‘My Open Stage’: Sanat için alternatif bir internet sitesi

Konser, opera, bale, tiyatro gibi alanlarda eğitim videoları barındıran internet portalı ‘My Open Stage’ [Açık Sahnem], bir süredir deneme yayınları yapıyor. Klasik Batı Müziği icracısı Erkay Kantar’ın projesi olan ‘My Open Stage’, ‘sınırsız ve engelsiz’ olarak sanatın ortak dilini tüm izleyicilere ulaştırmak için kurulmuş; sanatçının emeğini korumak ve sanatı toplumun her kesimine ulaştırmayı misyon edinmiş. İnternet sitesinin kuruluşunda aktif rol alan müzisyen Herman Artuç ile ‘My Open Stage’ ve çalışmaları üzerine konuştuk.

‘My Open Stage’ nasıl bir ihtiyaçtan doğdu?

İnternet sitesi, Klasik Batı Müziği camiasından arkadaşım Erkay Kantar’ın bir projesi. Çocukları ortaokul seviyesinde konservatuara gidiyorlar. “Çocuklarım artık müzikle uğraşacaklar, kendilerini nasıl tanıtacaklar?” gibi bir soruyla bu projeyi oluşturmuş. Aşçılıkla da ilgileniyor. İnternete pasta yapımı videoları yüklüyor, insanlara internet üzerinden farklı yemekler yapmayı öğretiyordu. Bu projeyi müzik vesilesiyle de yapabileceğimizi konuştuk ve bir araya geldik. Ben zaten uzun zamandır ritimle ilgili videolar hazırlıyordum. Erkay’la aynı amaç için ortak bir noktada buluştuk, yaklaşık 1,5 yıl önce de siteyi açtık.

Böyle bir platform kurmak için önce bir arşiv oluşturmamız lazımdı. Deneme çekimlerine başladık. O Klasik Batı Müziği alanından tanıdığı isimlerle konuştu, ben de tanıdığım müzisyenlerle konuştum; derdimizi anlattık ve birkaç konser çekimi yaptık. Okay Temiz’in Babylon’da verdiği 80. yıl konserini çektik, bir operet çektik, Maral Müzik ve Dans Topluluğu’nun İstanbul’da Tatul Altunyan grubuyla yaptığı gösterinin kaydını yaptık. Site hâlâ arşiv toplama sürecinde, deneme çekimleri sürüyor. Halen içerik yüklüyoruz ama bir yandan da platformu aktive ettik, izlenebiliyor, takip edilebiliyor. Videoları izlemek için siteye üye olmanız yeterli.

Sitenin içeriği sık sık güncelleniyor mu?

Şu anda sitede birçok video var ama çekimlerimiz devam ediyor. Canlı yayın denemelerimiz oldu. İnternet üzerinden konser yayınlarının dünyada örnekleri artmaya başladı, master class eğitim videolarının yer aldığı siteler de hayli fazla ama Türkiye’de bu yeni bir alan, bizde örneğini görmek pek mümkün değil. Biz de o yüzden çok aktif başlatmaktansa içerik yükleyip, bir yandan deneme sürümüyle insanlara ulaşmak istedik. Her geçen gün yeni içerik yüklemeye devam ettik.

Sitenin fikir öncüsünün Erkay Kantar olduğunu söylediniz. Kantar klasik müzikle ilgileniyor ama pastacılıkla ilgili videolar çekiyor. Bu ikisi aynı sitede mi?

O videoları kendi sitesine değil, Boğaziçi Üniversitesi’yle işbirliği yaparak, başka yere yüklemişti. Orada gastronomiyle ilgili eğitim veriyordu. ‘My Open Stage’ tamamen sanat odaklı bir internet sitesi olarak, tüm bunlardan bağımsız bir şekilde kuruldu. Erkay’ın daha önce böyle bir site kurma fikri yoktu. İçerik yüklemesi çok onun alanı değildi, ben orada devreye girdim, konuştuk ve siteyi böyle kurduk.

Canlı yayın ayrı bir alan. Bunun için denemeler yaptık ama şu an için üstesinden gelemediğimiz bir maliyeti var. Elimizdeki imkânlar dahilinde birkaç kayıt yapabildik. Bir süredir konser çekimi yapmıyoruz. Site üzerinden telefonla canlı yayın yapmak için bazı kişilerle görüşmelerimiz oluyor. Telefonu bir aparatla miksere bağlayıp mikserden ses alarak bluetooth aracılığıyla canlı yayın yapabiliyorsunuz. Bunu geliştiren girişimci arkadaşlarla görüşüyoruz; orada ilerleyebilirsek, canlı yayını pratik hale getirebiliriz. Bu yüzden şimdilik durdurduk canlı yayınları. Şu an daha çok eğitim videolarına ağırlık veriyoruz. Benim atölyemde alanında usta müzisyenlerle eğitim videoları çekip yayınlıyoruz.

Bu videolar ücretsiz izlenebiliyor mu?

Siteye ücretsiz üye olabiliyorsunuz. Bazı videolar ücretli, bazıları ücretsiz olarak izlenebiliyor. Amacımız çok düşük meblağlarla kaliteli içerik sunmak, kültür-sanatı gündem yapmak. Asıl hedefimiz, ulaşamayanlara ulaşmak. Bir sanatçıdan ders almak, onun deneyiminden faydalanmak isteyen ancak başka bir şehirde yaşayan insanlara ulaşmayı amaçlıyoruz. Yaşlılar, evinden çıkamayanlar, engelliler veya başka ülkede yaşayıp burada ne olup bittiğine dair bilgi sahibi olmayanlar için çok cazip. Böyle olunca, insanlar, ulaşamadıkları eğitmenle doğrudan iletişim kuruyor ve onlardan ders alıyorlar. Kendimi düşünerek hareket ediyorum. Ben perküsyon çalmayı öğrenirken ustalarla bir an paylaşmayı, onları izlemeyi, onların deneyimlerini dinlemeyi çok isterdim. O anlamda, sitenin zaman içinde çok verimli bir mecraya dönüşeceğini düşünüyorum.

Sitede tiyatroya dair videolar da var...

Evet. “Tiyatro tiyatroda izlenir” gibi bir fikir vardır, doğrudur da. Bu durum konser için de geçerli. Bizim amacımız insanların tiyatroya gitmemesi değil, bilakis, sunduğumuz içerikle, insanları bu yönde teşvik etmek. Kaliteli ses ve görüntü vererek içeriğin izleyiciye düzgün ulaşmasını sağlamak istiyoruz. İnsanlar konserleri veya başka performansları telefonlarıyla kayda alıyorlar. Biz de belli sanat içeriklerini kaliteli olarak, cüzi bir ücret karşılığında sunmak amacındayız. İnternette insanların eline o kadar çok içerik geçiyor ki... Biz alternatif kültür-sanat işlerini gündem oluşturmak için bir araya getiriyoruz. Tiyatrocularla da işbirliği yapıyoruz.

Çocuk tiyatrosu çok önemli. Çocuk tiyatrocularıyla sohbetler yapıyorum, o sohbetlerin videoları sitede mevcut. Örneğin bu sohbetler ücretsiz izlenebiliyor. Sadece enstrüman veya konser yayını değil söz konusu olan; tiyatrocular veya müzisyenler tiyatroyla ilgili, oyunculukla ilgili veya müzikle ilgili bilgiler veriyorlar. Neden çocuk tiyatrosu yapıyorlar, çocuklar neden tiyatroya gitmeli, tiyatrodan neler öğrenecekler gibi konuların konuşulduğu sohbetler bunlar. Bir müzisyenle müziğe nasıl başladığını, geçmişten bugüne hikâyesini konuşuyoruz. Dolayısıyla sitenin içinde küçük bir belgesel çalışmanın varlığından bahsedebiliriz.

Dans videoları da çekmek istiyoruz ama ona dair bir içerik henüz sitede yok. Keza bale...

Bu siteyle, içinde bulunduğumuz dönemin kültür-sanat ortamının arşivini yapmış oluyoruz. 10 yıl sonra bakıldığında, bu dönmede neler nasıl yapılıyormuş, konserler hangi ortamda nasıl veriliyormuş, tüm bunları görülebilecek.

Hangi enstrümanların eğitimleri veriliyor?

Farklı davulcuların, farklı etnik perküsyoncuların kendi deneyimlerini ortaya koyduğu videolar var. Darbuka da, bendir de, erbane de, asma davul da, bateri de var... Gitarda sadece akustik veya klasik değil, bas ve elektrogitar eğitimleri de olacak. Şu an için bir sponsorumuz yok, kendi imkânlarımızla yapıyoruz her şeyi.

‘My Open Stage’in hedefleri neler?

Özel olarak bir alanda internet üzerinde böyle bir yayın yapılmıyor şu an Türkiye’de. Youtube’da birkaç eğitim videosu var ama biz daha kaliteli görüntüyle, kalabalık bir ortam yaratmayıp, izleyicinin, öğretilen şeyi tam olarak alabileceği bir ekran ve ses kalitesi yakalıyoruz ve yelpazeyi genişletiyoruz. Sonraki amacımız canlı yayın imkânı sağlamak. Workshop’ları canlı yayınla izleyiciye aktarabileceğiz, bence bu çok önemli. Müzisyenlerin her yere gidip gelmeleri zor olabiliyor, onlar da böyle mecralar arıyorlar aslında. Sanatçıya gelir sağlayacak şekilde bir işbirliği yapıyoruz sitede. Şu anda deneme sürümü olduğu için izlenme oranları çok yüksek değil, sanatçılar da bunun farkında. Asıl amacımız sanatçılara ufak da olsa bir telif olarak gelir sağlamak. Şu anda maksimum içerikle onları tanıtıyoruz. Zaman içinde izlenme oranları yükselirse maddi bir katkı sunabileceğiz.

Siteyi bir kenara bırakıp kişisel müzikal çalışmalarınıza geçelim. Los Amigos de Herman ve Fungistanbul adlı iki ayrı projeniz var. Bu projeler nasıl gidiyor?

Son zamanlarda ağırlıklı olarak site üzerine çalışıyorum, vaktimin büyük bir kısmını alıyor ama bahsettiğiniz iki proje de devam ediyor. Los Amigos de Herman için Bilgi Üniversitesi’nde klipler çektik, yeni yayınlandı. Uzun zaman sonra iyi bir klibimiz oldu. Yeni sezonda konserler olacak. Ekip altı kişiden oluştuğu ve herkes başka yerlerde de çaldığı için yeni yeni toparlanıyoruz. Alternatif bir iş yapıyoruz, çok sık çalabildiğimiz, her yerde konser verebildiğimiz bir müzik değil bizimki. Ama yeni sezonda toparlanabildiğimiz kadar konserler yapacağız.

Bir diğer proje de Fungistanbul. Onun da yeni bir teklisi çıktı. Müzik yayıncılığı yapan www.cdbaby.com diye bir internet sitesi var. Bu sefer albümü CD formatında basmayacağız, parçaları kaydettikçe tekli olarak o site üzerinden dinleyiciyle buluşturmayı hedefliyoruz. O site, şarkıları iTunes, Spotify gibi tüm dinleme platformlarına yayıyor. Konser mekânı bulmak zor, o konuda sıkıntı yaşıyoruz ama yine fırsat buldukça Fungistanbul’la da sahne alacağız, yani proje bitmiş değil.



Yazar Hakkında

1990 İstanbul doğumlu. Kültür sanat, müzik, insan hakları ve güncel politika haberleri yapıyor.