Mesai ve okul saatlerinin Cuma namazına göre düzenlenmesinin gündemde olduğu, Diyanet başkanının ve Yargıtay başkanının resmî törenlerde cumhurbaşkanıyla el açıp dua ettiği Türkiye’de, Lozan imzalandığında 130.000 kişi olan ve bugün 2.000 kalmış Türkiyeli Rumların dinsel tören için izin istemek zorunda olmaları ilginç. Şimdi dikkat: Bu gelişmeleri pek sıradan kılacak bir gelişme var. Eğer Sümela’da dinsel tören bir gün yasaklanırsa, bu ülkenin bir vatandaşı olarak Patrik idare mahkemesine başvurabilir. Eğer böyle bir düşüncesi varsa elini çabuk tutmasını tavsiye ederim. Çünkü hukuk okumuş Makedonya mezunları geliyor!
Sümela Manastırı olayı, bazı İslamcılar ile bazı ulusalcıların (hadi, “bazı” diyelim de hepsi alınmasın) Türkiyeli Rumlar deyince koalisyona girmeleri durumunu ortaya çıkardı.
15 Ağustos, dünya Hristiyanlarının yaklaşık 1.500 yıldır kutladığı, Meryem Ana’nın göğe yükseliş günü. Türkiyeli Rumlar da Sümela Manastırında ayin yaparak kutluyor; AKP’nin demokrasi fotoğrafı verdiği ilk döneminin ucuna rastlayan 2010 yılından beri, izin alarak.
Mesai ve okul saatlerinin Cuma namazına göre düzenlenmesinin gündemde olduğu, Diyanet başkanının ve Yargıtay başkanının resmî törenlerde cumhurbaşkanıyla el açıp dua ettiği Türkiye’de, Lozan imzalandığında 130.000 kişi olan ve bugün 2.000 kalmış Türkiyeli Rumların dinsel tören için izin istemek zorunda olmaları ilginç. Ama onların Müslüman olmadıkları hatırlandığında mesele açıklık kazanıyor.
***
Sıkı bir kampanya başlatıldı. Son seçimlerde Cumhur İttifakına İslamcı niteliğiyle katılan Yeniden Refah Partisinin (YRP) İstanbul Milletvekili Doğan Bekin bir basın toplantısı yaptı ve ayinin yasaklanmasını istedi:
"Bu 15 Ağustos ayin gününün, Trabzon'un Fatih tarafından fethinin 562. yıldönümüne denk gelmesi tesadüf değildir. Patriğin ekümenik sıfatını kullanmaya çalışması, başta Lozan Antlaşması olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına aykırı bir uygulamadır" .
Tabii, tarih ve belge okumuş insanların aklına bazı şeyler takılabilirdi. Mesela:
1) 1461 tarihindeki Trabzon fethinin, bu göğe yükselme olayından yaklaşık 1460 yıl sonra vuku bulmuş olduğu; 2) Lozan metninde tek kelimeyle geçmeyen Patrikhane’nin Lozan’ın hangi maddesine aykırı olduğu; 3) Patrik’in doğum yeri İmroz (+ Bozcaada) hakkında Lozan Md. 14’te “(…) yerel unsurlardan kurulu bir özel yönetim örgütünden yararlanacaktır. Bu adalarda düzenin korunması, (…) bu örgütün emrinde bulunan bir polis kuvvetince sağlanacaktır” diye yazıyor olduğu; 4) Bu yerel özerkliğin Lozan’ın imzasından yaklaşık dört yıl sonra, 27.06.1927 tarih ve 1151 sayılı kanunla kaldırıldığı ve bu kaldırmanın Lozan’ın ihlali olup olmadığı; 5) 20.11.2020 tarihli ve T.C. Cumhurbaşkanlığı antetli davet mektubunun “Sayın Ekümenik Patrik Bartholomeos” diye başladığı. Fotokopisi, E. Macar’ın İmroz’dan İstanbul’a Patrik Bartholomeos kitabının 69. sayfasında var.
İslamcı YRP yalnız kalmadı. Milliyetçi İYİP Sözcüsü Kürşad Zorlu tamamen aynı mealde bir açıklama yaparak ayin izninin iptalini istedi . Normaldi; MHP’den ayrılarak kurulan bu parti MHP kadar milliyetçi ve MHP’den daha İslamcı olduğu için, aslını inkar etmemiş oluyordu.
Yine ardından Ümit Özdağ’ın ulusalcı Zafer Partisi aynı mealde bir açıklama yaparak, “Bu ayinlerin artık durdurulmasını bir milli güvenlik meselesi olarak görmekteyiz” dedi .
***
Fakat asıl önemlisi, Mayıs 2020’de pasif göreve alınınca istifa eden Tümamiral Cihat Yaycı’nın söyledikleri. Kendisi, Mavi Vatan doktrininin ve 350’den fazla kriterli uygulamasıyla yaklaşık 4.000 personelin Deniz Kuvvetleri Komutanlığından atılmasını sağlayan Fetömetre’nin mimarı olarak tanınıyor.
Yeni Akit’te ayrıntılı biçimde verilen açıklamada, Sümela’daki ayine “Hele hele Fatih Sultan Mehmet Han’ın Trabzon’u fethettiği 15 Ağustos gününde asla!!!" izin verilemeyeceğini söylüyor. Bu ayinin amacını, "Trabzon’un fetih tarihini unutturmak, en azından gölgelemek ve böylece buralarının aslında Yunan toprağı olduğu propagandasını yaparak Megali İdea emellerine hizmet etmek" olarak yorumluyor .
***
Olayın diğer yanına bakarsak, Patrik Bartholomeos şöyle diyor: “Sümela’daki ayinin tadını çıkarmamıza izin vermiyorlar. Bunlar öyle basit şeyler ki. Kendi inancımıza göre, dinimize göre, birkaç saatliğine gidip dua edeceğiz ve evlerimize döneceğimiz. Bir gün bile değil, sadece birkaç saatliğine.”
2010’da ilk ayine izin verildiği sırada Kültür ve Turizm Bakanı olan Ertuğrul Günay, DW Türkçe'ye demeç veriyor: "Egemen devletimiz var. Geride bıraktığımız imparatorluklarımız var. Bir ibadet merkezinde insanlar yılda bir gün ibadet yapınca Türkiye'nin inancı mı sarsılır?"
Patrik, E. Günay’ın Demre’deki evine bu ilk izin için teşekküre gelmiş o zaman. Eşi Gülten Günay Patrik’e şöyle demiş: “Kendi ibadethanenizde, yılda bir gün izne teşekkür etmek ihtiyacı hissediyorsunuz. Bu bizim için bir mahcubiyet nedeni.” Patrik asıl teşekkürlerini bu cevap üzerine sunuyor.
***
Şimdi dikkat: Bu gelişmeleri pek sıradan kılacak bir gelişme var.
Eğer Sümela’da dinsel tören bir gün yasaklanırsa, bu ülkenin bir vatandaşı olarak Patrik (Gayrimüslimler devletle pek sürtüşmek istemez ama) idare mahkemesine başvurabilir. Eğer böyle bir düşüncesi varsa elini çabuk tutmasını tavsiye ederim. Çünkü hukuk okumuş Makedonya mezunları geliyor!
Konuyu ilk yazan, Eylül 2020’de Duvar’dan gazeteci Serdar Alan . Özetle şöyle diyor:
Üsküp Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından 2006’da Kuzey Makedonya’da kurulan Uluslararası Balkan Üniversitesi (IBU) hukuk fakültesi var. YÖK’ten 2017’de denklik alıyor.
Yöneticileri tanıdık: Mütevelli Heyeti Onursal Üyesi, (Şubat 2019-Haziran 2023 arasında iki kez TBMM başkanlığı yapan) Prof. Dr. Mustafa Şentop. Onun vekili, Halkbank Yönetim Kurulu Başkanı Recep Süleyman Özdil. Mütevelli heyeti başkan yardımcıları Cevahir Holding Yönetim Kurulu Üyesi Eser Cevahir ve İstanbul Bayrampaşa Belediye Meclis Üyesi Ahmet Tüfekçi. Üniversitenin rektörü Prof. Dr. Mehmet Dursun Erdem.
Bu fakülte "Kayıtta herhangi bir şart aramıyoruz. Lise diploması ve gerekli evrakları tamamladıktan sonra kayıt olabilirsiniz” diyor. Üniversitenin sitesinde paylaşılan öğrenim ücretlerine göre yıllık 29.500 TL ya da 4.500 Euro ödemek yeterli.
***
Olaydan bahseden bir diğer gazeteci ise Serdar Akinan. Erişimi yasaklanmış ve ancak VPN’yle girilebilen Nisan 2023 tarihli videosunda “Size bomba bir hikaye anlatayım. Ben duydum inanamadım” diye başlayarak anlattıkları da yukarıdakinin çok benzeri. İlaveten söylediği şu:
“Parayı veren AKP’lilerin çocukları fakülteyi bitirerek Türkiye’de hâkim ve savcı yapılıyor. Bir tanıdığım kız var orada eğitim gören. ‘İki yıl sonra mezun olacağım ve atanacağım mahkeme de belli’ dedi, diyor.”
***
İyi ki Google Amca var. İnternete girdim, üniversitenin verdiği ilanları okudum. Mezunların Türkiye’de atanacağı mahkemenin bile belli olduğu dışında yukarıdaki tüm bilgiler aynen doğru. İlan şöyle, aynen (imla hatasını düzeltmeden) vereyim:
“Sınavsız Dilediğin Bölümde Üniversite! Hemde Türkçe Eğitim ve Yök Denkliği ile.. Makedonya’nın İlk Türk ve Türkçe eğitim veren üniversitesi Türkiye’nin gençlerine kapılarını açıyor.. Bilgi ve Detaylar İçin Ara: 0 546 245 75 17 / 0546 245 75 18” Merkez ofis İzmir dışında İstanbul, Ankara, Denizli ve Gaziantep şubeleri de varmış.
Üniversitenin verdiği öğrenci alım ilanlarını da okudum. “Makedonya’da Sınavsız Hukuk Fakültesi” başlıklı ilanda şöyle yazıyor:
“Türk öğrencilerin Makedonya’da hukuk eğitimi alması için üniversite sınav sonucuna sahip olmaları gerekmemektedir. ÖSYM tercihi ile Makedonya’da hukuk fakültesi kazanan öğrencilerin %50 oranında burs alma şansları bulunmaktadır. Makedonya üniversitelerinin YÖK denkliği ve tanınırlığı bulunmaktadır.”
***
Ben bilemedim bu nasıl iştir. Ama bildiğim bişey varsa, zaten 2017 anayasa değişikliğinden sonra Hakim ve Savcılar Kurulu (HSK) vasıtasıyla yargıyı büyük ölçüde biat ettiren Tek Adam Yönetimi bu Makedonya olayını çok iyi değerlendirebilir.
Onun için diyorum, Patrik Bartholomeos dava açacaksa elini çabuk tutsun.