"Bize düşman gibi bakılmayan bir ülkede yaşamak istiyoruz”

Türkiye 14 Mayıs’ta, yani bu Pazar sandık başına gidiyor. AKP’nin 2002’de iktidara gelmesinden bu yana geçen 20 yılda oy verme yaşına gelen yaklaşık 5,2 milyon kişi seçim günü ilk kez söz sahibi olacak. Bu hafta ilk kez oy kullanacak azınlık toplumlarından gençlere mikrofon uzattık, hangi beklentilerle ya da umutlarla sandığa gideceklerini sorduk. Aldığımız yanıtlara bakılırsa azınlık toplumlarından gençler, düşman gibi görülmedikleri, ayrımcı, ötekileştirici dilin artık terkedildiği bir Türkiye’yi hayal ederek sandığa gidecekler. Gençler isimlerini açık bir şekilde kullanmamayı tercih ettiler.

“Avrupa'daki gibi rahat bir şekilde yaşamak istiyoruz”

P.B. 18 yaşında, Süryani, Erkek 

Türkiye'de Hristiyanlara daha çok önem verilen, kimsenin bizim hakkımızda kötü düşünmediği, bizlere birer düşmanmış gibi bakılmadığı Avrupa'daki gibi rahat bir şekilde yaşamak istiyoruz. Bu dileğimiz, ülkemizin demokratik ve laik yapısına uygun bir taleptir. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız ve anayasal haklarımızı kullanmak istiyoruz. Hristiyanlık, Türkiye'nin tarihi ve kültürel mirasının bir parçasıdır. Bizler, bu mirası korumak ve geliştirmek için çalışıyoruz. Bizlere karşı önyargı, ayrımcılık ve şiddet uygulayanlar, hem insan haklarını hem de Türkiye'nin çıkarlarını ihlal ediyorlar. Bizler, barışçıl ve saygılı bir şekilde diğer inanç gruplarıyla bir arada yaşamak istiyoruz. Bu konuda devletin ve toplumun desteğini bekliyoruz.

"Umarım gelecek nesiller kimliklerini saklamak zorunda kalmaz"

Ç.A. 18 yaşında, Yahudi, Kadın

Benim beklentilerim çoğunlukla özgürlükle alakalı. Bir seçimle değişecek bir şey olmadığını biliyorum ama doğru yolda bir adım bence. Ülkenin şu anki haliyle insanlar gerçek benliklerini özgürce ifade edemiyorlar ve kendi kararlarını veremiyorlar. Umarım dediğim gibi bu seçim doğru yola girebilmemizin başlangıcıdır ve umarım gelecek nesiller kendi kimliklerini saklamak zorunda kalmazlar.

“Türkiye için güzel günler gelecek”

K.S. 21 yaşında, Süryani, Kadın

Geleceğe dair ben çok umutluyum, bu seçimde beklenen değişimin olacağını inanıyorum. Gelecek olan iktidar ne olursa olsun eskisi olmadığı sürece mutlak otorite bozulacağı için Türkiye için güzel günler gelecek.

“Ayrımcı olmayan bir liderin ülkemizi yönetmesini umuyoruz”

H.Ö. 20 yaşında, Rum, Erkek

Belirli bir beklentiniz olabilmesi için o potansiyelde adaylarınız olması gerekir o sebepledir ki beklenti demek yerine ‘umut ediyorum’ demeyi daha uygun görüyorum. Kanaatimce en elzem olan toplumun kutuplaştırılmasına son verecek, refah seviyesini artıracak ve insan haklarını temel alacak bir hükümetin ve liderinin ülkemizi yönetmesi olacaktır. Mühim olan ülkemizin genelinin aynı refah ve özgürlükler seviyesine erişmesidir ve bunun dil, din mezhep ve ırk ayırt etmeksizin uygulanmasıdır. Bu da sadece ayrıştırılmamış bir toplum ile mümkün olacaktır. Toplumun değerlerine, esaslarına uygun hareket edecek ve birleştirici politikalar uygulayacak bir lider ülkemizin potansiyelini meydana çıkartacaktır. Dış politika ve devletlerarası ilişkilerin esas alındığı, daha ılımlı politikaların izlendiği, sanatın ve felsefenin önemsendiği ve dikkate alındığı, hep birlikte oluşan gücün hiçbir ayrım göstermeksizin hep birlikte önemsenmesinin gerektiğinin anlaşıldığı bir dönem umut ediyorum.

“Umuyorum ki tekrar güneş açacak”

H.M. 21 yaşında, Ermeni, Kadın

Yeni jenerasyondan biri olarak ilk defa oy kullanacağım için birçok insanla aynı heyecana sahibim. Ve açıkçası heyecanım kadar bir o kadar da korku doluyum. Ülkemizin, biz gençlerin kaderini önemli derecede etkileyecek bir seçim olacak. Umuyorum ki tekrar güneşler, gökkuşakları açacak...

“İlk defa sesimi duyan birileri olacak”

M.K. 21 yaşında, Ermeni, Kadın

İlk defa seçimlerde oy kullanacağım için mutluyum. Sanki ilk defa sesimi duyan birileri olacak. Biz gençlerin sorunları çok ve kapsamlı ama yine de ümitliyim.  Her şey çok güzel olacak

“Daha iyi temsil edilmek isterdim”

J.G. 21 yaşında, Ermeni, Kadın

İlk defa oy kullanmanın verdiği çocuksu bir heyecan var aslında çünkü artık kendi geleceğimizi kendi oylarımız belirleyecek. Büyüklerin verdiği oylarla onları suçlamanın ötesinde,  bu kendi oyumuz olacak, sorumluluğumuz çok yüksek, gençler olarak. Bunun yanında bir temsiliyet krizi içerisindeyiz. Evet çoğumuz genel başlıklarda ortak bir paydada buluşuyoruz, fakat yine de bu kritik süreçte hem genç olarak hem Ermeni hem de kadın olarak daha iyi temsil edilmek isterdim. İklim krizi, kapsayıcı eğitim, sosyal ve kültürel alanlar seçim propagandalarında sadece birer küçük başlık. Şu anki oyumu insanlık haklarım için kullanacağım. Bu durum da geleceğe bakışımı kısıtlıyor benim.  Çünkü temel haklar ve gelişim için kullanacağım bu oydan aslında daha fazla şey umut ediyorum. Özgürlük ve adalet bunların başında geliyor. Umarım bu ilk süreçte ilerleme kaydedilir ve biz ikinci oyumuzu kullanırken Ermeni, kadın, Hıristiyan, öğrenci kimliklerim için vaatler beklerim ve özel olan her birey için kapsayıcı bir Türkiye olur. Ama bunlardan önce şu an ekonomik ve sosyal gelişme için oy kullanacağım. Umarım herkes bu bilinçtedir ve ülkede kalkınma ve değişim olabilmesi için oy kullanır.

“Nefret dilinden uzak bir aday”

N.E. 22 yaşında, Ermeni, Erkek

2023 seçimleriyle birlikte birçok genç ilk defa oy kullanacak. Ben de bu grubun içinde bulunan milyonlarca gençten bir tanesiyim. Gerek ülkeye gerek cemaate en yararlı partiyi ve adayı seçmek için bütün adayların vaatlerinin dikkatlice değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Azınlık haklarına değer veren, işinin ehli çalışma arkadaşlarıyla yola çıkan, nefret dilini gerek siyasi gerek günlük konuşmalarından arındırmış, dogmatik düşüncelerden uzak, liberal, demokrat bir adaya ilk oyumu vermek bana daha cazip geliyor.

Kategoriler

Toplum Güncel


Yazar Hakkında

1992 İstanbul doğumlu. Agos Gazetesi Toplum Editörü. Ermeni toplumu gündemi, sosyal etkinlikleri ve yaşamı üzerine haberler yapıyor.