Mıhitaryan, Papaz Evleri, seçimler… Sorular, sorular...

Ermeni toplumu olarak çalkantılı bir haftayı geride bıraktık. Öyle görünüyor ki bu tablo devam edecek. Yaşadıklarımız tüm toplum üyelerinin zihinlerinde soru işaretleri yaratmış durumda.

Pangaltı Mıhitaryan’da lise ve ortaokul bölümü müdürlerinin sözleşmelerinin yenilenmeyeceği yönünde yönetimin aldığı karar, büyük tartışma yarattı. Öğrenciler ve veliler tepkili. Yönetim ise ‘iyi niyetli’  bir girişimle okula yeni bir “Koordinatör Müdür” getirdiklerini, müdürlerin buna karşı çıktılarını, kararın bu nedenle alındığını söylüyor. Yönetimden gelen son açıklamalara bakılırsa “uzlaşma kapıları” açık. Öyle mi gerçekten, bilmiyoruz.

Zihinlerde elbette şu soru var: Yönetim süreci doğru yönetti mi? “Koordinatör müdür” adımı şu aşamada gerekli miydi?

Okulun kendi iç sürecine karışacak değiliz ancak görebildiğimiz, yönetimin süreci en azından iletişim açısından pek de iyi yönetmediği yönünde.

Kerabaydzar (Türkiye Katolik Ermenileri Ruhani Önderi) Zekiyan’ın yönetimi eleştirirken  dile getirdiği  “Kuşkum yok, organize edilmiş, çok cepheli, belki de perde arkasından yönetilen ve yönlendirilen olgu ve durumlarla karşı karşıyayız” sözleri ise tabloyu çok boyutlu bir hale getirdi. Ne kastettiği umarız açıklığa kavuşur.

“Papaz Evleri” davası ayrı bir mesele. Kumkapı Bezciyan yönetimi,  Papaz Evleri'ni restore edip otel olarak işleten, daha sonra da kirasını ödemediği gerekçesiyle tahliye ettirdiği işadamı Norayr İşler ile uzun süredir davalık haldeydi. Ancak Bezciyan aleyhine çıkan ve 140 milyon TL'lik bir tazminat öngören mahkeme kararından sonra Patrik Maşalyan’ın Başsavcılık makamını ziyaret etmesi  doğal olarak  tartışıldı. Patrikhane kendi binasının da bünyesinde bulunduğu Bezciyan Vakfı açısından durumu değerlendirerek “İstinaf’a gidilecek, harç masrafı gerekiyor, onun için görüş alınmaya gidildi” dese de tablonun tuhaf olduğunu kabul etmeliyiz. Bir başka soru işareti ise İstinaf için gereken 1 milyon TL’yi aşan harç parasının ve 140 milyon TL’lik teminat mektubunun nasıl bulunacağı.

Ve hastane seçimleri. Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Başkanı Şirinoğlu “Aday olmayacağım” dedi. Adaylar da var, ama seçim için yönetmelik, aradan bir yıl geçmesine rağmen yok.

Toplumda “Adaylar kendilerini tanıtmaya başladığına göre yönetmeliğin eli kulağında” yorumları yapılıyor ama bu konuda tahmin yapmak gerçekten çok güç.

Sahi, yönetmelik ne zaman çıkacak?

Sorular çok, hava bulutlu. Bakalım bu gri havadan nasıl çıkacağız?

(Agos/Başyazı)

Kategoriler

Güncel