Patrikhane fotoğrafçısı Nikos Manginas hayatını kaybetti

İstanbul Ekümenik Patrikhanesi fotoğrafçısı ve gazeteci Nikolaos (Nikos) Manginas kalp rahatsızlığı sonucu 68 yaşında hayatını kaybetti.

Manginas, titizliği ve nezaketi ile de Patrikhane’nin en renkli ve yardımsever kişilerinden biri olarak biliniyor. Manginas Patrik Bartholomeos'un da yakınındaki isimlerden biriydi. 

Yakın zamanda koronavirüs atlatan Nikos Manginas, kalp rahatsızlıkları yaşamaya başlamıştı. Manginas için 13 Nisan Salı günü Şişli Rum  Mezarlığı'nda saat 12.00'de bir cenaze töreni düzenlenecek.

Ailesi Tarabyalı olan, kendisi Beyoğlu'nda yetişip büyüyen Manginas, dedesi Çanakkale’de şehit olan bir Rum dedenin torunu olarak dünyaya geldi. Dedesinin adı verilen Manginas, İstanbul Zoğrafyon Lisesi’dan mezun olduktan sonra yüksek öğrenim için Atina’ya yerleşti.

Daha sonra Tekrar İstanbul’a dönen ve Patrikhane’de fotoğrafçı olarak görev yapan Manginas Patrik Bartholomeos’u tem resmi program ve ziyaretlerinde takip etti. Yakın dostlarından Laki Vingas, Manginas'ı "Kilise hayatının Ara Güler'i" olarak tanımladı. Manginas toplam 3 Ekünemik Patrik döneminde Patrikhane'de görev yaptı. 

22 Mart 2015’te kapanan Radikal gazetesinden Serdar Korucu’ya konuşan Nikos Manginas hayatı ve deneyimleri ile ilgili çarpıcı bilgiler vermişti.

O söyleşiden bölümler şöyle:

Dedemin şehit kimliği ailemizde her zaman iftihar sebebiydi. Evde de okulda da duyuyordum. Büyükada Rum Yetimhanesi’nde 10 yıl kadar öğretmenlik ve müdürlük yapan annem daha sonra benim de okuduğum Taksim’deki Aya Triada Okulu’nda görev yaptı. Öğretmenliği sırasında müfettiş geldiğinde “Ben şehit çocuğuyum” diyordu. Bu süreçte de hep şehit babasının hatırasını yaşattı.

Dedenizin geçmişiyle ilgili bilgileriniz neler?

Dedem Nikola Nikolaidis, Bursa’nın Mudanya İlçesi’ne bağlı Trilye’nin tarihi Rum yerleşimi Siği köyünde doğmuş. O köyün de adı Türkçeleştirilmiş, bugün Kumyaka diyorlar. Dedem gençliğinde İstanbul’a gelmiş. Sirkeci’de bir oteli varmış. Bildiğiniz gibi o zamanlar orası Şark Ekspresi, Orient Express’in son durağı olduğundan cazibe merkeziydi.

Ve sonrasında savaşa gidiyor.

Evet. Annem İstanbul’da doğuyor. 3 yaşında da babası savaşta şehit olduğu için öksüz kalıyor. Babasını sadece fotoğraflarda görüyor. Tabi bu büyük bir eksiklik. Fakat taşıdığı yüke rağmen her zaman babasının şehit olmasından iftiharla söz etti. Ben de gurur duyuyorum. Dedemin şehit hatırasını taşımaktan onur duyuyorum.

Siz aynı zamanda şehit dedenizin adını da taşıyorsunuz değil mi?

Evet. Rumlarda çocuklara aile büyüklerinin isminin verilmesi adettendir. Bana da şehit dedemin ismi verilmiş.

Bugün anavatanınıza dönmüş olsanız da Yunanistan vatandaşısınız. O süreç nasıl gelişti?

Eğitim için Atina’ya gitmiştim. Yıl 1974. 10 sene orada kaldım. Karışık yıllardı. Askerliğimi yapmak için geri dönemeyince vatandaşlığım silindi.

(Söyleşinin tamamı için: Rum şehidin torunu: Mehmet'in adı var Niko neden olmasın? )

Kategoriler

Toplum