“Savaş karşıtı olmak Azerbaycan toplumuna da karşı olmak demek”

Azerbaycan’da Demokrasi 1918 Hareketi Başkanı Ahmad Mammadli, 20 Eylül’de sivil polis tarafından kaçırılarak Bakü'de bir bölge mahkemesi tarafından 30 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mammadli, Anayasa’nın 535/1 maddesi uyarınca ‘polis veya askerin yasal gerekliliklerine kasten itaat etmemekten’ suçlu bulundu.

Hem Mammadli hem de Demokrasi 18 (D-18) Hareketi, Azerbaycan ile Ermenistan arasında geçen hafta çıkan üç günlük çatışma konusunda Azerbaycan hükümetini açıkça eleştirdi. 19 Eylül’de Mammadli, “Size baskı yapan, tüm temel haklarınızı elinizden alan, ülkeyi bir şirkete dönüştüren hükümdarı savunmayın. Siz onu ne kadar çok savunursanız, o sizi o kadar çok ezer. İlham Aliyev, eli kana bulaşmış bir diktatördür. Bunu anlamak bizim için zor olmamalı” şeklinde bir tweet atmıştı. 15 Eylül’de ise Twitter hesabından ‘İlham Aliyev'in sadece Azerbaycan halkına değil, Ermeni halkına karşı da işlediği suçların hesabını uluslararası mahkemelerde mutlaka vereceğini’ yazmış “Demokratik Azerbaycan’ın ilk görevi, halkları birbirine düşman edenleri cezalandırmak olacaktır” demişti.

Siyasi görüşlerinden dolayı Azerbaycan dışında yaşayan anarşist Rico* (24), Ahmad Mammadli’nin sokaktan kaçırılıp 30 gün hapsedilmesiyle ilgili Agos’un sorularını yanıtladı.

Mammadli’nin Bakü’de sokaktan kaçırılarak gözaltına alındığı ve 30 günlük hapis cezasına çarptırıldığı haberleri yayıldı. Bu durum nasıl, ne zaman ortaya çıktı? Nasıl öğrendiniz?

20 Eylül’de saat 13.00 civarında Bakü’nün merkezi sokaklarının biri olan İslam Seferli sokağında birkaç sivil polis, o sokaktan geçmekte olan Ahmad Mammadli ve arkadaşına saldırmış, Mammadli’yi ‘77-CZ-439’ plakalı araca zorla bindirerek belli olmayan bir yöne doğru götürmüş. Mammadli son anda telefonunu yanında olan arkadaşına vermeyi başarmış. Tüm bunları, olayların yaşanmasının ardından bir arkadaşım vasıtasıyla öğrendim. Devamında Twitter üzerinden paylaşımlar yapılmaya başlandı.

“Azerbaycan’da polis aktivistleri genellikle bu şekilde ve çoğu zaman aynı maddeyle 30 ve 15 günlük tutuklulukla, hapiste “eğitmeye” çalışıyor.”

Savaş karşıtı aktivist Mammadli, hangi paylaşımından dolayı kaçırılıp gözaltına alındı?

Mammadli savaş karşıtı olmasının yanı sıra, D-18 Hareketi’nin başkanlığını yapıyor. Mammadli’nin D-18’in başına geçmesiyle, hareket farklı bir yön almaya başladı. Hareketi, Azerbaycan’da görmeye pek alışkın olmadığımız ideoloji ve değerleri açık olan düşünceye sahip bir harekete çevrimeyi başardı. Mammadli ve D-18 artık belirli konularda; kadın hakları, LGBTİQ+ hakları, komşularımızla ilişkiler ve özellikle Ermenistan ile olan savaşla ilgili pozisyonlarını açıkça belirtiyorlar. Özellikle Mammadli’nin İlham Aliyev’e karşı attığı tweetler ve konuşmaları, son savaş dönemi de dahil olmakla bölgede barış çağrıları yapması onu daha da açık hedef haline getirdi.  Attığı son tweetlerin polis için bardağı taşıran son damla olduğunu söyleyebiliriz, çünkü üzerinden çok geçmeden sokak ortasında sivil polisler tarafından kaçırıldı. Alışık olduğumuz şekilde, kimsenin haberi olmadan, aynı gün mahkemeye çıkarılıp hakkında Anayasa’nın 535/1 maddesinden 30 günlük tutukluluğuna karar verildi. Azerbaycan’da polis, aktivistleri genellikle bu şekilde ve çoğu zaman aynı maddeyle 15 ve 30 günlük tutuklulukla, hapiste ‘eğitmeye’ çalışıyor.

Günümüzde Azerbaycan'da savaş karşıtı konuşmak ne tür tehlikelere yol açabilir?

İkinci Karabağ Savaşı olarak adlandırdığımız dönemde birçok savaş karşıtı aktivist Devlet Güvenlik Hizmeti (DTX) tarafından çağrılmış, bir nevi ‘akıllarını başlarına almaları’ söylenmişti. Hatta bu sebeple birkaç kişi ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı. Azerbaycan’da muhalif görüş, devlet tarafından kontrol altına alınmaya ve baskı altında tutulmaya çalışılıyor. Savaş karşıtı olmak ise biraz daha farklı, çünkü uzun yıllar boyunca Aliyev hükümetinin yaptığı savaş propagandası, karşı tarafı şeytanlaştırma politikası ve ardından gelen savaş ‘zaferi’ Azerbaycan halkının bu konuda aynı fikirde buluşmasını sağladı. Yani savaş karşıtı olmak bir nevi Azerbaycan toplumuna da karşı olmak anlamına geliyor. Bu nedenle baskılar ve tehditler yalnızca hükümetten değil, aynı zamanda halktan da geliyor. Aliyev iktidarı durumu çok iyi bildiği için, bunu aktivistlere ve siyasetçilere karşı çok fazla kullanıyor. Geçtiğimiz günlerde savaşın durdurulmasını talep eden aktivistlere karşı Yeni Azerbaycan Partisi (YAP) Gençlik Kolları tarafından başlatılan ‘kampanya’ da bunu kanıtlar nitelikte. Kampanya kapsamında sosyal medya üzerinden #xainitani (haini tanı) hashtagi ile savaş karşıtlarının fotoğrafları paylaşıldı ve onlara karşı sosyal medya linçi başlatıldı.

*Görüşmeci, güvenlik sebeplerinden dolayı mahlas kullanmayı tercih etmiştir.




Yazar Hakkında