Ani'deki tarihi cami ibadete açılıyor

Gazeteci iİsmail Saymaz, Ani harabelerindeki tarihi Ebu'l Manuçehr Camiin ibadete açılacağını yazdı. Saymaz'ın konuştuğu uzman tarihi eserin ibadete açılmasını mahzurlu buluyor.

İsmail Saymaz Halk tv'nin internet sitesinde yayınlanan yazısında şu ifadelere yer verdi:

"Ermeni Krallığı'nın başkentiyken, Bizans'ın, Gürcülerin, Selçukluların, Moğulların ve Zakaritlerin eline geçmiş. Her medeniyetten izler taşıyor. Katedraller, ateşgede tapınağı, hamamlar, Selçuklu kervansarayı ve iki cami...

Biri, Ebu'l Muammeran Camisi.

Yalnızca minaresinden sütun parçaları kalmış.

Diğeri, Ebu'l Manuçehr Camisi.

Ani'nin Selçuklular tarafından fethedilmesinden sonra 1072'de Ebu’l Manuçehr Bey tarafından yaptırılmış. Anadolu’daki ilk Türk camisi olarak biliniyor.

Türkiye ile Ermenistan'ı ayıran Arpaçay nehrine bakan uçurumda ha göçtü, ha göçecek şekilde duran Ebu'l Manuçehr Camisi, gözlerinize inanamayacaksınız ancak ibadete açılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Serhat Kalkınma Ajansı arasında imzalanan protokol doğrultusunda cami, Kars Müftülüğü'ne devredildi.

(...)

İlk ezan 3 Ağustos günü okundu.

Şimdilik namaz kılınmıyor.

Çünkü Diyanet İşleri Başkanlığı'nın protokolü onaylaması, imam ataması bekleniyor."

Saymaz yazısında şu değerlendirmede bulunuyor:

"Kars Valisi Tuncer Türker Öksüz, şöyle diyor:

"Oraya gelen ziyaretçiler cami ihtiyacı olduğunu belirtiyordu. Hem gezenler kullanır, hem bölgedeki insanlar ve görevliler... Asıl amaç, Anadolu'daki ilk Türk camisini ihya etmek."

Turistin Ani'ye namaz kılmak için geleceğini veya ören yerini ziyaret ederken camiye ihtiyaç duydukları gerekçesini inandırıcı bulmuyorum. Ani'nin bitişiğindeki Ocaklı Köyü'nün camisi var.
 Görevliler de bu köyün insanları... İsteyen köy camisinde namaz kılabilir. Kaldı ki mevcut yapıda abdest almak için şadırvan ve bir tuvalet bulunmuyor. Yetkililer böyle bir ek bina yapmayı düşünmediklerini söylüyor."

İsmail Saymaz yazısında bir uzmanın görüşüne de başvurmuş. Saymaz bu görüşmeyi şu sözlerle anlatıyor:

"Ani'de 2012 yılından 2019'a kadar kazı çalışmasını yöneten ve ören yerinin UNESCO Dünya İnsanlık Mirası listesine girmesini sağlayan Pamukkale Üniversitesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Fahriye Bayram ile Ebu'l Manuçehr Camisi'nin ibadete açılmasını konuştuk.

Camiye cam ve demir kapı yapılmış, minaresine hoparlör çekilmiş, içine ahsap döşeme konup halı serilmiş.

-İnanmıyorum!

Böyle bir çalışma mümkün mü?

-Mümkün değil. Kazı başkanlığım döneminde orasının ibadete açılmaması için çok uğraştım. Orası fazla ziyaretçi alabilecek durumda değil. Temelde boşluklar var, taşlar boşalmış. Çatı örtüsü uygun değil. Biliyorsunuz, bu dönemin bu ibadet yerlerini halka açmak gibi tutkuları var.

Sizin döneminizde böyle bir talep geldi mi?

-O zamandan beri söyleniyordu, "Ziyarete açacağız" diye. Neden açılmaması gerektiği konusunda raporlar hazırlamıştık.

Ne gerekçe gösterildi?

-"Bu, Anadolu'nun ilk Türk camisi. O yüzden ibadete açmak istiyoruz."

Ziyaret için mi uygun değil, ibadet için mi?

-İkisi için de. İbadetin zaten hiç olamayacağını söylemiştik. O zaman ertelediler. Anladığım kadarıyla araştırma yapılmadan uygulamaya geçmişler.

İmam atanması bekleniyor.

-Hedefleri bu zaten.

Arkeolojik alan etkilenir mi?

-Temel boşlukları düzgün şekilde onarılmadan, alttan su alma problemi çözümlenmeden... Müze haline çevirmek için kemerlerinin içi doldurulmuş, o ayrıca bir yük veriyor yapıya; onların kaldırılması, örtü sisteminin onarılması gerekiyor. Ciddi onarımdan sonra olabilirdi. Şu koşullarda ibadete açılması uygun değil.

Sonucu ne olur?

-Temeldeki boşluk giderek büyüyecek. Yapı uçurum kenarında. Oradan kayıp gidecek.

Binaya elektrik çekilmiş. Bunun etkisi olur mu?

-Kabloda elektrik kaçağı olsa... Olmayacak şeyler değil. Sürekli yağış alan yer. Yapı için yazık olmuş. Başka bir şey diyemiyorum.

Arkeolojik alanda ibadet yeri gördünüz mü?

Hayır, görmedim. Küçük bir mescit olabilir. Ama bu şekilde problemli yapının ibadete açıldığını görmedim. Kaldı ki köyde koskocaman cami var.

Ebu'l Menuçehr'in ve Ani'nin önemi nedir?

-Anadolu'daki ilk Türk camisi. Minaresi Anadolu'nun sayılı minarelerinden. Sekizgen minareler Orta Asya geleneğidir, Karahanlılardan geçen. Ani'nin kendisi bir kültür mozaiği. Ermeni başkenti olmuş olmasının ötesinde o kadar çok kültürün izleri var ki. Sonra Bizans'ın eline geçiyor, sonra Gürcülerin, Selçukluların, Moğolların ve Zakaritlerin. Ticaret kenti olduğu için İpek Yolu üzerinde. Dönemin metropolü. Bütün bu kalıntıları görmek mümkün. Bu açıdan özel bir kent, Ani. Çok üzgünüm hakikaten."

Kategoriler

Güncel