Prof. Kaboğlu: Savaş ortamında bile geçerli olan üç ilke sıfırlandı

OHAL KHK’sıyla 23 akademisyenin işten atıldığı Marmara Üniversitesi’nde akademisyenlerle dayanışma eylemi devam ediyor. Bugün, ihraç edilen akademisyenlerden Anayasa hukukçusu Prof. İbrahim Kaboğlu üniversite önünde bir açıklama yaptı.

Marmara Üniversitesi’nde KHK’yla ihraç edilen akademisyenlerle dayanışma eylemleri devam ediyor.

Haydarpaşa Kampüsü’nde yer alan Hukuk fakültesi önünde konuşan Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, “Öğrencilerimize eleştirel düşünceyi öğrettik. 7 Şubat akşamında yayımlanan KHK öğrettiğimiz bütün bilgileri sıfırladı” dedi.

Geçtiğimiz hafta 686 sayılı KHK’yla, 115’i Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nden, 330 akademisyen meslekten ihraç edilmişti. İhraç edilenlenlerden 23’ü Marmara Üniversitesi’nde öğetim üyesiydi.

Dün Marmara Üniversitesi’nden ihraçlar edilen akademisyenler için siyasal bilgiler fakültesinin bulunduğu Göztepe kampüsünde bir araya gelen akademisyen ve öğrencilere grup soda şişeli saldırı düzenlenmiş, ancak yaralanan olmamıştı.

"Paris'teki derslerimi yapamayacak durumdayım"

Siyasal bilgiler ve tıp fakültesinde yapılan dayanışma eylemlerini bugün de hukuk fakültesi takip etti.

‘Hocama dokunma’ yazılı afişin önünde basın açıklaması düzenleyen Türkiye’nin önde gelen anayasa hukukçularından Prof. İbrahim Kaboğlu sözlerine şöyle başladı: “Bugün burada bu şekilde bir görüntüyü hiçbirimiz vermek istemezdik ama bu görüntünün nedeni biz değiliz. Türkiye 15 temmuz gecesi bir darbe girişimi yaşadı ve çok şükür darbe bastırıldı. Fakat 15 temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin nedeni üniversiteler değildir, bilim değildir, bilim ve araştırma özgürlüğü değildir. Anayasa da değildir. Ama tam tersine belki de hukuk ve liyakat ilkelerine uyulmamış olmasıdır.”

İhraç edilmesinin yanı sıra pasaportu iptal edildiği için yurtdışında da ders veremediğini ifade eden Kaboğlu şunları söyledi:  “Öğrencilerimize eleştirel düşünceyi öğrettik. Saydam olmalarını öğrettik, olaylara çok yönlü bakmaları gerektiğini öğrettik. Ama gelin görün ki 7 Şubat akşamında yayımlanan kanun hükmünde kararname bizim öğrettiğimiz bütün bilgileri sıfırlayan bir sonuca sahiptir. Hatta öyle ki, sadece benim ve benim gibi meslektaşlarım kurumlarında görev yapması değil, aynı zamanda onların seyahat özgürlüğü de ellerinden alındığı için örneğin ben, Paris’teki derslerimi yapamamak durumuyla karşı karşıyayım.”

‘Veremeyeceğimiz hesap yoktur’

Savaşın olduğu gibi OHAL’in de bir hukuku olduğunu ifade eden akademisyen, hukukun ihlal edildiğini savundu: “Hukuka, ahlaka, dürüstlüğe ihtiyacımız var. Bunun olmadığını görüyoruz. Savaş ortamında geçerli olan bu üç ilkenin burada sıfırlandığını görüyoruz. ‘Hayır bu var’ deniyorsa o zaman bu haksızlıktan bu büyük yanlıştan dönülmesi gerekiyor. Biz sorumluysak hesap vermeye hazırız. Şu dakikadan itibaren veremeyeceğimiz hesap yoktur. Hodri meydan.”  

Kategoriler

Güncel Gündem



Yazar Hakkında