve hukuka aykırı öldürme eylemlerini devlet adına gerçekleştirdiklerini, lojistik destek ve maddi yardımı da devletten aldıklarını aktarmıştı. Bu haber üzerine harekete geçen İnsan Hakları Demeği (İHD) Dersim Şubesi, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu.

Öztürk’ün kaybedilmesiyle ilgili dava 19 yıl sonra açıldı.

“Diyarbakır JİTEM’de işkenceyle öldürüldü”

Hukuki süreç başlayınca Meclis İnsan Hakları Komisyonu, Öztürk’ün yakınlarını dinlemişti.

Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Aralık ayında Elazığ ve Tunceli Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulundu. Cinayetin örgütlü suçlar kapsamında olduğuna kanaat getirilmesi üzerine dosya Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava kapsamında 13 Haziran 2012’de Karaburun Cumhuriyet Başsavcılığında tanık olarak ifadesi alınan eski Jandarma sorgu amiri Hüseyin Oğuz, Mahmut Yıldırım, Bozo kod adlı Yusuf Geyik ve itirafçı Mesut Mehmetoğlu’nun bir ekip oluşturarak bölgede “örgüt üyesi süsü verdikleri” pek çok sivili infaz ettiklerini bizzat duyduğunu aktardı.

Elazığ Jitem Komutanı Zeki Yüzbaşı’nın kendisine Ayten Öztürk’ün Mahmut Yıldırım tarafından Mazgirt’ten kaçırıldığını, bu sırada yanında itirafçı Mesut Mehmetoğlu’nun da olduğunu, daha sonra Diyarbakır JİTEM’e götürdüklerini ve burada üç gün boyunca işkence yaptıktan sonra infaz edildiğini anlattığını aktardı. Davada bu duruşmadan sonra herhangi bir ilerleme olmayınca aile dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştı.

Mahkemenin dün Resmi Gazete’de açıklanan gerekçeli kararında, Anayasa'nın yaşam hakkının düzenlendiği 17. maddesinin usul boyutunun ihlal edildiğine ve aileye 50 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti

Kategoriler

Güncel İnsan Hakları



Yazar Hakkında