GÜLYAR AKKAYA
Gavur Mahallesi ilk okuduğum kitaplardan biriydi, küçük bir çocukken babam bu şehirde bizden başka yaşayan, ''Bu topraklara kök salan'' başka halklar olduğunu da öğrenmemiz için Margosyan'ın kitaplarını almış, bir de Margosyan'a imzalatmış getirmişti. O günkü heyecanımı ve mutluluğumu anlatamam. Gavur Mahallesi’ni okuduktan sonra ne zaman Xançepek'e gitsem hep Margosyan'ı düşündüm, onun çocukluğunu, yaşadıklarını... Margosyan benim çocukluk arkadaşımmış... Ölüm haberini ilk aldığımda herkes gibi inanmak istemedim, boğazıma bir yumru oturdu ama ne yukarı çıktı ne de aşağı indi.. Onu 3 yıl önce bir kitap fuarında görmüştüm, kardeşimle uzaktan izlemiştik, hemşehrimizi, çocukluk arkadaşımızı... Gidip sarılmak istemiştim ama utanarak vazgeçmiştim, şimdi çok pişmanım, keşke o gün ona sarılsaymışım...