8 Mart’ta ‘tek adam’lara karşı kadınlar

Bu sene 8 Mart, kadın hareketinin hükümetlerin ‘tek adam’ politikalarına karşı belki de en güçlü cevabı verdiği yıllardan biri olacak. ABD’deki Trump karşıtı kadın hareketinin başlattığı genel grev çağrısına 30 ülke katıldı. Türkiye’de ise Bakırköy'de dün yapılan yürüyüşün ardından 8 Mart'ta 'Feminist Gece Yürüyüşü' düzenlenecek.

İstanbul’da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mitingi için bir araya gelen binlerce kadın, Bakırköy Meydanı’ndaydı. “Yaşamımız, özgürlüğümüz, emeğimiz, bedenimiz için Hayır” diyen kadınlar taleplerini yansıtan rengarenk dövizler taşıdı.

Evrensel’in haberine göre, Halaylarla türkülerle yürüyüşe başlayan kadınlar, “emek sömürüsüne, tacize, tecavüze, kadın cinayetlerine, kadına yönelik şiddete, kadınların yok sayılmasına, özgürlüğünün ellerinden alınmasına, baskılara, savaşa Hayır!”, “8 Mart’ta kadınlar her dilde isyan ediyor, her dilde ‘Hayır’ diyor” dedi.

Yüksekdağ ve Tuncer'den mesaj 

bianet’in haberine göre, Miting cezaevinde tutuklu bulunan HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ ve DBP Eşbaşkanı Sebahat Tuncer’in mesajlarıyla devam etti.

Yüksekdağ mesajında referanduma değinerek “Kadınlar hayır’ın en doğal örgütleyicileridir, kendi tarihlerini tarih boyunca hayır diyerek inşa ettiler. Kocaya sevgiliye, devlete, kısaca erkek egemen bütün kurumlara hayır dedikçe özgür olduk. Çok iyi bildiğimiz direnmeyi, reddetmeyi, kendi alternatifini inşa edecektir. Egemenlerin yüzüne haykıracağız, Hayır” dedi 

DBP Eşbaşkanı Sebahat Tuncer de mesajında kadın örgütlenmesine vurgu yaptı: “Kadın katliamlarının, şiddetin sistemleştiği bu dönemde kadın dayanışmasına daha çok ihtiyaç var. Milliyetçiliğin, cinsiyetçiliğin, ırkçılığın, kentlerimizin yer bir edilmesine faşizm uygulamalarına karşı yapılacak şey, kadın direnişini örgütlemektir”. 

HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Taşdemir ve HDP İstanbul Milletvekili Filiz Keresteci konuşmalarında "tek bir adama hayır", "Kadınların her dilde hayır diyecekleri", tüm kadınları direnişe, birlikte daha güçlü olmaya davet ettiler.

5 Mart'ta Bakırköy'de düzenlenen mitinge pek çok kadın örgütü katıldı.

Kadınlar bu sene 8 Mart’ta, sadece Türkiye'de değil, dünyada da kadınlara yönelik ataerkil tahakküm politikalarının yanı sıra dünyada artan ‘tek adam’ yönetimine de güçlü bir ses vermeyi amaçlıyor. 

ABD’de Donald Trump’ın başkanlık görevine başladığı dönemde, ülke tarihinin en kalabalık kadın yürüyüşlerinden biri olan ‘21 Ocak Washington’ yürüyüşünü düzenleyen inisiyatif, 8 Mart Dünya kadınlar Günü’nde tüm kadınlara genel grev çağrısı yaptı. ‘A Day Without Woman’ (Kadınsız Bir Gün) başlığıyla yayımlanan çağrıya, 30 ülkeden kadın örgütleri cevap verdi. Çağrıda “Sadece Trump ve onun misojin politikalarına değil, aynı zamanda on yıllardır devam eden ve Trump’ı da üretmiş olan eşitsizlik, ırksal ve cinsel şiddet ve emperyal savaşlara karşı da olacağız” deniyor. 

Türkiye’de ise 8 Mart’a yaklaşırken ülkedeki pek çok kadın örgüt referandumu gündeme alan eylemler düzenlemeye başladı bile. ‘Kadınlar Birlikte Güçlü’ inisiyatifinin çağrısıyla 25 Şubat Cumartesi günü sokağa çıkan kadınlar İstanbul, Bursa, Eskişehir, Bodrum, Çanakkale, Mersin, Manisa ve İzmir’de referandumda ‘hayır’ çağrısını merkeze koyan eylemler düzenledi. 

İstanbul’daysa 8 Mart Kadınlar Günü eylemlerinin iki adresi olacak. İlk olarak 5 Mart’ta ‘İstanbul 8 Mart Kadın Platformu’nun çağrısıyla Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda düzenlenen mitingin ardından 8 Mart’ta da İstiklal Caddesi’nde ‘Feminist Gece Yürüşü’ 15. kez düzenlenecek.

‘Eril niyete hayır’

İstanbul 8 Mart Kadın Platformu'ndan avukat Ruken Atlı, kendi adına 8 Mart’ta neden referanduma yönelik çağrısı olacağını şöyle aktarıyor: “Hukukçu bakış açısından değerlendirdiğimde meclisin tamamen devre dışı kalacağı bir sistemden bahsediyoruz. Tek adam rejimine dönülecek, bu anlamda eril bir niyet de taşıyor. Biz erkek egemenliğini reddederken tek adam rejimini de reddediyoruz. Kadınları daha ağır mağduriyetlere mahkum edecek bir rejim olacak. Son dönemde OHAL KHK’ları ve kayyımlarların kadın işçileri işten attığı uygulamaları düşündüğümüzde kadının tamamen silikleştirildiği, yatak odası, salon, mutfak üçlemesinde görülmek istendiği bir süreçteyiz. Kadınları görmek istedikleri yerde değil, her yerdeyiz. Bu merhaleyi atlatmak için de politik tavrımız hayır demek yönünde. Referandumda kadınlar tarafından gereken cevabın verileceğini düşünüyorum.”

‘Sokakta olmak’

8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü ise yine İstiklal Caddesi’nde düzenleniyor. Caddenin inşaat şantiyesi görünümlü haliyle yürüyüş de ‘macera’larla dolu olacak gibi görünüyor. Saat 19.30’da başlayacak yürüyüşü düzenleyen ekipte yer alan Cemre Baytok, “Yürüyüşün anayasa referandumuna dair bir söz söyleme kaygısı olacak mı?” sorusuna yürüyüşe katılan kadınların profillerinin çeşitliliğine vurgu yaparak cevap veriyor: “15 yıldır genel gündemle bağlantısı oluyor yürüyüşlerin, bu kaçınılmaz bir şey. Organize eden 10-15 kadının sözünün dışına taşan bir söz, katılımda da çeşitlilik çıkıyor ortaya. Hayır demek için gelecek kadınlar da olacak, uluslararası bir eylemlilik olacağı için gelenler de olacak, sadece gece sokakta olma vurgusu için gelen kadınlar da olacak. 

Kişisel görüşüm, gece yürüyüşünün tek bir politik hatta gitme, sadece AKP’ye laf söyleme, referanduma cevap verme görevi olmamalı. Ama elbette referanduma bu kadar yaklaşılırken ve küresel tek adam iktidarlarına karşı tüm dünyada kadınların sokağa döküleceğini düşünürsek onun coşkusunun yansıyacağını düşünüyorum. Kadına yönelik baskının böylesine arttığı bir dönemde elbette orada sokakta olmak gidişata başlı başına bir cevap olacak.” Baytok, dünyadaki kadın grevlerine de ses vermek için sokakta olacaklarını belirtiyor.

Kategoriler

Güncel Türkiye Gündem



Yazar Hakkında

1987 İstanbul doğumlu. Agos web sitesinin editörü; insan hakları, ifade özgürlüğü, çevre hareketleri, güncel politika ve yaşam haberleri yapıyor.